Kadıköy Belediyesi Sanat Kütüphanesi’nin düzenlediği ‘Muhsin Bey’ özel film gösterimi, yapımcısından müzisyenine, yönetmeninden oyuncularına tüm ekibi 25 yıl sonra yeniden buluşturdu. Yavuz Turgul, Şener Şen, Uğur Yücel, Osman Cavcı, Abdurrahman Keskiner, Arzu Başaran ve Atilla Özdemiroğlu’nun katıldığı söyleşide 80’li yıllarda yaşanan değişimin sinemaya yansıması konuşuldu.
Kadıköy Belediyesi Sanat Kütüphanesi, “Özel Film Gösterimi ve Söyleşisi” etkinliklerinin ilkini, 3 Aralık Cumartesi günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. Yavuz Turgul, Şener Şen ve Uğur Yücel’i ilk kez bir araya getiren 1986 yapımı “Muhsin Bey” filminin gösterimine Kadıköylülerin ilgisi yoğun oldu. Muhsin Bey’i, ekiple birlikte izleyen sinemaseverler, daha sonra filmin senaristi ve yönetmeni Yavuz Turgul, oyuncuları Şener Şen, Uğur Yücel ve Osman Cavcı, yapımcısı Abdurrahman Keskiner, sanat yönetmeni Arzu Başaran ve müziklerinde imzası olan Atilla Özdemiroğlu’nun bulunduğu söyleşiye katıldı.
Söyleşinin moderatörlüğünü sinema yazarı Tunca Arslan yaptı. 1980’lerin toplumda değişimlerin yaşandığı yıllar olduğuna dikkat çeken Aslan, yönetmen Yavuz Turgul’a bu değişimin sinemaya nasıl yansıdığını sordu.
MUHSİN BEY RESTORE EDİLECEK
Turgul ise konuşmasına, teknik problemler nedeniyle seste yaşanan sıkıntılardan dolayı seyircilerden özür dileyerek başladı. Turgul, son yıllarda, Türkiye sinemasına damga vurmuş filmlerin, teknik olarak yeniden düzenlendiğini hatırlatarak Muhsin Bey’in de en yakın zamanda restore edileceği müjdesini verdi. Turgul “Gerekirse dublajlarını bile yeniden yaparız. Muhsin Bey’in DVD’sini de çıkarmayı düşünüyoruz” dedi. 1980 sonrası değişimi, müzik organizatörü Muhsin Kanadıkırık’ın, Urfa’dan gelen asker arkadaşının yeğeni Ali Nazik’e albüm yapma serüveni ve bu ikili arasında “arabesk” üzerinden yaşanan çatışmayla anlattığını belirten Yavuz Turgul, “Türkiye aslında sürekli bir değişim sürecinden geçiyor. Değişim karşısındaki davranışlar insanları anlamamızı sağlıyor” dedi.
Ünlü oyuncu Şener Şen ise Yavuz Turgul’la ilk defa Muhsin Bey’de çalışmaya başladıklarını hatırlattı. “İkimiz de Arzu Film’den geliyoruz. Yavuz ile ortak duygularımız fazla. Onun sinemaya, hayata, insanlara bakışı benimkiyle uyuşuyor” diyen Şener Şen, Muhsin Bey’i de Yavuz Turgul-Şener Şen birlikteliğinin başlangıcındaki çok özel bir film olarak nitelendirdi.
‘HÂLÂ ALİ NAZİK’İ ARIYORUM’
Muhsin Bey’de Ali Nazik karakterini canlandıran Uğur Yücel de “Ali Nazik’i arayışım sırasında bir süre Urfa’da yaşadım. O dönemde bulduğum malzemenin hâlâ ekmeğini yiyorum. Hâlâ arıyorum, sonsuza kadar da arayacağım. Beni bir şeyler bulmaya, yeni şeyler öğrenmeye bu film, Muhsin Bey itti” dedi. Filmin yapımcısı Abdurrahman Keskiner’in kendisini pavyondan çıkardığını söylediğini gülerek anlatan Yücel, “Apo abi doğru söylüyor. O dönem acıların kadını Bergen’in sahne aldığı gazinoda şov yapıyordum. Henüz öğrenciydim. Gelip izlemişler, Muhsin Bey’de oynamamı teklif ettiler” diye konuştu.
‘ARABESK DIŞLAMASINI KABUL ETMEM’
Filmin müziklerini yapan Atilla Özdemiroğlu ise Tunca Arslan’ın sorusu üzerine, arabesk müzikle ilgili görüşlerini anlattı. “Bu film gösterimi 25 yıl sonra bütün Muhsin Bey’leri buluşturdu” diyerek herkese teşekkürle sözlerine başlayan Özdemiroğlu, “İçinde bulunduğumuz coğrafyayı, çok dilli, çok kültürlü ve çok dinli olarak değerlendirmezsek arabeski de doğru değerlendiremeyiz. Arabesk, güney doğudan gelen bir tür ve kökeninde Arap kültürü yatıyor. Ancak biz, Muhsin Bey’de arabesk derken köyden kente göçü ve bu göçün yarattığı yozlaşmayı kastediyorduk. Ben bu anlamda bir arabesk müzik dışlamasını kabul edemem” şeklinde konuştu.
Söyleşinin ardından Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, “Muhsin Bey” film ekibine çiçek takdim ederek teşekkür etti.
Semra ÇELEBİ