"Bizi yerli kılan tek şey dilimiz”

Şair-yazar Enis Batur, Kadıköy Belediyesi Tarih, Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi (TESAK)’ta Yüz Yüze Edebiyat Konuşmalarının konuğu oldu

16 Ocak 2020 - 10:34

Simge KANSU

TESAK’ta her hafta düzenlenen Perşembe Edebiyat Konuşmaları kapsamında Yüz Yüze Edebiyat Konuşmaları’nın 9 Ocak Perşembe günkü konuğu şair-yazar Enis Batur oldu. Yalçın Armağan moderatörlüğünde gerçekleşen etkinliğe Kadıköylü kitapseverlerin ilgisi yoğundu. “Yazdım ve kurtuldum bir sonrakine kıskıvrak” diyen Enis Batur’un yazarlık serüveni 50 yıla, kitaplarının sayısı ise 170’e yaklaşıyor. Sohbet havasında geçen söyleşide Yalçın Armağan, Şair Enis Batur’a tarihsel boyutta sorular yöneltti.

Hayatı boyunca yaşamış olduğu yazarlık serüvenindeki değişiklikleri ve yaşadığı zorlukları anlatan Enis Batur “Ben ve kuşağımın tanığı birileri sıkıntılı insanlardık. Büyük ihtimalle bütün kuşakların yaşadığı gerilimi yaşıyorduk. Kültürel anlamda da sıkıntılarımız vardı. Her şeyden önemlisi 18-20 yaş arası iştah çoktu, yemek azdı. Şöyle ki, kitap bulamıyorsunuz. İstediğiniz filmleri seyretme olanağınız yok. Böyle problemlerin gırtlak sıktığı bir dönemden bahsediyorum. Sonuçta ben ve bana benzer birkaç arkadaş bu işin burada yürüyemeyeceği kanaatine vardık. Yani beslenmek için bizim gitmemiz lazımdı. Hepimiz farklı ülkelere gittik.” şeklinde konuştu.

“HAYATIMDA VERDİĞİM EN DOĞRU KARAR”

Türkiye’deki imkânsızlıklar sebebiyle yurt dışına çıktığını söyleyen Batur, “Bu 4-5 yıllık bir periyod ve hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biri. Bu bende büyük bir travma yarattı. Birden bire bütün dünya erişilebilir oldu. Elinize şehir rehberini alıyorsunuz, görmek istediğiniz 140 tane film var. Konserlere gitmeye başlıyorsunuz, plak edinmeye başlıyorsunuz, kitapçılar zaten elinizin altında. Ben ulaşabileceğimden fazlasına ulaşma gayreti içindeydim.” ifadelerini kullandı.

“HANGİ DİLDE YAZIYORUM ONA BAKIN”

Yalçın Armağan’ın dil konusundaki yerlileşme sorusunu cevaplayan Enis Batur “Bizi yerli kılan tek şeyin dilimiz olduğunu düşünüyorum. Hangi dili kullanıyorsak o dilin yazarıyız. Ben istersem Avustralya’da yaşarım, kime ne? Hangi dilde yazıyorum siz ona bakın. Zaman geçtikçe insan şunu da görüyor. Burada yaşadığım süre daha uzun olduğu için zaten edebiyata ve sanata eşit davranmıyorum. Ben oturuyorum, bir yığın Türk yazarı üzerine yazıyorum. İnsan kendi dilinin edebiyatıyla daha fazla haşir neşir oluyor. Ama bu, o edebiyatı öteki edebiyatlardan üstün kılmaz.” dedi.

Etiketler; Enis Batur

ARŞİV