45'liklerden nostaljik şarkılar...

70’lerin ünlü “hafif müzik” sanatçısı Atilla Yelken, kurduğu koro ile Kadıköy’de ücretsiz bir konser verecek

28 Nisan 2016 - 14:17
Gökçe UYGUN
Profesyonel olarak müzikle ilgilenmeye başladığı lise günlerinden bu yana, 50 yılını müzikle geçiren sanatçı Atilla Yelken, restoranlarda piyanosuyla yemek müziği yaparak ‘piyanist- şantör’ akımını başlatan isimlerdendi. 70’li yıllara damgasını vuran müzisyenlerden olan, yurtiçi ve dışında onlarca konser veren Yelken, 1982’de sözleri Ahmet Selçuk İlkan’a, müziği Selami Şahin’e ait olan ‘Gözler Kalbin Aynasıdır’ şarkısıyla klasikler arasına girmişti. Bugünlerde yeniden sahnelere dönen Atilla Yelken ile yeni projelerini konuştuk.
90’lı yıllarda ‘müzik sektöründeki yozlaşmadan’ yakınarak Bodrum’a yerleşmiştiniz. Şimdi neden İstanbul’a ve müziğe döndünüz?
Evet, bizim tarzın sahteleri çıktı. İşini iyi yapamayan kimseler etek öpme sevdasına girdiler. Bu kişiler fazlalaşınca da ben ar yaptım. Düşünün siz salon müziği yapıyorsunuz, ötekiler varoş müziği. Ama popülerlik olarak da kazanç olarak da sizden öndeler. Bu rahatsız edici bir şey. Bu arada Bodrum’da yaşadığım yıllarda müzik hayatım bitmemişti zaten. Müzik hep yaşamımda oldu ve olacak. Orada bir butik restoran açmıştım. Hem işletmesini yapıyor hem sahne alıyordum. Ancak artık Bodrum’un yapısı da bozuldu. İstanbul’un arka bahçesi gibi bir yer oldu maalesef. Son 5 yıldır artık İstanbul’a döndüm.  Biz eskiler ‘Aç otururum bey gibi yaşarım’ sözündeki gibiyizdir. Avam yerlerde sahne almak istemiyorum. Derken geçen seni bir gün Kadıköy Belediyesi Gönüllüleri vasıtasıyla ‘Anılar ve Müzik’ adıyla bir konser verdim Caddebostan Kültür Merkezi’nde. Bu konsere ilgi çok olunca devamını getirmek istedim. Hayalimde İstanbul’da geniş bir orkestra kurmak hep vardı.
Kurdunuz da; Nostaljik Pop Koro ve Orkestrası’ndan bahseder misiniz?
Eylül 2015’te kurduk bu grubu. 25-60 yaş arası yaklaşık 25 kişiden oluşuyor. Hepsi farklı farklı mesleklerden gelen müzik amatörleri. Onlarla Kadıköy Belediyesi’nin Hasırcıbaşı’ndaki Gönüllü Merkezi’nde ve Caddebostan Kültür Merkezi’nde çalışmalar yapıyoruz. Bunlar hem müziğe ilgi duyanlara ders niteliğinde hem de konserlere hazırlık için prova oluyor. Biz bu koro ile şunu kanıtlıyoruz; duyan ve konuşabilen herkes şarkı söyleyebilir.
Repetuvarınız nasıl?
Klasik-nostaljik pop şarkılarından oluşuyor. Dağarcığımızda 500’e yakın şarkı var. Yani neredeyse tüm eski şarkılar var. Bu şarkılardan aramızda oylama ile hangilerini çalışacağımızı ve konserde seslendireceğimizi seçiyoruz. Gönüllü ve amatör koromuz, bu şarkıları profesyonel orkestramız eşliğinde seslendiriyor. Bunun adına da ‘beraber ve solo şarkılar…’ diyoruz.
Konserler veriyor musunuz?
Evet. İlk konserimizi 12 Nisan’da Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde verdik. Yeni konserimiz ise 3 Mayıs’ta Kozzy’de olacak. Nostaljik ve eğlenceli şarkılar dinlemek isteyen herkesi davet ediyoruz.
Neden ücretsiz oluyor konserler?
Bu, Kadıköy Belediyesi Gönüllüleri’nin Kadıköy halkına bir güzelliği. Ücretsiz olarak insanları hem eğlendiriyoruz hem duygulandırıyoruz. 
Bu koro ve konserler ile amacınız ne?
Öncelikle bu eski ama eskimeyen şarkıların söz yazarları ve bestecilerine bir saygı ifadesi, onara vefa borcumuzu ödemek. Bu şarkılar mutlaka yaşamalı ve biz bunları genç nesle daha çok sevdirmeliyiz. Ayrıca bu koromuz ile genç ve ‘genç kalan’ müzisyenler de yetiştirmek niyetindeyiz. İlerideki hedefimiz ise İstanbul dışındaki diğer illerde de büyük halk konserleri vermek.
Eski kuşak müzisyenleri medyada pek göremiyoruz. Neden sizce?
Evet, orta yaş kuşağı müzisyenler pek ortalıkta yok. Çünkü medyanın bugünkü halinde zor. Eskiden TRT, yeni plak yaptık mı diye peşimizden koşarken şimdi klip yayınlatmak için televizyon ve radyo kanallarından para vermek zorunda bırakılmak ağırıma gidiyor.
Yeni dönem Türkçe pop şarkılarıyla ilgi gözlemleriniz neler?
Eski duygulu, anlamlı şarkılar yok. ‘Bodrum’a gitcez, yatcaz kalkcaz’ gibi sözler var! Yaratıcılık pek yok, tüm şarkılar birbirine benziyor. Çikletten çıkan tekerlemeler gibi… Örneğin yılda 100 şarkı yapılıyorsa bunlardan anca 5 tanesi iyi ve kalıcı olabiliyor. Sadece şarkılar değil, şimdi müzisyenlerde ahde vefa da yok. Hayatını kaybeden değerli ustaların cenazelerinde, anma törenlerinde genç kuşaktan müzisyenleri pek göremiyoruz.
Eski şarkıların sırrı neydi sizce?
Aşk bizim zamanımızda mühim bir durumdu, şimdiki gibi imitasyon değil. Magazin programlarında görüyoruz şimdi aşklar fazla hızlı. Şimdilerde eskilerdeki gibi o güzel şarkı sözleri yok çünkü duygu yok, aşkın değeri yok.
Şimdi birine sorsam ‘Ya üç sene önce şöyle bir şarkı vardı, neydi o’ diye, pek kimse hatırlamaz. Ama Samanyolu desek Berkant akla geliyor, Esmeray denilince Unutma Beni şarkısı. 50 yıldır her yerde çalan bu eserler, başucu şarkıları…

ARŞİV