80’lerin ruhunu canlandıran kadınlar

Beş kadının biraraya gelerek kurduğu Marla, 70’li ve 80’li yılların rock şarkılarından ilham alarak kendilerine yeni bir müzik frekansı arıyor

05 Mart 2019 - 09:22

Marla, 3 yıl önce kurulan, 5 genç kadından oluşan Kadıköylü bir müzik grubu. 70’li ve 80’li yılların rock şarkılarından ilham alarak kendilerine yeni bir yol açmayı seçen Marla’nın kadın müzisyenleri Tuğçe Kaymaz, Esra Hasandayıoğlu

Ekin Gülmez, Burcu Özbek ve Büşra Vanlıoğlu ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle söyleştik. Müzisyenler, “Türkiye şartları nedeniyle tamamıyla müziğe kanalize olamasak da mümkün olabildiğince her şeyden kaçtığımızda sığındığımız ilk şey müzik. Kadıköy de artık evimiz gibi. Hedefimiz bir gün kendi şarkılarımızı yapıp mümkün olan ve olmayan her yerde sahne alabilmek.” diyorlar.

KADIN GRUBU

Marla nasıl bir araya geldi?

Tuğçe: Bundan 4 sene kadar önce Esra’yla ben, çok da uzun ömürlü olmayan bir grupta çalmıştık. O grup dağıldıktan sonra bağlantımızı koparmadık. Bir gün Esra bana “gel tekrar deneyelim” diye mesaj attı. Ancak ondan sonra kızları bulmamız biraz uzun sürdü. Önce Büşra, sonra Ekin ve Burcu’nun katılımıyla üç yılın sonunda nihayet şu anki halini aldı Marla.

5 kadından oluşan bir grup, herkesin kadın olması bir tesadüf mü?

 Esra: Birarada olmamız kesinlikle tesadüf değil. Gruptan çoğumuzun zaten geçmişte hayal ettiği bir şeymiş aslında. Ülkemizde de dönem dönem görülse de çok sık rastlanan bir şey değil kadın grupları. Bizim de görmek istediğimiz bir şey olduğu için “neden biz yapmayalım?” dedik. Hem belki zamanla başka oluşumlara da vesile olur.

Öğrencilikle müzik birarada zor oluyor mu? Nasıl bir çalışma rutininiz var?

Burcu: Özellikle sınav zamanlarında oldukça zor oluyor. Herkesin farklı bir sınav programı olduğu için prova ve konser planları yaparken zorlanabiliyoruz ama yapmayı çok sevdiğimiz bir şey olduğu için bir şekilde vakit yaratabiliyoruz.

Büşra: Türkiye şartlarında, hem de ortalama yaşam standartlarındayken sadece müziğe odaklanmak çok olağan değil. O yüzden hepimizin bir alternatifi de olmak durumunda. Hem öğrencilik, hem müzik yaşantısı zamanlama açısından çok kolay olmuyor ama mümkün olabildiğince haftada iki gün buluşup prova yapmayı aksatmıyoruz.

Öğrenci grubu olarak da tanımlanmak istemiyorsunuz tabii.

Tuğçe: Marla, üniversite zamanlarında hobi olarak müzik yapmak üzere kurulmuş bir grup değil. Şu an biraz da mecbur olduğumuz için müzik ve öğrenciliği birarada yürütmeye çalışıyoruz. Aslında hepimiz, içinde müzik olan kariyerler düşlüyoruz.

“ROCK FREKANSINDAYIZ”

Müzik tarzınızı nerede konumlandırıyorsunuz? Genel olarak rock çalıyorsunuz değil mi?

Ekin: Daha çok 70 ve 80’lerin klasik rock/hard rock frekansındayız ve repertuarımızda o dönemin ruhunu yansıtacak şarkılara yer veriyoruz. Yeni dönemden bizi harekete geçiren şeyler duyduğumuzda “Aa bunu da çalalım” da diyebiliyoruz.

Rock ya da hard rock Türkiye’de hala popüler mi? Çünkü bu müziğin geçmişte bir yerlerde kaldığı düşünülüyor.

Büşra: Rock ve hard rock şu an dünya listelerinde 80’lerdeki gibi ilk sıralarda yer almasa da bizim gibi birçok insanın içinde ve yaşamında hala yerini koruyor. Biz de bu insanlara hitap ederken çok sevdiğimiz müziği yapmaya devam edeceğiz.

Ekin: Rock müzik eskisi kadar popüler değil, popülasyonda etkilediği alan küçüldü. Ama geçmişte kaldığı yok. Çünkü hala harika parçalar üretmeye devam eden sanatçılar var ve umuyorum ki biz de o sanatçıların arasına katılacağız.

Sözleri kim yazıyor, besteleri kim yapıyor? Aranızda nasıl bir paylaşım var?

Burcu: Tuğçe ve Esra sözleri yazıyor. Ekin, Büşra ve ben de genelde müzik yazımına daha yatkınız.

“O YILLARI YAŞIYORUZ”

Nostaljik bir şey de yapıyorsunuz aslında ama ben size ilham olan sizi etkileyen müzisyenleri de merak ediyorum.

Ekin: O dönemleri yaşamış insanlar için nostaljik olacağını söyleyebiliriz evet.  Biz 90’lar çocukları olarak yıllar önce bestelenmiş eserleri çalıyoruz;  onları yaşıyoruz hatta. Biliyoruz ki bizim gibi hisseden birçok insan var ve konserlerimizde onlarla birlikte olmak bizi motive ediyor. İlham kaynaklarımız çok çeşitli. Kendi adıma bazen yarım kulakla dinlediğim, çok sevmediğim bir türde bir şey bile beni yakalayıp hayal gücümü tetikleyebiliyor.

Burcu: Ben daha çok Dream Theater, Opeth, The Aristocrats, Rush gibi progresif tarzda gruplardan ilham alıyorum. Bunun müziğimize renk katmak açısından çok güzel bir yeri olacağını düşünüyorum.

Büşra: Youtube’da büyüyen nesilden olduğumdan çoğu tarzda rock/metal müzik yapan grupları keyifle dinliyorum. Enerjisini en çok örnek aldığım grunge ve thrash metal dönemleridir.

Esra: Sevdiğimiz, etkilenip takip ettiğimiz çok fazla isim var. Farklı tür ve dönemlerin müziklerini dinlediğimiz için saymaya kalkarsak çok geniş bir liste olur. Ancak kadın grup ve müzisyenlerden söz edersek Heart, Vixen;  Şebnem Ferah, daha yeni dönemden Lzzy Hale gibi isimler var mesela. 

Şu an albümünüz yok, yakın zamanda çıkacak mı? Var mı bir plan?

Esra: Bir şeyler üretip paylaşmak öncelikli hedefimiz. Bu yıl içinde bir şeyler yayınlamak niyetindeyiz. Bakalım.


ARŞİV