İBB Şehir Tiyatroları, ağustos ayında sanatseverleri sezon boyunca büyük ilgiyle izlenen Fosforlu Cevriye, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım ve Tartuffe’le buluşturuyor.
Suat Derviş’in yazdığı, Gülriz Sururi’nin uyarladığı, Yelda Baskın’ın yönettiği Fosforlu Cevriye, 15, 16, 17 Ağustos’ta; Haldun Taner’in yazdığı, Yelda Baskın’ın yönettiği “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” 20, 21 Ağustos’ta; Molière’in yazdığı, Orhan Veli Kanık’ın çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği “Tartuffe” ise 23, 24 Ağustos’ta saat 21.00’de Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak.
Oyunların biletleri, https://sehirtiyatrolari.ibb.istanbul ve biletinial.com adreslerinden ya da mobil uygulamadan temin edilebilir.
FOSFORLU CEVRİYE
Anne babasını tanımadığı için gökteki yıldızlardan doğduğuna inanan, denizin kucağında bir sokak çocuğu olarak büyüyen, Galata mevkiinde karnını doyurabilmek için “icra-i sanat” eyleyen Cevriye, sıradan bir sokak kızı değil aslında İstanbul sokaklarının ta kendisidir. Hastalık ve soğuktan ölüme yaklaştığı o gece, karşısına çıkan esrarengiz bir Adam sayesinde hayata ve kara sevdaya tutunur. Hapis, sürgün, aradan geçen zaman ve türlü belalara rağmen bu aşktan vazgeçmeyen Cevriye, sevdiği için her şeyi göze alacaktır. Oyunda 1930-40’lı yılların İstanbul’u zengin tasvirleriyle sunuluyor.
GÖZLERİMİ KAPARIM VAZİFEMİ YAPARIM
Epik Tiyatro’nun büyük ustası Haldun Taner, bu kült eserinde 31 Mart Vakası’ndan 71 Muhtırası’na kadar bireysel ve toplumsal anlamda yaşanan dönüşümlerin yanı sıra hiç değişmeyen şeylerin taşlamasını yapıyor. Oyunda yoksul bir aileden gelen, hayatı sorgulamadan yaşayan “dürüst” Vicdani ile varlıklı bir ailede doğan, servetine servet katarak yükselebilmek için her yolu mubah gören Efruz isimli iki zıt karakterin hayat hikâyesi aktarılıyor.
TARTUFFE
Zengin mi zengin bir adamın, ailesindeki ve çevresindeki kimseyi dinlemeden evine yerleştirdiği sahtekar bir sofu ile hem kendi hem de çevresindekilerin hayatını beter etmesini anlatan bu ölümsüz eser, Orhan Veli’nin olağanüstü çevirisiyle, şiirlerinden bestelenen şarkıların da eşlik ettiği bir performansla izleyicilerle buluşuyor.