Amy Jade Winehouse, Londra doğumlu ve ölümlü, İngiliz şarkıcı ve şarkı sözü yazarı. Laura Jane Butler, kendini ‘’Londra’da yaşayan sıradan bir aile kızıyım’’ diye tanımlayan bir müzisyen. Bu iki isim arasındaki paralellik, Laura’nın Amy’ye benzemesinden kaynaklanıyor. Bu benzerliği fark eden Butler, 10 yıldır dünyanın en iyi tribute (özgü/saygı) gruplarından sayılan ‘’My Winehouse Tribute Band’’ ile sahne alıyor. Tıpkı Amy gibi, Amy’ye saygı için, Amy hayranları için Amy şarkıları seslendiriyor.
Grup bu ay içinde iki konser için Türkiye’ye gelecek. 17 Mayıs’ta Ankara’da sahne alacak olan grup, ertesi gün de İstanbul’a geliyor. Grubun İstanbul’daki konser ayağı da Kadıköy’de olacak, 18 Mayıs Perşembe akşamı saat 20:00’de Dorock XL’te sahne alacak.
Biz de Butler ile Kadıköy konseri öncesi, mail yoluyla söyleştik.
Amy ile benzer bir geçmişimiz var. Hiç tanışmadık. Bir kaç kere denedim. Evinin önünde bekledim ama her seferinde o uyuyordu.
İlham verici, son derece yetenekli, eğlenceli ve sevgi dolu.
Hayır. 2007’den beri yapıyorum zaten. Ben İngiltere’deki ilk tribute grubuyuz. Amy ile bir yolculuktayım…
Amy’nin mirasını ve onun müziğinin ruhunu canlı tutmak… Amy’in müziği bende ve onun hayranlarında yaşıyor.
Çok özel. Pek çok sayıda Amy tribute var ama hiçbirim benim kadar ona benzemiyor. Tribute projesinde Amy gibi şarkı söylemek önemli ama ona benzemek de gerek.
Her zaman için Amy olmayı sevdim, onun arkasına saklandım hep. Kendi sesime güvenmiyorum. Sesimi Amy’ninkine benzetmek benim için daha kolay.
10 yıldır yaptığım için artık doğal geliyor. Öte yandan onu sevdiğim için hala şarkılarını dinleyip, videolarını izliyorum.
Çok tuhaf… Ama oynuyormuşum gibi hissetmiyorum. Biz gerçekten de çok benziyoruz. Gördüğünüz/duyduğunuz şey; Laura Jane Butler ve Amy Jade Winehouse’un birine harmanlanmış halidir.
Evli olurdu. Çocuk doğurmuş ya da evlat edinmiş olurdu. Çünkü o kendine ait bir aile kurmayı çok istiyordu.
Hala onun şarkılarını sahnede söylüyor olurdum.
İyi bir ilişkimiz var. Amy’in annesi Janis, Camden’da (Londra’de AMY’nin yaşamış olduğu semt) ğrdu ğyer) 24 Temmuz’da bizi dinleyecek. Bu tarih önemli çünkü Amy’nin öldüğü günün bir gün sonrası. Bu oldukça dokunaklı çünkü aile için üzgün zamanlar. Janis, Amy’nin müziğini dinlemeyi seviyor, özellikle benim grubumla.
Anlıyorum onu, o çok duygusal bir adam. Onun kızına çok benzediği düşünmesi benim için bir onur. Bir etkinlikte ona doğru seslendiğimde şok olmuş çünkü görüntüm dışında konuşma tarzım da tıpkı Amy gibiymiş.
Onur… Tüm tribute grupları kendilerinin İngiltere’de 1 numara olduklarını söyler ama resmi olarak ben 1 numarayım!
Harika… Müzikte dil, milliyet, inanç gibi sınırların olmadığını görüyorum.
Bana Amy diye seslendiklerinde heyecanlanıp ürperiyorum. Amy’nin müziğini hissettiklerinde ağlayanlar oluyor.
Cher’i çok yapmıyorum artık. Amy’nin ses tonuna bu kadar alışmışken, başka sesler için tonlamak zor oluyor.
Amy’nin müziğiyle tüm dünyaya turlamak istiyorum.
Türkiye'ye daha önce geldiniz mi? Burada takip ettiğiniz müzisyenler (özellikle jazz, blues) var mı?
Hayır gelmedim. Çok heyecanlıyım çünkü yeni kültürlerle tanışmayı, yeni müzikler dinlemeyi seviyorum. Tüm ülkelerin kendi caz ve blues müzisyenlerine sahip olması müzik adına iyi bir şey.
Amy’nin müziği yaşıyor. İnanılmaz bir gece olacak. Lütfen gelin ve Amy’nin yaşamını, müziğini, sevgisini, mirasını birlikte kutlayalım