“Ana akım medyada yasaklıyım”

Gazeteci, şair ve yazar Yılmaz Odabaşı “Bize kendi duruşumuza ihanet etmemiz dayatıldı, o yüzden 2015’ten beri ana akım medyada yasaklıyım. Her ne kadar onlarla var olmadım desem de beni Türkiye’de çok okunan yazarlardan biri olmaktan çıkarmayı başardılar” dedi

19 Şubat 2024 - 11:14

Gazeteci, şair ve yazar Yılmaz Odabaşı “Dijital Dünyada Hayat, Edebiyat ve İnsan” başlıklı söyleşide  okuyucularıyla Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) buluştu. 17 Şubat Cumartesi günü yapılan söyleşide Odabaşı’nın akrabası olan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı da dinleyiciler arasındaydı. 

KÖTÜLÜK MEŞRULAŞTI

Yılmaz Odabaşı, “Bir şeylerin kötü gitmesinden daha kötü bir şey var; o da kötülüğün meşrulaşıp kanıksanarak galip gelmiş olmasıdır. Ekonomi kötü gider düzeltilir, fakat kötü giden şeyler olağanlaştı, kanıksandı ve meşrulaştı. İşte bu çok tehlikeli” dedi. Cehalet ile kötülüğün hegemonyasının kurulup, üzerimizde tepindiğini söyleyen Odabaşı, “Seküler yaşam tarzının, bizim yaşam kültürümüzün, farklılıklarımızın ötekileştirilmiş kimliklerin üzerinde tepinildiği, herkesin sadece Türk, Müslüman, Sünni ve Fenerbahçeli Galatasaraylı olmasının dayatıldığı berbat faşizan bir dönemden geçtiğimizi düşünüyorum” şeklinde konuştu. 

“ACİZ MİLYONLARIN ÜLKESİYİZ”

Homeros ve Yunus Emre’den bugüne kadar gelen yazılı ve sözlü geleneğin, günümüzde bir kalenin duvarları gibi yavaş yavaş yıkıldığını belirten Odabaşı, “Artık bir gazete küpürü okumaktan bile aciz milyonların ülkesiyiz, otoriteye insanlar biat etsin diye pek çok kalem iktidar tarafından kendi mevzilerinde konuşlandırıldı” dedi. Muhalif medyanın susturulup kapatıldığını kaydeden Odabaşı, “Ana akımda pek çok yazarın, yazdığı konuştuğu şeyler arasında dişe dokunur, vicdanlı bir cümle bile bulamaz olduk, büyük bir sessizlik var” şeklinde konuştu. 

Günümüzün yeni insan tipi için edebiyat ve yazının bir gereksinim olmaktan çıktığını söyleyen Odabaşı, “Artık en çok fotoğraf ve magazin haberi kullanan gazeteler, en çok okunan süreli yayınlara dönüşüyor. Düşünmeyen insana hitap eden gazete ve dergiler daha çok rağbet görüyor. Derinlikten uzaklaştık, büyük bir sığlaşma var” dedi.

“KENDİ DURUŞUMUZA İHANET ETMEMİZ DAYATILDI”

Yazarlık ve şairliğin çilekeş bir dervişlik eylemi olduğunu söyleyen Odabaşı konuşmasına şöyle devam etti: “Issız yerde duran adamı bulmak, keşfetmek, onun derinliğine inmek, eşlik etmektir. Ama şimdi uzakta kalan, yok hükmünde. Ana akım medyada görülürsen varsın, onun için de uzlaşmacı pragmatist ve eleştirel bakmaktan yoksun yazarlar olmak zorundasınız. Bu da bir yazarın imtihanıdır. Eleştirel bakmaktan yoksun kalan bir yazar, siyasal iktidarın, seküler hayata müdahale eden yaptırımlarına susan laik bir yazar kendi duruşuna da ihanet ediyordur. Bize kendi duruşumuza ihanet etmemiz dayatıldı, o yüzden 2015’ten beri ana akım medyada yasaklıyım. Her ne kadar onlarla var olmadım desem de beni Türkiye’de çok okunan yazarlardan biri olmaktan çıkarmayı başardılar.”

Çoğunlukla ana akım medyaya çıkanları işitir olduğumuzu dile getiren Yılmaz Odabaşı, “Bu felaketin farkında mısınız? Tek tip düşünmeye iten, farklı kaynaklardan yorum, düşünce ve eleştirel bakışları okumaktan men eden bir dayatma” dedi. 

ŞİİRİ OLMAYAN ŞAİR

Popüler kültürün hegemonyasının medyanın katkısıyla, Türkiye’de ciddi bir deformasyon yaşayıp çürümeye neden olduğunu vurgulayan Odabaşı, “Şairler de popüler kültüre göre sığlaşarak meydanın yörüngesine girip, popüler kültürün seri üretimine katkıda bulunacaklar ya da anti ideolojik bir duruşla kendilerini yadsıyarak orada var olacaklar veya vakur bir yalnızlığı tercih edecekler” şeklinde konuştu. Odabaşı, “Bu yüzden şiiri olmayan şair, müziği olmayan müzisyen, resmi olmayan ressam olacak. Ortalıkta cirit atacaklar, durum böyle” dedi. 

YAPAY ZEKA ŞİİR YAZABİLİR Mİ?

Yapay zekayı yakından inceleyip izlediğini belirten Odabaşı, “Yapay zekaya şiir yazdırmaya kalktım, yazamadı” dedi. Odabaşı, “Gözyaşlarımıza, duygularımıza, aşklarımıza, yakın çevremizdeki sevgi ilişkilerine sahip çıkmamız gereken bir dönemdeyiz. Çünkü, gerisini yapay zekâ yapıyor” şeklinde konuştu. Hissetmeye devam edildiği sürece kişilerin var olacağını söyleyen Odabaşı, “Okumaya, anlamaya, empati kurmaya devam ettikçe var olacağız” dedi. 

Yılmaz Odabaşı’nın konuşmasının ardından söz alan Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı şöyle konuştu:“Yılmaz Abi, çocukluğumdan beri sadece akraba olarak değil, şair ve insan olarak bana katkısı olan, belki beni ben yapan değerlerden birisidir. Edebiyatımıza yaptığı değerli katkıları için hem okuru hem akrabası olarak kendisine teşekkür ederim.”

Yılmaz Odabaşı, konuşmasının ardından okurları için  Kadıköy Belediyesi Kültür Yayınları Kitabevi’nde kitaplarını imzaladı.


 


ARŞİV