Anadolu'dan Amerika'ya türküler…

 Amerika’da Anadolu’yu tanıtan Kadıköylü Türk halk müziği sanatçısı Hüsnü Aydoğdu, “Müzik yoldaştır, sırdaştır, dert ortağı ve zevk ortağıdır” diyor. Aydoğdu, 24 Şubat Salı akşamı saat 20:00’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde ücretsiz bir konser verecek

13 Şubat 2015 - 11:26
Gökçe UYGUN

Hüsnü Aydoğdu, yaşamının bir kısmını Kadıköy dışında geçirmiş Kadıköylü bir müzik öğretmeni ve emekli TRT Türk Halk Müziği sanatçısı. Yaklaşık 15 yıl yaşadığı ABD’den 2 yıl önce Kadıköy’üne döndü ve belediyenin gönüllü gruplarında yer almaya başladı. 24 Şubat Salı akşamı saat 20.00’da CKM’de bir dinleti sunacak sanatçının, kendi deyimiyle biraz tesadüfler, biraz da kişisel ilgisi nedeniyle musikiye yönelen yaşam öyküsünü sizlerle paylaşalım istedik.

1948 Sivas doğumlu olan sanatçı, doğduğu Balcık Köyü’nü ve aslında duyduğu ilk müzik ezgilerini “Sosyal yaşamın eğitim, kültür ve sanat bilimselliğine dair hiçbir nimete sahip olmayan bir yer. Kuşlar, horozlar, kangallar, kurtlar, atlar, eşekler, kuzular ve oğlakların seslerine eklenen kağnı gıcırtıları, çoban kavallarının sesleri, sürülerin kelek çıngırtıları ve dağcılar, ırgatlar ve köylülerin manileri ve türküleri ile canlanan doğal ortamda, doğal orkestrasının doğal ezgileriyle dolarak büyüdüm…” diye anlatıyor.  


ABD’DE ANADOLU ALBÜMÜ
Hüsnü Aydoğdu, Köyünde okul olmadığı içi 1960'lı yıllarda Akıncılar ilçesinde bir ailenin evinde çalışarak ilkokulu bitirdi. O yıllarda köyüne önce gramafon, daha sonra da radyo gelmişti, türkülerle tanışması o tarihlerde oldu. İyi bir türkü dinleyicisi olduğu kadar söylemeyi de seviyordu. 1963'te Sivas Yıldızeli Pamukpınar Öğretmen Okulu'na girdi, buradan 1969’da bitirdi. Bu okulda değişik illerden gelen, saz çalıp türkü söyleyen öğrenciler vardı. Onlardan ilham alarak, eline saz aldı, çalmayı öğrenince okulun müzik ekibine dahil oldu. Okula gelen aşıları, ozanları dinledi. Hatta Neşet Ertaş’ın bu okulda sahne almasına vesile oldu. 1971'de Atatürk Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümünü kazandı, buradan da 1974'te mezun oldu. Bu okulda piyano, viola ve şan çalıştı. Aynı yıllarda Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nin Halk Müziği Grubuınu yönetti, halk oyunlarında çalıştı. Müzik ve Halk Bilimi Öğretmeni olduğu ve 1977'den itibaren girdiği Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nda bağlamayı geliştirip, kemane ve kemençe de öğrendi.  Daha sonra ABD’ye gitti. Washington’da Kennedy Center adlı kültür merkezinde çalıştı. Arlington, Virginia'daki dershanesinde dünyanın çeşitli kültürlerinden gelen müzik severlere bağlama, kemane, kemençe, piyano ve şan dersleri verdi, halk türkülerini öğretti. Amerika’da yaşadığı yıllarda, orada gerçek Türk Halk Müziği kültürü alanında boşluk olduğunu gördüğü için Türk halk müziğini Amerikalılara tanıtmak için mücadele verdi. Hatta kendi deyimiyle “Türk Halk Müziği’nin tarlası, bağı, bahçesi, ırmağı, yağmuru, karı, fırtınası, gülü, gülistanı” ile tam bir “Anadolu” albümü yayımladı.

İKİZ KEMANE YAPTI
Türkiye'de özellikle 1974-1985 yılları arasında çok Türk Halk Müziği ve Dansları topluluklarında görev aldı. 1981-2002 yılları arasında TRT İstanbul Radyosu Sanatçılığı döneminde  ikiz kemane’yi ortaya çıkartarak, halk müziğimize kattı.

MÜZİK YOLDAŞTIR…
“Müziğin pasaportu, vizesi yoktur. Müzik yoldaştır, sırdaştır, dert ortağı ve zevk ortağıdır’’ diyen Hüsnü Aydoğdu, müzik hakkında şunları söylüyor; “Manevi dertlerimize reçetesiz ve parasız ilaçtır. Halkın acısı, hasreti, ağıtı, çilesidir. Dünyanın ortak lisanıdır. Çeşidini, dilini anlamasanız da hangi kültürün müziği olursa olsun sizi değişik dünyalara, hülyalara alır götürür. Kötülükleri bitirir, kavgayı sulh eder, silahı kaybeder, kiri temizler, pisi siler. Kardeşliği, barışı, güzelliği işler…”

ARŞİV