Anne terliğini özleyenlere kitap!
Kadıköylü yazar Onur Gökşen, 80’ler ve 90’ları anlattığı 3 kitaplık bir seri yayımladı.
Türkiye’nin 80 ve 90’lı yılları üzerine yazdığı hikâyelerle tanınan Kadıköylü yazar Onur Gökşen’in, üç yeni kitapla okur karşısında. Gökşen’in “Fazla Sıfır Beş Ucun Var mı?”, “Kesin Temassızlık Var” ve “Keşke Japon Olsaydım” isimli 3 kitabı İnkılâp Kitabevi’nden çıktı.
2010 yılında çıkan, “Bizim de Renkli Televizyonumuz Vardı” isimli ilk kitabıyla okurlarını kahkahalara boğan Gökşen, okurlarını yeniden Türkiye’nin 80’li ve 90’lı yıllarına döndürüyor. “Bizim de Renkli Televizyonumuz Vardı” ve “Yedi Kere Sekiz” kitaplarındaki hikayelerini gözden geçiren ve hiçbir yerde yayımlanmamış yeni hikayelerinin de olduğu 3 kitabı okuruna sunan Gökşen’in kısa hikayeleri zaman zaman çok güldürecek kimi zaman da gözlerin tatlı bir hüzünle dolmasına neden olacak. 3 kitaplık seride; ofis daktiloları, kapalı alanlarda sigara içilen günler, fönlü saçlar, kazağı kotun içine sokmak, kovboy çizmeleri, Maradona, Parliament Pazar Gecesi Sineması gibi o unutulmaz yılların en unutulmaz kişi ve olayları yer alıyor.
Onur Gökşen kitaplara yazdığı önsözde, “Hikayeleri yazarken zaman zaman çok güldüm, zaman zaman gözlerim doldu. Eski Türkiye’yi, 70’lerdeki yoklukları, 80’lerdeki ithalat serbestisiyle gelen bolluğu, 90’larda işe başladığımda ofisteki daktiloları ve daha binlerce detayı biraz da içim burularak fark ettim. Evet, bu götürmez bir gerçek. Artık yaşlandım ve o günlere asla geri dönemeyeceğimi biliyorum. Fakat bu hikayeleri yazarken o günleri tekrar tekrar yaşadım. Kardeşimle geçmişe geri döndük, sapanla cam kırdık, sınıfın en güzel kızına aşık oldu, sabahtan akaşma dek sokakta maç yapıp ter içinde eve geldik, babamdan azar işittik, anne terliğinin tadına baktık. Ama çok eğlendik. Sizlerin de benim gibi hissedeceğinize eminim” diyor.
“HUYSUZ VE UMUTLU”
Usta komedyen Cem Yılmaz, kitap için kaleme aldığı arka kapak yazısında, “Onur Gökşen’i samimi bir yazar olarak tanıyorum. Belgesel niteliğinde, esprili ve kaygılı hikâyeleri var. Bunları okurken artistik çabasını çok güzel gizliyor, hatta bunu fark etmiyorsunuz bile. Benim kanaatim, bu en güzeli. ‘Ne güzel anlatmış, ne güzel yazmış’ı unutturacak kadar duygusal malzemesi olması, elbette şans değil. Buna uğraş denir. Uğraşıyor adam. Yani uğraşmış hep, arsada top oynarken de “N’oluyor lan burada?” diye uğraşmış. Başına gelen her şeyde uğraşmış, düşünmüş, biriktirmiş. Bence bu birikenleri cebe atıp gideceğine yazarak paylaşması, bu zanaata âşık oluşu okuyana ‘Oh be’ dedirtiyor. Kaplama nostalji ve kaba güncel eleştiriye mesafesi, huysuz ama yine de umutlu bakışı, hikâyelerini sevdiriyor.” diyor.
90’LARDA KIZILTOPRAK…
Daha önce kaleme aldığı kitaplar vesilesiyle sayfalarımızda yer verdiğimiz konuk olan Onur Gökşen, Gazete Kadıköy’ün “90’lar” konulu yazı dizisine de konuk olmuştu. Kitaplarında da anlattığı 90’lı yılları Kızıltoprak’ta geçiren Gökşen, o zamanların Kadıköyü'nü anlatmıştı.
5 KİTABI VAR
Onur Gökşen, 1972‘de İstanbul’da doğdu. 1994’te başladığı bankacılık hayatını 2018’de sonlandırıp yazmaya daha çok vakit ayırmaya karar verdi. Ali Baba ve 7 Cüceler filminde Cem Yılmaz’a senaryo asistanlığı yapan Onur Gökşen 2014’ten bu yana Ot Dergi’de yazmakta olup iki senaryo çalışması bulunuyor. Ayrıca yine Cem Yılmaz’ın Ali Baba ve 7 Cüceler, Arif v 216 ve Deli filmlerinde ufak rollerde yer aldı. 2001 yılından bu yana evli olan Onur Gökşen’in İpek adında 6 yaşında bir kızı var. Bizim de Renkli Televizyonumuz Vardı (2010), Yedi Yere Sekiz (2011), Allah Belanı Versin Brokoli (2013), Muazzam Bey’in Değersiz Hayatı (2014) ve Eyvah Babam Bir Manyak (2016) olmak üzere yayımlanmış 5 kitabı bulunuyor.