“Çare barıştır, çare birbirimize saygıdır”

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü anma veya kutlama olarak değil, “kadın emeğine saygı duruşu” temasıyla gerçekleştirdi

15 Mart 2018 - 13:50

Geçtiğimiz Ekim ayında hayatını kaybeden Prof.Dr. Nazan Erkmen’e ithaf edilen etkinlik Doğuş Üniversitesi’nde gerçekleşti. Etkinliğin yanı sıra Nazan Erkmen’in “Kadın ve Göç Çocukları” sergisinin de tanıtımı yapıldı. Sergi 25 Mart’a kadar ziyaret edilebilecek.

10 Mart’ta Doğuş Üniversitesi B5 Tiyatro Salonunda yapılan etkinlikte açılış konuşmasını Prof. Dr. Abdullah Dinçkol gerçekleştirdi. Dinçkol, Nazan Erkmen ile 4 yıl boyunca çalışma fırsatı bulduğuna değinirken “Marmara Üniversitesinden beri tanışıklığımız vardı. Alanında öncü bir insandı. Biz en başta bir kadın dekanımızı kaybettik.” dedi.

  

“KADIN İNSANDIR, ERKEK İNSANOĞLUDUR”

Kadınların akademideki varlığının önemli olduğunu vurgulayan Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Dinçkol, “Bizim üniversitemizde çalışanlarımızın yüzde 60-70’i kadın. İdari kadromuzda da kadın yöneticilerimiz var. Burası bir kadın üniversitesi diyebiliriz. Kadınların çok olduğu ortamda insani özellikler daha fazla ortaya çıkıyor. Ne derler; kadın insandır, erkek insanoğludur. Kadınların erkekleşmesi de doğru değildir. Kadın bulunduğu ortamı değiştirir, hayati önemdedir.” şeklinde devam etti.

Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu’nun organize ettiği etkinlik, Doğuş Üniversitesi ve Kadıköy Belediyesi’nin işbirliğiyle gerçekleşti. Etkinliğe katılan Kadıköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Keriman Nalbant konuşmasında kadının yönetimdeki varlığının önemine değinirken çoğu kez erkeklerin kadın yöneticilere alışamadığını yaşadığı bir örnekle anlattı: “Ben belediye encümeni olduğumda; gördüklerinde veya karşılaştıklarında bana inanmıyorlardı. Toplantıya gelenler, benimle karşılaşanlar encümenin asistanı sanıyorlardı. ‘Kadın değildir herhalde’ diyorlar, ‘Başkan ne zaman gelecek acaba?’ diye birbirlerine soruyorlardı. Encümen olduğumu ancak toplantıda o koltuğa oturduğumda anlıyorlardı.” diye konuştu.

“MÜLTECİLERE SAHİP ÇIKILMALI”

Prof. Dr. Nazan Erkmen’e ithaf edilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği “Mülteci Hareketlerinin, Mülteci Kültürünün Katıldıkları Sosyolojilere Etkileri” başlığı altında gerçekleşen konuşmalarla devam etti. Prof. Dr. Günsel Şurdum Avcı’nın, Çerkes sürgünü ve Çerkes kültürüne dair yaptığı konuşmanın ardından Haliç Üniversitesi Konservatuvar Müdürü Prof. Leyla Pınar “Nitelikli Mültecilik, Sanatçıların Mülteciliği” konusunda sunum gerçekleştirdi. Pınar mülteci sanatçılara sahip çıkılması gerektiğini belirtti ve “Mültecilere ve mülteci sanatçılara sahip çıkılmalı. Mesela Avrupa siyahîleri dışlamıştır, ancak daha sonra onların kültürlerini alıyorlar. Avrupa caz müziğini buradan yaratmıştır. Bütün bunlar insanoğluna kazandırılmış değerler. Picasso, Chopin, Beethoven da mülteciydi şimdi onları herkes biliyor.” dedi.

Gazeteci Pınar Türenç yurt dışı görevlendirmesi nedeniyle etkinliğe katılamadı ve “Ateş altında...Cephede... ve Zorlayıcı Tüm Şartlarda Kadın ve Çocuk Mağduriyetleri” başlıklı konuşmasını gerçekleştiremedi. Sunumların ardından Nazan Erkmen’in de hayattayken dinlemekten en keyif aldığı isimlerden olan Chopin dinletisi yapıldı.

Dinletinin ardından Cam Tavanı Delen Kadınlar Platformu’nun 2018 manifestosu okundu. Asuman Karaşabanoğlu adına okunan manifestoda kadınlardan “yeniden doğmayı başaran, görünmez engelleri aşan, zarafetlerini yitirmeden yıkıp geçen” olarak bahsedilirken “Manifesto, Prof. Dr. Nazan Erkmen şahsında, bütün kadınların, evlat, eş, anne ve mesleki emeklerine bir saygı duruşudur” dendi. Erkek emeğine de saygı duyulması gerektiği söylenen manifesto, “Sevgide serbestlik, saygıda zaruret vardır. Çare barıştır. Çare birbirimize saygıdır.” diyerek sonlandırıldı.

Cam Tavanı Delen Kadınlar Özel Ödülü Alaaddin Ceylan’a verildi. Prof. Dr. Nazan Erkmen Özel Ödülü ise yazar Gülten Dayıoğlu’na verildi. Erkmen’in ailesiyle birlikte sahneye çıkan Dayıoğlu, “1993 yılında, sanat hayatımın 30. yılını kutlarken bir kitap hazırlanmıştı. Bu kitaba Nazan Erkmen inanılmaz destek çıktı ve savundu. Bu da dostluğumuzun başlangıcı oldu. 25 yıl olmuş. Onunla hiç kopmadık, hep akıl danışırdım ve kitaplarımı resimlemeye devam etti. Nazan Erkmen’i hiç unutmayacağım, unutturmayacağım” diye konuştu. Etkinlik sembol kadınların da dâhil olduğu ödül töreninin ardından sona erdi.


ARŞİV