"Kişilerin yoktur bir önemi, çerçevedir var eden o dönemi. Siz de görün resmi değil onu içine alan çerçeveyi.”
Böyle diyor Bertolt Brecht o ünlü oyununun giriş bölümünde ve bizi yıllar öncesinden bir yolsuzluk ve rüşvet skandalının ortasına bırakıveriyor. “Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı”nı izlerken bu sözün önemi daha çok anlaşılıyor. Ustanın 1941’de yazdığı öykünün 2013 Türkiyesi’nde yaşananlarla paralelliği, gerçekten de kişilerin değil çerçevenin böyle dönemleri var ettiğini bir kez daha gösteriyor.
Tiyatroadam, yorumuyla bu sezon yeniden sahnelenmeye başlanan Arturo Ui, izleyiciyi kendi içinde bir hesaplaşmayla ve içinde yaşadığı düzeni sorgulamayla baş başa bırakıyor. Oyundan çıkarken “Nasıl olur da yıllar içinde hiçbir şey değişmez. Nasıl olur da iktidar ve sermaye sahipleri hep aynı yollarla yüklerini tutarlar da biz halk kitleleri bunlara gözlerimizi yumarız?” soruları izleyiciyi uzun bir muhasebeye mahkûm ediyor. Ancak oyun bunu o kadar keyifli anlatıyor ki, sonrasında değil belki ama izlerken eğlenmek garanti!
Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı, kendi çıkarları doğrultusunda güçlünün yanında yer alanların çoğunlukta olduğu bir topluma eleştiriler yöneltiyor. Oyun aynı zamanda günübirlik çıkarlar adına iktidar ve sermaye sahiplerinin yasaları çiğneyerek işbirliği yaptığında ortaya çıkabilecek baskı rejimine de göndermede bulunuyor.
Brecht’in savaş döneminde yazdığı ve anti-faşist bir oyun olan “Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı”nı seyirciyle buluşturan Tiyatroadam, oyuna farklı bir yön de veriyor. Hitler’in iktidara yürüyüş öyküsü ve ünlü Chicagolu gangster Al Capone’un öyküsü ile birleştirilerek anlatılan oyun bir nevi günümüz eleştirisini geçmiş üzerinden yapıyor.
Oyun, 1929-32 yılları arasında Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan ekonomik bunalımın bütün dünya ülkelerinde etkisini gösterdiği bir dönemde geçiyor. Ekonomik krizle, halk sefaletin pençesinde, sermaye sahipleri ise iflasın eşiğindedirler. Ekonomik yönden darboğazda olan tröstler, para sıkıntısını aşmak için devletten kredi alma çabasındadırlar. Belediyeden kredi talepleri karşılanmayınca, karnabahar satışlarını ucuzlatmak için nakliyatı kolaylaştıracak rıhtım yapma projesini geliştirirler. Dürüstlüğüyle halkın oylarını kazanan Belediye Başkanı ise, rıhtım projesi için istenen krediyi yolsuzluk yapılacağı düşüncesiyle onaylamaz. Belediye Başkanını krediye ikna etmenin tek yolu kendileri gibi düşünmesini ve parasal sıkıntıyı işin içinde görmesini sağlamaktır. Bunun için de şirket hisselerini Başkana satarlar. Ekonomik açmazları bir işveren olarak birebir yaşayan Belediye Başkanı kısa bir süre sonra krediye onay vermek zorunda kalır. Darboğazdan kurtulan tröstler rıhtım projesini hayata geçirmedikleri için belediye meclis üyeleri soruşturma başlatır. Yolsuzlukla suçlanan Belediye Başkanı, soruşturmada aklanmak için gangsterler çetesinin lideri Arturo Ui ile işbirliği yapar. Yasadışı yollarla, cinayet, rüşvet, kundakçılık gibi yöntemlerle yürütülen soruşturma, masum insanları mahkûm ederek, kredi yolsuzluğu yapanların zaferi ile sonlanır. Aslında bu Arturo Ui’nin zaferidir. Arturo Ui, yolsuzluk olayına adı karışan tröstlerin peşini bırakmaz ve hepsini haraca bağlar. Büyümek, zenginleşmek, gücüne güç katmak hırsıyla yakın dostlarını, silah arkadaşlarını feda eden, devleti arkasına alan Arturo Ui’nin sömürü düzeni, artık çevre illere de yayılmaktadır.
EPİK TİYATROYA SAYGI DURUŞU
Epik Tiyatro’nun özüne uygun, çağdaş bir yorumla Ümit Aydoğdu tarafından sahneye konan ve Yücel Erten’in çevirisiyle dilimizle buluşan “Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı”nda: Aşkın Şenol, Ayça Koyunoğlu, Berk Yaygın, Çetin Kaya, Deniz Özmen, Fatih Koyunoğlu, Gökhan Azlağ ve Neslihan Arslan sahneye çıkıyor.Oyuncuların yaklaşık otuz altı farklı kişiyi dönüşümlü bir şekilde oynadığı “Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı”nda, müzikler de yine oyuncular tarafından, akapella (insan sesiyle) olarak yapılıyor. Oyunun müzik direktörlüğü Oktay Köseoğlu’na, ışık tasarımı Yüksel Aymaz’a, dekor ve kostüm tasarımı ise Barış Dinçel’e ait.Tiyatroadam bu keyifli ve düşündürücü oyunlarıyla yeni yılın ilk ayında da Kadıköylü izleyiciyle buluşmaya devam edecek. 9-16-23-30 Ocak’ta Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde sahnelenecek oyun, 17 Ocak Cuma 20.30’da Kadıköy Belediyesi Kozyatağı Kültür Merkezi sahnesinde, 28 Ocak Salı 20.30’da ise Moda Sahnesi’nde Kadıköylü tiyatroseverlerle buluşacak. www.tiyatroadam.com