Asya Yakası’ndan hayat gibi şarkılar

Kadıköylü Asya Yakası grubu, ‘’Müziğin çok yozlaştığı bir ortamda farklı enstrümanlarla yeterliliğimiz düzeyinde coverladığımız ve kendi bestelerimiz aracılığıyla müziğimizi yansıtmaya çalışıyoruz’’ diyor

14 Temmuz 2017 - 11:25

Kadıköy müzik sahnesinin yeni gruplarından Asya Yakası, cover şarkıları ve kendi besteleri ile müzik dünyasında yer edinmeye çalışıyor. Şarkılarında hayattan beslenen grubu, kurucularından Yavuzhan Özüpak’a sorduk.

Ekip üyelerinden kısaca özgeçmişlerini ve müzikle olan bağlarını öğrenebilir miyiz?

Ben Yavuzhan Özüpak (gitar-vokal) 1988 Ankara’da doğdum. Müziği benimseyip hayatıma alma sürecim lise yıllarına dayanır.Daha sonrasında İzmir’de çeşitli barlarda solo olarak müzik yaptım. 7 yıl önce İstanbul’a yerleşip müzik çalışmalarıma Kadıköy’de  devam ettim. 2015’te Aslı’yla beraber Asya Yakası’nı kurduk.

Deniz Susaruğur (davul) müziğe 5 yaşında perkisyon çalarak başladı. Okay Temiz ile çalıştıktan sonra davula geçti. Cem Akbulut(bas) müziğe Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanarak başladı. Halen Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’nde okuyor. Gruba 2 ay önce katıldı. Ege Cömert (saksafon, back vokal) Ordu Güzel Sanatlar Lisesi mezunu. Müziğe çocuk yaşlarda gitar çalarak başladı. Aslıhan Gazioğlu (keman) Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’nde okuyor. 14 yaşında kemana başladı. 3 yıldır metroda müzisyenlik yapıyor.

Grubun kuruluşunu, nasıl bir ihtiyaçtan doğduğunu anlatır mısınız? 2 kişi iken sonra 4’e ulaşmışsınız.

Grup yolculuğumuz aslında benim İzmir'de bunun hayalini kurup, sonrasında her şeyimi bırakıp İstanbul'a gelmem ile başladı. Burada tesadüfen Aslı ile tanıştım ve ilk zamanlarımız sokakta müzik yapmak ile geçti. Sonrasında grubumuza Ege dahil oldu ve farklı bir enerji oluştuğunu hissetmeye başladık. Sonrasında eksik olan enstrümanları tamamlamak adına yakın çevremizde olan, davulda, Deniz bas gitarda Cem grubumuza dahil oldu. Ek olarak grubumuza arka planda yardımcı olan arkadaşlarımız ses düzenlemesinde Uğur Akın, şarkı aranjmanlarında Fırat Semercioğlu'nun büyük destekleriyle grup günümüzdeki halini aldı.

Oldukça taze bir grupsunuz. Yolunuzu nasıl çizdiniz ve nasıl ilerliyorsunuz müzik dünyasında?

 Evet taze bir grubuz. Müziğin çok yozlaştığı bir ortamda farklı enstrümanlarla yeterliliğimiz düzeyinde coverladığımız ve kendi bestelerimiz aracılığıyla müziğimizi yansıtmaya çalışıyoruz. Ülkemizin malum geçim şartlarını düşünerek biraz yavaş, ama her gün kendimizi geliştirerek ve bu yolda insanlara kendimizi anlatmaya çalışarak ilerliyoruz.

Metro müzisyenliği yaptınız. Hala sürüyor mu? Bir mekanda/konserde çalmaktan farklı/iyi/kötü yönleri neler?

Metro müzisyenliğine devam ediyoruz. Metroda müzik yaparken insanlar bizi bir detay olarak görüyor ancak konserlerimizde ilgi tamamen bizim üzerimizde oluyor. Aslında yaptığımız iş aynı kalitede. Her şeye rağmen konserlerimize daha çok motive oluyoruz.

Grup ismini sormama gerek yok, çok belli. Ama yine de isme dair söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Asya Yakası aslında imzanın olmadığı bir anlaşma gibi… (AS)lı (YA)vuzhan… Aslı'yla olan sevgi bağımız bu grubu oluşturdu, büyümesini sağlayan arkadaşlarla bağımız güçlendi. Her şeyden önce birbirimizi çok seviyoruz. Asya yakasında, Kadıköy’de olmamız da hoş bir tesadüf.

Müzik sizler için ne ifade ediyor?

Belki biraz klişe olacak ama müzik bizim için sadece bir iş değil, çok daha fazlası. Biz beraber olmaktan zevk alan bir grubuz ve ortak olarak buluştuğumuz müziği yaparken çok eğleniyoruz. Bunu da insanlarla paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz

Kendi müziğinizi nasıl tarif edersiniz?

Aslında komiktir ki hepimiz bireysel olarak çok farklı müziklerle uğraşıyoruz. Jazz ile uğraşanımız da var klasik müziğe gönlünü verenimiz de, metalcimiz de. Müzikal anlamda buluştuğumuz nokta popüler müzik. Ancak her bestemizde ve şarkı düzenlememizde hepimizden bir parça bulursunuz. Bizi grup yapan etkenlerden biri de bu aslında.

Şarkı söz-besteler grupta kime-kimlere ait?  Yoksa cover mı çalıyorsunuz?

Şarkılarımızın sözünü ve bestesini bendeniz yapıyorum. Düzenlemesini grup arkadaşlarımla beraber yapıyoruz. Cover veya bestelerimiz de aşkı, insanın iç yalnızlığını ve hayatın içinden temaları işliyoruz.

Albümünüz var mı?

Hali hazırda profesyonel olarak albüm veya single yok. Ama hazırlıklarımız devam ediyor. En yakın zamanda bitirmek istiyoruz.

Bugüne dek kaç konser verdiniz? İlk sahne deneyimi nerede ve nasıldı?

Grup olarak 6 konser verdik.(hala tazeyiz) ilk deneyimimiz Yeldeğirmeni’ndeki Hangart isimli mekandaydı. İlkler unutulmaz derler. Gerçekten bizim için özel zamanlardı. O zamandan bu yana aktif olarak çalışıyoruz. Mümkün olduğunca konser vermeye çalışıyoruz.

Sizin gibi genç pek çok grup var. Bu bağlamda günümüz yerli müzik dünyasına bakınca neler görüyorsunuz? 

Arz talep meselesi… Her tarzın bir kitlesi var. Çeşitlilik olması tabii ki sanat için güzel bir şey. Her an kendinizi ve müziğinizi geliştirmeniz gerekiyor. Bu da sonuç olarak kaliteliyi ve kaliteli dinleyiciyi geliştiriyor.

Dinleyici ile iletişiminiz nasıl?

En çok dikkat ettiğimiz konulardan. Sonuçta insanlar için yaptığımız bir eylem müzik. dinleyicilerle genellikle aynı frekansta birleşiyoruz. Bu bizim için de dinleyiciler için de çok güzel bir şey.

Düzenli olarak sahne aldığınız bir mekan var mı?

Sabit olarak sahne aldığımız bir yer yok sadece konser ve etkinlik yapıyoruz. Yüzümüzü fazla eskitmeyelim değil mi?

Geleceğe bakınca neler planlıyorsunuz müzikal anlamda?

Grup olarak uyum ve müzikal kalitemizi artırmak istiyoruz. Sonrasında tabii ki kendi tarzımızı oluşturmak ve bizimle aynı duyguyu hisseden dinleyicilere ulaşmak istiyoruz. Şuan bunun için çalışıyoruz.

Kadıköy'e dair hisleriniz/düşünceleriniz neler? 

Biz Kadıköy’e aşık bir grubuz. Günümüzün neredeyse tamamı bu güzel ilçede geçiyor. Bizim için vazgeçilmezler arasında burası.

Kadıköy’ün müzikal ortamını nasıl buluyorsunuz?

Çok çeşitli… Örneğin Bahariyede yürürken klarnet darbuka sesi duymanız mümkündür. Biraz daha yürürseniz bir müzisyenin Bon Jovi çaldığına şahit olabilirsiniz. Bu çeşitlilik Kadıköy’ü farklı kılıyor bizce. Ve biz de mozaiğin içinde yerimizi alıyoruz .

Kadıköy’ün, müziğinize yansıması nasıl oluyor?

Sevmeyi, hayatı, müziği burada öğrendik ve grubumuz burada oluştuğu için ister istemez etkisi yadsınamaz derecede fazla oluyor. Bazen tek başına, Moda’da sessizliğin içinde ilham alabiliyorsunuz mesela

Kadıköy’de sık sık sahne alıyorsunuz? Buranın dinleyicisi hakkında neler söylersiniz?

Tabii ki memnunuz. Bu grup maddi manevi ne kazandıysa burada yaşayan çağdaş, kültürlü insanlar sayesinde kazandı ve kazanmaya devam ediyor. Umarım  biz de kaliteli müziğimizle onlara karşılığını verebiliriz.

Bir ‘Kadıköy şarkısı yapmayı’ hiç düşündünüz mü/düşünür müsünüz?

Düşünmedik ama ilerleyen zamanlarda neden olmasın…


ARŞİV