Avni Lifij’in Haydarpaşa’sı
Sakıp Sabancı Müzesi’nin, Osmanlı dönemi ünlü ressamlarından Avni Lifij’e bir saygı duruşu niteliğinde olan sergisindeki “Haydarpaşa” resmi dikkat çekiyor
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Sabancı Holding’in katkılarıyla Türk resim tarihinde özgün bir yere sahip olan Hüseyin Avni Lifij’in(1886-1927) çok yönlü üretimini yansıtan bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 15 Ekim’de açılan “Avni Lifij. Çağının Yenisi” sergisi, 12 Ocak’a kadar devam edecek. Sergi, sanatçının otoportre, poşad, manzara, figür gibi farklı türleri içeren geniş bir yelpazeye yayılmış üretiminin yanı sıra kültür politikaları, sanat eleştirisi, fotoğraf gibi alanlardaki çalışmalarını da müze ortamına taşıyor. Avni Lifij’in sanatçı kimliğini Türkiye’de ilk kez tüm yönleriyle, bütünlüklü olarak değerlendiren bir içerikle sunan sergi, sanatçının mensubu olduğu 1914 Kuşağı ve Türkiye sanat tarihindeki öncül konumunu aydınlatmayı amaçlıyor.
LİFİJ’İN GÖZÜNDEN BELEDİYE
Abdülmecid Efendi’nin bursuyla gittiği Paris’te, 1909-1911 arasında l'École nationales supérieure des beaux-arts’da Fernand Cormon’un atölyesine devam eden Avni Lifij, buradaki eğitimle yetinmeyerek sanat araştırmalarını okul çalışmalarının ötesine taşır. Sanatçının, 19. yüzyılın önde gelen duvar ressamları arasında yer alan, antikçağ unsurlarına yer verdiği alegorik eserleriyle ünlü Pierre Puvis de Chavannes’a duyduğu ilgi, İstanbul’a döndükten sonra tamamladığı duvar resmi Kalkınma - Belediye Faaliyeti’nde kendini gösterir.
Kalkınma - Belediye Faaliyeti adlı duvar resmi, Celal Esad Arseven’in Şehremaneti Kadıköy şubesi müdürüyken halkın sanat beğenisini desteklemek amacıyla kamu kurumlarının binalarında sergilenmek üzere sanatçılara eser ısmarlamasının bir sonucudur.
Kalkınma - Belediye Faaliyeti, Türkiye sanat tarihinin en büyük kompozisyonları arasında yer alıyor. Dekoratif amaçlı, canlı modellerden çalışıldığı anlaşılan, figür ve mekân etütlerine, eskiz çeşitlemelerine dayanan çalışmada, II. Meşrutiyet sonrası kalkınma hamlesi içindeki Osmanlı İmparatorluğu’nun durumu, İstanbul’un Kadıköy kazası üzerinden alegorik bir kompozisyonla Haydarpaşa Garı, bayındırlık çalışmaları yapan işçi ve makineler gibi simgeler yoluyla yansıtılıyor.