Türkiye’nin unutulmaz sanat adamı, 7’den 77’ye herkesin sevgilisi Barış Manço ölümünün 12. yıldönümünde, Barış Manço 81300 Moda Müzesi’ne dönüştürülen evinde anılıyor. Halkbank, Barış Manço 7’den 77’ye Doludizgin Barış ve Sevgi Derneği ile Kadıköy Belediyesi’nin “Barış ve Sevgi Haftası” adıyla organize ettiği etkinlikler, Manço’nun ölüm tarihi olan 31 Ocak Pazartesi gecesi başladı. Kadıköy Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülerek kapıları tüm sevenlerine açılan Moda’daki Barış Manço Evi’nde saat 19.00’da başlayan etkinliğe; Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Manço’nun büyük oğlu Doğukan Hazar Manço, Cem Karaca’nın oğlu Emrah Karaca ve çok sayıda seveni katıldı. Doğukan Manço yaptığı kısa açılış konuşmasında böyle bir organizasyon yapılmasından dolayı çok mutlu olduğunu belirterek Kadıköy Belediyesi, Halk Bankası ve tüm Barış Manço severlere teşekkür etti.
‘ÖLDÜKTEN SONRA DA HAYRANLARI ARTTI’
Manço’nun ardından bir konuşma yapan Başkan Selami Öztürk ise şunları söyledi:
“Sevgili Barış’ın aramızdan ayrılışının 12. yılı… Dile kolay ama sanki dün gibi. Beraber konuşup sohbet ediyorduk. Barış Manço, Cumhuriyet Balomuza geliyordu. Birlikte uğurlamıştık onu buradan. Biraz önce küçük kardeşlerime sordum. Onların çoğu Barış’ı yaşarken görmemişler, onlar Barış’ın şarkılarını dinleyerek hayranı oluvermişler. Barış yaşarken de, öldükten sonra da eserleri ile kazanan, anılan, hatırlanan bir sanatçı. Bunu böyle kelimelerle ifade etmek pek mümkün değil. Biz onun için, Barış’ın yaşamını geçirdiği, eserlerini yapmış olduğu bu binanın Barış’ı gelecek nesillere anlatması için onun istediği şekilde olmasını istedik. Buraya geldiğiniz için teşekkür ediyorum ve sevgili Barış’ı bir kez daha özlemle anıyorum.”
Yapılan konuşmaların ardından dört amatör grup, Manço’nun en sevilen şarkılarını seslendirdi. Barış Manço hayranları duygu dolu anlar yaşadı ve şarkılarla özlemlerini dile getirdiler. Ardından Barış Manço’nun oynadığı tek film olan “Baba Bizi Eversene”nin gösterimi yapıldı. 31 Ocak akşamı müzede buluşan sevenleri ve hayranları, sanatçının vefat ettiği 23.00’e kadar Barış Manço şarkılarını hep bir ağızdan seslendirdiler.
DOĞUKAN MANÇO, BABASINI ANLATTI
Etkinlik haftasının ikinci günü olan 1 Şubat Salı günü Barış Manço’nun oğlu Doğukan’ın katılımıyla müzede bir söyleşi gerçekleşti. Barış Manço’nun kardeşi İnci Manço hasta olduğu, Batıkan Manço ise askerlik görevinde olduğu için söyleşiye gelemedi.
Konuşmasına Kadıköy Belediyesi’ne müzenin açılması ve yürütülmesi için yaptığı katkılardan dolayı minnettar olduğunu söyleyerek başlayan Doğukan Manço, babasının vasiyetinin bu şekilde gerçekleşmesine vesile olan bütün yetkililere ve diğer destekçi Halkbank’a teşekkürlerini iletti.
Oğul Manço’nun ilk değindiği konu babasının ölümünden sonra hissettikleriydi. Kendi acısının herkesinkinin iki katı olduğunu belirttikten sonra bu söyleminin altını “Ben hem onun bir hayranı olarak hem de onun oğlu olarak ayrı ayrı acılar yaşadım” diyerek doldurdu.
‘BEN ÇOK ŞANSSIZ BİR İNSANIM’
İnsanların kendisini çok şanslı gördüğünü söyleyen Doğukan Manço, tam aksine kendini çok şanssız hissettiğini belirtti. “Bu mu şans? 17 yaşımda babamı kaybettim. Ve babam sıradan bir insan değildi: ne zaman televizyonu açsam babam, ne zaman radyoyu açsam babam… Artık o kadar dayanılmaz bir hal almıştı ki babamla ilgili bir şey duymamak için günde 15-16 saat uyuyordum. En sonunda etraftan kendimi soyutlayabilmek için Amerika’ya okumaya gittim” diyen Doğukan, bu nedenle uzun yıllar ülke hasreti çektiğini vurguladı.
Babasıyla olan ilişkileri hakkında gelen bir soru üzerine, Barış Manço’nun yoğun çalışma programı yüzünden çocuklarına yeteri kadar vakit ayıramamasının içinde ukte bıraktığını anlatan Doğukan Manço, “Ama son yıllarda babam bu eksikliği kapamak için çok uğraştı” diye konuştu.
‘YAŞASAYDI BABAM BENİMLE GURUR DUYARDI’
Oğul Manço, babasının şu güne kadar söylemiş olduğu özlü sözleri biraraya getirdiğini, bunların arasında kendisi için en önemlisinin “Ne iş yaparsan yap, ama her zaman en iyisini yap!” sözü olduğunu belirtti. Amerika’da yaşadığı dönemde tuvalet temizlemekten garsonluğa kadar birçok iş yaptığını ve en sonunda da şef garson olduğunu söyleyen Doğukan, “Ben o işi de en iyi şekilde yaptım, işte bu yüzden babam benle gurur duyardı” diyerek geçirdiği zorlu döneme bir kez daha vurgu yaptı. Doğukan, Barış Manço’nun unutulmaması gereken sözlerinin derlenmiş halini internette yayına sokacağının da bilgisini verdi.
O BİR İLETİŞİM USTASIYDI
Doğukan, “Babam tam anlamıyla bir iletişim ustasıydı. Düşünün ki Japonya’nın 17 ayrı şehrinde konser vermiş, orada Türkiye bayrağını dalgalandırmış, onların kültürüne saygı göstererek Japonca şarkı söylemiş bir insandan bahsediyoruz. Tabi bunun geri dönüşü de oluyor; her sene Japonya’da Barış Manço’yu anma töreni düzenliyorlar. Babamın bir iletişim ustası olduğunu insanların sevgisinden de anlayabiliyoruz; nesil değişiyor, müzik değişiyor ama babam hala dinleniyor.” şeklinde konuştu.
SÜRPRİZ KONUŞMACI
Barış Manço’nun tam anlamıyla bir iletişim ustası olduğu hakkında anılar anlatılırken Doğukan Manço’nun önüne küçük bir not iliştirildi. Doğukan hemen notun sahibini mikrofona çağırdı. Notu yollayan Tatar Inform Haber Ajansı temsilcisi Uşenya Oktay’dı. Tataristan’da Barış Manço’yla yaşadığı anıları anlatan Uşenya Oktay, Barış Manço’nun Türkiye Türkçesi bilmeyen çocuklar ile çok rahat anlaşabildiğini hatta birlikte bir televizyon programı bile yaptığını anlattı. Oktay, Manço’nun gazeteci olmamasına rağmen birçok gazeteciyi cebinden çıkarabileceğini söyleyerek konuşmasını bitirdi.
TOSUN YUSUF MEHMET BARIŞ MANÇO
Doğukan Manço, çoğu kimsenin bilmediği bi gerçeği de açıkladı ve dinleyicilere dönerek babasının nüfustan silinen ismini bilenin olup olmadığını sordu. Doğru yanıt çıkmayınca cevabı vermek de kendisine düştü. Barış Manço’nun tam isminin “Tosun Yusuf Mehmet Barış Manço” olduğunun bilgisini veren Doğukan, okula başlayınca dedesinin kardeşinden aldığı ismi “Tosun Yusuf”un kimlikten sildirildiğini anlattı. Barış isminin 2. Dünya Savaşı ile ilgili olduğunu anımsatan Doğukan, Türkiye’de ilk Barış isminin de babasına verildiğini belirtti.
Söyleşi, katılımcıların sorularına Doğukan Manço’nun verdiği anılarla dolu yanıtlarla son buldu.
Haber: C.Can YÜKSEL – Sinem TEZER
Fotoğraflar: Sinem TEZER