“Başka cemaatler yerleşiyor”
Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan, birlikte hazırladıkları Metastaz kitabı üzerine “Biz bu noktaya nasıl geldik?” başlıklı söyleşide Kadıköylülerle buluştu.
Birlikte yazdıkları “Metastaz” kitabı ile çok okunanlar listesine giren ve ses getiren Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan, 27 Nisan Cumartesi günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde okurlarıyla buluştu. Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı’nın da katıldığı söyleşiye okurların ilgisi oldukça büyüktü. Türkiye’deki liyakatin ve hukuk düzeninin nasıl yerle bir edildiğini örneklerle anlatan Terkoğlu ve Pehlivan, söyleşinin ardından Metastaz kitabını okurları için imzaladı.
“Çöküş dönemini yaşıyoruz”
Söyleşide ilk konuşmayı Barış Terkoğlu yaptı ve söyleşinin başlığının nasıl ortaya çıktığını ve son dönemde olan gelişmeleri Osmanlı’nın son döneminde yaşananlara benzettiğini anlattı: “Söyleşinin başlığını ‘Biz bu noktaya nasıl geldik?’ dedik. Biz Türkler ne olacak bu Türkiye’nin hali sorusunu çok sorarız. Stadyumlarda, toplantılarda her yerde çok soruluyor. Bunu öngörerek bu başlığı koyduk. Burası olmaz dediğimiz her şeyin olabileceği bir ülke.
Çöküş dönemlerinde; ilerleme ve gerileme yasaları ortadan kalkar. Aynı Osmanlı’nın son dönemi gibi, tam şu an yaşandığı gibi. Bir yere gelemeyecek insanlar bir yerlere gelirler, tersinden başbakan bile işsiz kalabilir. Çöküş dönemlerinin en önemli özelliği liyakatin kaybolmasıdır. Metastaz’ı konuşmaya başladığımızda insanlardan en çok ’Biz bunları biliyorduk’ cümlesini duyuyoruz. Gündemi takip eden insanların alışık olduğu meseleler. Ama bunu, bütün hale getirmek fotoğrafları birleştirip film yapmak, olayları birleştirip tarih yapmak aslında yaptığımız.”
Kitapta FETÖ operasyonlarından sonra yaşanan dönüşümü anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Terkoğlu, “Anayasalı toplumlar iktidara sınır koyarlar. Cumhuriyete yapılan saldırılarla anayasa, hukuk düzeni paramparça edildi. Kendisini iktidar yerine koyan cemaatler, tarikatlar, kişiler onun yerine geçti.” dedi.
“İmtiyaz sadece cemaatlere uygulanmıyor”
FETÖ operasyonlarından tutuklu imtiyazlı kişilerin avukatlarının, müvekkillerinin suçsuz olduğunu ispatlamak için başka cemaate üye olduğunu kanıtlama çabasına girdiklerini belirten Terkoğlu, konuyla alakalı bir örnek anlattı: “İmtiyaz sadece tarikatler cemaatlere uygulanmıyor. 2014’te TUSKON’un başkanı çıktı ve Cumhurbaşkanını tehdit etti, Erdoğan çok sinirlendi. Kadir Topbaş’ın damadı en önde oturuyordu, yanında da başka iş adamı vardı. Görüntüleri izledik; o alkışlayınca, o da alkışlıyor o durunca o da duruyor. Dikkatimizi çekti bu adam kim diye? O kişi Mehmet Gür, ünlü işadamı. Tutuklandı mı? Hayır. Davada sanık oldu mu? Hayır. Tanık olarak çağrıldı mı? Hayır. Öyle ya da böyle savcılığın önünden geçti mi? Hayır. Neden? Çünkü Bilal Erdoğan’ın ortağı.”
Terkoğlu, Fethullah Gülen’in örgüt üyesi olmadığını söyleyen İsmail Rüştü Cirit’in Yargıtay’ın en tepesinde olduğuna değinirken devletteki kadroların başka cemaatlere verildiğini iddia etti. Terkoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu noktaya imtiyazlar rejiminin bütün sistemi dejenere etmesi sayesinde geldik. Umutluyum, çünkü ülkede cumhuriyet değerleri öyle veya böyle bu topraklarda yer buldu. Bugün başka türlü yönetmek aslında toplumu çamura sürüklüyor. Gerçekten hukuk, adalet, eşit yurttaşlığa ihtiyacımız var. Aksi olduğu sürece bu ülke yönetilemeyecek.”
“Boşalan yerlere başka cemaatler yerleşiyor”
Terkoğlu’nun ardından sözü alan Barış Pehlivan da FETÖ operasyonlarından sonra başka cemaatlerin o koltuklara oturtulduğunu belirterek şu örnekleri verdi: “2014 yılında bir mülakat komisyonu kuruldu, yeni polislerin alınması için. Ankara’dan gelen ekip içinde Fethullahçılarla mücadele etmiş müdürler var ve artık akıllanalım, böyle tarikatlar yer etmesin niyetindeler. Başvuran polis adayı çocuklar, komisyona hangi cemaatten olduğunu anlatmaya başlıyor, heyet de şaşırıyor. Gerektiği kadar insan almıyorlar ve olay oluyor. Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Heyet değiştiriliyor, tekrar komisyon kuruluyor. Ve o başvuran çocukların hepsi emniyete giriyor. O 2014’te FETÖ’ye panzehir olarak emniyete sokulan cemaatçi çocuklar emniyette hala görevli.”
Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın tüm kadroları menzil cemaatine mensup insanlarla doldurduğuna söyleyen Pehlivan, Ülkeyi bu insanlar yönetiyor. Erdoğan başka bakan getirdi, bürokratlar o bakana iş yaptırmadı. Sonra tekrar Recep Akdağ geldi.” dedi. Davalarda ‘FETÖ borsası’ oluşturulduğundan ve para karşılığı bazı isimlerin tahliye edildiğini ifade eden Pehlivan sözlerini şöyle noktaladı: Bugün biz, Berat Albayrak ile Bilal Erdoğan’ın, Süleyman Soylu’nun, Yıldırım ile Albayrak’ın kavgasını konuşuyoruz. Tutuklamaları da bütün bu kavgalar neticesinde okumak lazım. Sabah’ın yöneticileri Sabri Uzun’un tutuklanmasına karşı çıkıyorsa, keza yine Sabah Gazetesi Ankara temsilcisi Okan Müderrisoğlu ‘Acaba hangi hastalıklı yapılar yerleştiriliyor?’ diye yazı yazıyorsa; biz yeni şeyleri tartışacağız yakında.”