Bir film nasıl “okunur”?
Sinema eleştirmeni Burçak Evren, kısa filmler üzerinden bir filmin nasıl çözümleneceği ve yorumlanacağının ipuçlarını verdi
Mete UTKU
Sinema eleştirmeni Burçak Evren, 6 Nisan Cumartesi günü Tarih Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi (TESAK)’ta sinemaseverlerle buluştu.
Film okumalarının değişkenliğini anlatan Evren, “Benim okuduğum her şey doğru olmaz, bazı filmler farklı okumalara açıktır. Bir filmi benden farklı görebilirsiniz, bu tamamen sizin bakış açınızla, bir olaya nereden ve nasıl baktığınızla ilgili bir durumdur.” diyerek konuşmasına başladı.
“Derdimizi daha iyi anlatmak, izleyiciye duyguyu daha iyi vermek için herkesin ilgi duyabileceği bir karakter yaratmamız, onu herkesin rahatlıkla izleyebileceği bir yere getirmemiz lazım. İşin en zor kısmı karakteri sıcak ve bizden biri halinde izleyiciye sunabilmektir. Hikâye ne kadar iyi olursa olsun bunu başaramazsanız filminizi kimseye izletemezsiniz.” diyen Evren, İkinci Dünya Savaşı’nın arka cephesindeki ailelerin yaşadığı sıkıntıları anlatan bir filmi seyircilerle izleyip, filmi onlarla beraber yorumladı.
DOĞRU KELİMEYİ KULLANMAK
Kısa filmin okumasını yapan Burçak Evren “İzlediğimiz film cepheyi göstermeyen fakat savaşın en kahredici durumunu en yumuşak yerden, annenin yüreğinden veren bir film. Yıkıntıların, kanın ve vahşetin ön planda olduğu hangi film bizim üzerimizde bu etkiyi bırakabilirdi? Bir durumu hangi açıdan izleyiciye vereceğiniz çok önemlidir. Doğru seçimi yaparsanız daha etkileyici ve unutulmaz bir film ortaya çıkarmış olursunuz.” diye konuştu.
Çarpıcı kelimelerin seçilmesinin önemini vurgulayan Evren, “Bazı filmler vardır izlersiniz biter gider ama bazılarındaki bir kare veya bir söz film bittikten sonra ömür boyu sizinle birlikte olur. Bazen karakter filmin bir sahnesinde kısacık bir kelime söyler ama o kelime yerine on sayfalık yazı yazılsa aynı etkiyi veremeyebilir. Belki de o kelime başka bir yerde söylense hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Bu yüzden en doğru kelimeyi en doğru yerde kullanmak bu işte çok ama çok önemlidir.” dedi.