Gazetemize gelen kitaplardan küçük bir seçki hazırladık

16 Şubat 2024 - 10:44

A ⁺ A^- Yazdır

Bir Gönül Hikâyesi

Türkiye’nin ilk keman profesörü olan Gönül Gökdoğan’ın gerçek yaşam öyküsünü anlatan Bir Gönül Hikâyesi okurla buluştu. Sözcükler Yayınevi etiketiyle çıkan ve Zeynep Keten’in kaleme aldığı kitapta beş buçuk yaşında keman çalmaya başlayan Gönül Gökdoğan’ın müzik ve yaşam yolculuğu anlatılıyor.

Gökdoğan’ın annesi Nüzhet Gökdoğan ve annesi Nebihe Pelit’in de gerçek yaşam öyküsünün anlatıldığı kitap, anlatımlar, gazete haberlerinden ve fotoğraflardan oluşuyor. Kitapta Türkiye’nin ilk bilim kadını olan Nüzhet Gökdoğan’ın yaşam öyküsü de yer alıyor.

Beş buçuk yaşında keman çalmaya başlayan Gökdoğan keman tutkusunu şöyle anlatıyor: “Kemanımla sana bir ses verebilseydim eğer, biraz buğulu, biraz hüzünlü bazen sakin bazen de hırçın bir kız sesi olabilirdi. Naif bir su iken dalgalı bir okyanusa da dönüşebilirdi. Bir yarış atı gibi sonradan açılırda. Keman çalarken tüm duygularımla yaşıyordum, sanki bir bütün olurmuşcasına.”

Bir Gönül Hikâyesi, bir ailenin üç kuşak kadınlarının yaşam öyküsünü anlatmasının dışında 1900’lü yıllardan bugünlere ülke tarihine dair tanıklıkların da anlatıldığı bir kitap olma özelliği taşıyor. 

Yaşamak Sevinci

Öykücü, şair, denemeci, ressam ve psikiyatr Fikret Ürgüp’ün bütün eserlerinin üçüncü cildi olan ve Sevengül Sönmez tarafından yayına hazırlanan Yaşamak Sevinci, Everest Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Kitap Ürgüp’ün 1952-1970 yılları arasında, Yeditepe, Yeni İnsan, Yenilik, Varlık, Güney dergilerinde ve Cumhuriyet gazetesinde yayımladığı portreleri, edebiyat-sanat yazılarını, psikolog gözüyle yazdığı değerlendirmeleri ve “Amerika Mektupları”nı bir araya getiriyor.

Öykü ve şiirleriyle edebiyatımızda ayrıksı bir yer edinen Fikret Ürgüp’ü bir deneme yazarı ve eleştirmen sıfatıyla da sahneye taşıyan Yaşamak Sevinci, portreler, edebiyat ve sanat yazıları, psikolog gözüyle yazılar, Amerika mektupları olmak üzere dört bölümden oluşuyor.

Kitaba ismini veren denemede Ürgüp yaşama sevincini şu sözlerle anlatıyor “Bizde eksik olan yaşamak sevincini aşılamak lazım gibi geliyor bana. Mademki yaşıyoruz (Atatürk söylemişti bir nutkunda), neşeli olmalıyız. Neşeli olmak insanı ilerletir.”

Sendeki Yüz Bende Olsa

Kusursuz güzellik algısının çokça tartışıldığı günümüzde 2021 Dylan Thomas Ödülü Adayı olan Frances Cha’nın yazdığı Sendeki Yüz Bende Olsa, Seul’de sadece mükemmel olanların yükseldiği bir hayatı anlatıyor. 

İthaki Yayınları etiketiyle çıkan kitap, dört genç kadının Güney Kore toplumundaki estetik cerrahi ve güzellik saplantısına yönelik mücadelesini benzersiz bir pencereden bakıyor.

“Daha güzel, daha zengin, daha güçlü – göz kamaştırıcı Seul’de sadece mükemmel olanlar yükseliyor. Kusursuz yüzüyle Kyuri, her gece seçkin localarda güçlü işadamlarını eğlendiriyor. Gelecek vadeden bir sanatçı olan Miho, istemeden de olsa kendisini süper zengin seçkinler arasında buluyor. Ergenliğinden beri dilsiz olan Ara, K-pop dünyasının ışıltısına saklanmaya çalışıyor. Yeni evli Wonna, baskılar ve beklentilerle dolu hayatından bir çıkış yolu arıyor. Bu dört genç kadın, Gangnam’ın parlak cephelerinin ardındaki acımasız hiyerarşilerde hayatta kalmaya çalışıyor.”