Murad Uçaner, Gaziantep’teki tarihi mekanların doğumundan günümüze kadar geçirmiş olduğu dönüşümleri, onların dilinden dillerinden, onları konuşturarak anlatıyor. Mekânların öyküleriyle birlikte kentin kimliğinin nasıl değiştiğinin anlatıldığı kitapta aynı zamanda toplumsal ilişkiler, değişimler de göz önüne seriliyor.
Kitap Antep’in kimliğine, karakterine ve tarihsel konumuna ilişkin ilginç bilgiler sunmanın yanı sıra kentin tarihine alternatif bir yaklaşım da getiriyor. Mekanların kendilerini anlattığı kitapta yirminin üzerindeki tarihi mekanın kısa öyküsü yer alıyor.
Yayınevi: Dipnotkitap
İklim kriziyle mücadelenin en önemli gerekliliklerinden biri atıksız yaşam. Atıksız yaşam tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmekle mümkün. Peki nasıl yapacağız?
Ceren Özcan Tatar, yeniden kullanmayı, tüketimi azaltmayı, ayrıştırmayı ve dönüştürmeyi kendi deneyimlerinden yola çıkarak okurlarıyla paylaşıyor. Kişisel bakım ürünlerinden mutfak alışverişine, kompost yapımından plastik tüketimine kadar olan meseleler, açıklayıcı ve detaylı bir anlatımla “atıksız yaşama rehberine” dönüşüyor. Atıksız Yaşam kitabı , “Bir kişi tek başına neyi değiştirebilir ki?” diyenler için yol gösterici olma özelliği taşıyor.
Yayınevi: Yeni İnsan
Türkiye’de önemli kuşak araştırmaları yapan Evrim Kuran'ın ilk kitabı Telgraftan Tablete, güncellenmiş baskısı ile Mundi Yayınları'ndan çıktı.
Telgraftan Tablete'de 5 kuşağın karakteristik özelliklerini o döneme damga vuran insanlar, olaylar ve kişilerin anılarıyla birlikte sunuluyor. Ülkenin beş kuşağına bakışın yer aldığı kitapla ilgili Kuran şunları söylüyor: “Benim için bir kuşağı anlamak suya atılan taş gibi; etkisi dalga dalga büyüyerek yaşama, geçmişe ve geleceğe dair müthiş bir kavrayış sağlıyor; hoşgörü sınırlarımı genişletiyor; zamanın ruhuna yaklaştırıyor ve her adımda, yargılayan değil öğrenen olmaya yönlendiriyor. Çünkü bir Çin atasözünde de söylendiği gibi: “Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde öteki kuşaklar serinler.”
Yayınevi: Mundi Yayınları
Lawrence Durrell’ın “çağdaş sevgi”yi irdelemek üzere kaleme aldığı, 20. yüzyılın en görkemli başyapıtlarından biri sayılan İskenderiye Dörtlüsü’nün yeni baskısı Can Yayınları’ndan Ülker İnce çevirisiyle çıktı. Lawrence Durrell'in dörtlemesinin "Justine", "Balthazar", "Mauntoliv" ve "Clea" isimli romanları, 1960'lı yıllarda İngiliz romancılığında büyük yankılar uyandırmıştı. Serinin ilk kitabı Justine yaşam dolu, tutkularıyla kabına sığmayan, İskenderiyeli bir Yahudi güzelini anlatıyor. İkinci kitap Balthazar, yeni bir dünya savaşının beklediği gerilimli bir dönemde İskenderiye’de sürgün hayatı yaşayan anlatıcının. saplantı derecesinde tutku duyduğu iki kadına ilgisini anlatıyor. Üçüncü kitap Mauntoliv’da bir İngiliz diplomat olan David Mountolive gözünden olaylara tanık oluyoruz. Serinin dördüncü ve son kitabı Clea’da ise serinin tüm kahramanları bir araya geliyor.
Yayınevi: Can Yayınları