Kadıköy Belediyesi Halis Kurtça Çocuk Kültür Merkezi, çocukların iyi bir şekilde yetişmesi amacıyla onlara yeni yollar çizmeyi ve yöntemler göstermeyi amaç edinen eğitimlere ve atölyelere ev sahipliği yapan önemli adreslerden biri. Bu yıl pandemi nedeniyle merkezde eğitimler ve atölyeler online olarak sürdürülüyor. Önceki yıllarda iyi bir tiyatro izleyicisi yaratmayı hedef edinerek yola çıkan “Çocukça Tiyatro” atölyesinde eğitim alan çocuklardan oluşan Bizim Çocuklar tiyatro ekibi de çalışmalarına online olarak devam ediyor. Daha önce sahneledikleri tiyatro oyunlarıyla izleyicinin sevgisini kazan ekip, bu sefer radyo tiyatrosu ile karşımızda olacak.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nde öğretim görevlisi olan ve Bizim Çocuklar tiyatro ekibinin eğitmenlerden Uğur Cabiroğlu, “Çocukça Tiyatro'da iyi bir tiyatro seyircisi yetiştirmek amacıyla yola çıktık” diyerek bilgi vermeye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Süreç çok güzel geçti. Çocuklar eğitim aldı. Daha sonra temsili de olsa sahnede göremeyecek miyiz denildi. Ama biz tiyatro seyircisi yetiştiriyorduk. Kendi imkanlarımızla oyun yazdık ve sahneledik. İlk eğitim verdiğimiz çocuklara bizim çocuklar diyorduk. Bizim Çocuklar tiyatro ekibi de bu şekilde kuruldu.”
“PANDEMİNİN DOĞURDUĞU GÜZEL BİR İŞ”
Pandemi nedeniyle bu yıl eğitimlere online olarak devam ettiklerini belirten eğitmen Uğur Cabiroğlu, “Oyun okuyabiliriz eğer ortam düzelirse sahneye çıkarız dedik. Bu fikir herkesin çok hoşuna gitti. Kral Çıplak masalını oyunlaştırdık. Bütün çocuklara rol yazdık. Pandemi döneminin doğurduğu doğru ve iyi bir iş oldu. İki buçuk aylık süreçte çocuklar radyo tiyatrosunu araştırdı. Hafta içi pazartesi ve çarşamba günü 19.00 ile 21.00 saatleri arasında gerçekleşen derslerde dinleme ve okuma yaptık. Nasıl bir duygu ve ses ile oyunculuk yapılır onları öğretmeye çalıştık. Dersler online olduğu için sorunlar da yaşadık. Temas etmeden, nefesini, terini ve tozunu hissetmeden çocukları iki saat bir yerde oturtmaya ve dinlemlerini sağlamaya çalıştık. Ama herkes odaklandı.” diyerek eğitim sürecinin zorluklara rağmen verimli geçtiğini anlattı.
ÜLKEMİZDE BİR İLK
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nde Öğretim Görevlisi olan eğitmen Can Yılmaz da yaptıkları araştırmalar sonucunda ortaya çıkardıkları işin, ülkemizde çocuklar tarafından yapılan ilk radyo tiyatrosu oyunu olduğu bilgisini paylaştı ve şöyle devam etti: “Pandemiden dolayı sahneye çıkamadığımız için ne yapalım derken radyo tiyatrosu fikri ortaya çıktı. Çalışmalarımız çok güzel geçti. Kayıtlarımızı alıyoruz. Efektlerimizi de kendimiz yapacağız. Bir hafta ya da on gün içinde müzikleri ve montajı tamamlarız. Güzel ve keyifli bir sürecin içindeyiz. O yüzden heyecanlıyız. Ne zaman ve hangi kanallar aracılığıyla dinlenebileceği bilgisi, Kadıköy Belediyesi'nin sosyal medya hesaplarından paylaşılacak. Planlarımız bunun devam etmesi yönünde. Dünya klasiği yaptık. İlerleyen günlerde belki bir Türk masalı da yaparız. ”
“BURADA ÇOK MUTLUYUM”
“Bizim Çocuklar” tiyatro ekibinden Elif Eylül Bakan, Çocukça Tiyatro'nun ilk öğrencilerinden olduğunu dile getirdiği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Öğretmenlerimi, arkadaşlarımı, sahneyi, kültür merkezini çok seviyorum. Burada çok mutluyum. Diksiyonum düzeldi. Hayata bakış açım değişti. Online olarak devam etmek zor oluyor. Ama projemiz çok güzel ilerliyor. Radyo tiyatrosunu araştırdık. Sesimin tonunu beğenmiyorum. Bu proje bunu aşmamı da sağlayacak.”
“TİYATROYU ÇOK SEVİYORUM”
“Bir buçuk yıldır buradayım. Tiyatroyu çok seviyorum.” diyen Can Keskin, “Radyo tiyatrosu hakkında bilgim yoktu. İki ay gibi kısa bir sürede öğrenmeye çalıştık. Online üzerinden zor oluyor. Öğretmenlerimiz bizi iyi yönlendiriyor. Zorlu ama eğlenceli bir süreç. Sahnede olsak daha iyi olurdu. Online üzerinden yapmak da farklı bir deneyim oldu.” derken Ali Kemal Ulutürk de şunları söyledi: “İki senedir geliyorum. Çok eğleniyorum. İlk defa radyo tiyatrosu yapıyorum. O yüzden heyecanlıyım. Radyo tiyatrosu hakkında bilgim yoktu. Bu süreçte onu da öğrendim. Online süreç yaşadığımız sorunlara rağmen iyiydi ama yüz yüze olsa daha iyi olurdu.”