Canlı performans albüme dönüştü: Live at Yeldeğirmeni Sanat Merkezi
Reverie Falls On All, uzun yıllar süren müzikal yolculuklarının bir ürünü olarak, yeni albümleri Live at Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’ni dinleyicilerle buluşturdu. Yeni albüm söze dayalı hikâyelerden çok, dinleyicinin hayal gücüne açık, enstrümantal bir deneyim sunuyor
Kadıköy Belediyesi’nin önemli sanat merkezlerinden Yeldeğirmeni Sanat bir albüme ismini verdi. Reverie Falls On All ikilisi Barkın Engin ve Burak Tamer’in, yeni albümü “Live at Yeldeğirmeni Sanat Merkezi” geçtiğimiz haftalarda dinleyici ile buluştu. Toplamda 6 parçadan oluşan albüm, Night Soars Through Your Desolate Shore, Everlasting Ripple, Eta Carinae, Ten Spirits, Unvoiced ve All Of Them Are Memories Since Now adlı eserlerden oluşuyor.
2003 yılından beri elektronik müzik projeleri hayata geçiren Barkın Engin ve Burak Tamer ile, yeni albümleri ve müzik kariyerleri hakkında konuştuk. Grup, 2025 yılında yeni bir albümü dinleyicilerle buluşturacaklarını belirtti.
GRUBUN MÜZİK YOLCULUĞU
Burak Tamer müzik kariyerini şöyle anlattı: 2003 yılında Reverie Falls On All’un kurulması ve ardından 2005 yılında Replikas’a katılmam ile profesyonel anlamda müzisyenliğe başladım. Uzun yıllar elektro gitar çaldım, halen gitar ana enstrümanım diyebilirim ancak elektronik seslerin sentezlenmesi, performansı, analog synthesizer gibi enstrümanlar her zaman ilgimi çekmiştir ve uzun süredir bu anlamda müzik üretimi ve performans üzerine de çalışmaktayım. Ses üzerine olan bu araştırma hevesim şu anda Bahçeşehir Üniversitesi Konservatuvarı Müzik Teknolojileri Bölümünde devam etmekte olan bir akademisyenlik kariyerine dönüştü zaman içerisinde. Bir yandan uzun yıllardır miks ve mastering projelerinde ses mühendisi olarak çalışmaya devam ediyorum.”
Barkın Engin ise şöyle konuştu: “Müzisyen, akademisyen ve ses mühendisiyim. Replikas grubu ile başlayan müzik yolculuğumda 25 yılı geride bıraktım. Bu zaman zarfında birçok müzisyen ve grupla müzikler ürettim. Reverie Falls On All ve Pitohui gibi gruplarda üretimlerime halen devam ediyorum. 2005 yılından beri müzik ve sinema prodüksiyonlarında kayıt, miks, mastering mühendisi ve ses tasarımcısı olarak çalışıyorum. Bu alanlardaki akademik çalışmalarımı ise Bahçeşehir Üniversitesi Konservatuvarı Müzik Teknolojisi Programı çatısı altında devam ettiriyorum. Kısaca müzik ve sesin merkezde olduğu bir kariyerim var diyebilirim.”
2003 yılından beri Reverie Falls on All olarak müzik çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Engin, “O dönem ikimizin de İTÜ Miam’da yüksek lisans öğrencisi olduğumuz yıllardı. Gitar müziği kökenli iki müzisyen olarak elektronik müziğin tınıyı ön plana çıkartan estetik anlayışını ve sunduğu teknik olanakları diğer müzikal ilham kaynaklarımızla birleştirme deneylerimiz, zaman içinde bir grup olmamızla sonuçlandı. İlk albümümüz ‘Clouds In Our Room’ 2006 yılında bağımsız olarak yayınlandı. O zamandan beri kayıtlar yayınlamaya ve konserler vermeye devam ediyoruz.” dedi.
“MEKANIN SICAK AKUSTİĞİ”
Yeni albümleri “Live at Yeldeğirmeni Sanat Merkezi” hakkında konuşan Tamer, “İTÜ Miam’dan arkadaşlarımız sevgili Gökhan Deneç ve Sinan Kestelli bizi Noise Media Art – OI Sonic etkinlikleri kapsamında düzenledikleri, Yeldeğirmeni Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek bir performans gününe davet ettiler. Odağın ses ve tını olduğu bu etkinlikte deneysel kompozisyon, doğaçlama, elektronik enstrümanlar, performans sanatları gibi birçok yaklaşım mevcuttu. Biz de bugüne elektronik enstrümanlarımız ve analog synthesizerlarımızdan oluşan bir enstrümantasyon ve buna göre belirlediğimiz bir şarkı listesi seçerek hazırlandık. Albümün kapak fotoğrafında görüldüğü gibi, mekanın ortasında gerçekleşen bir kurulumda performansımızı gerçekleştirdik; seyirci ve dört hoparlörün oluşturduğu ‘quadraphonic’ sistem tarafından çevrelenmiştik. Bu sayede yaşadığımız dinleme deneyimi ve mekanın sıcak akustiği ile etkileşimimiz eşsiz bir performansa vesile oldu, biz de bunu yayınlayarak paylaşmak istedik.” ifadelerini kullandı.
Albümdeki şarkıların genel teması üzerine konuşan Engin, “Konser için seçtiğimiz şarkılar farklı zamanlarda yazdığımız, ağırlıklı olarak enstrümantal şarkılardan oluşuyor. Dolayısı ile söze dayalı, net hikayeler önermeseler de müzikal yapıların dinleyicilerin hayal dünyasında farklı karşılıklar bulabileceğini, kendi hikayelerini oluşturabileceklerini umuyoruz.” dedi. Tamer ise, “Albümle ilgili çok olumlu yorumlar alıyoruz. İlginç olan bizim diskografimize hakim dinleyicilerimiz ile beraber, henüz ilk defa müziğimiz ile tanışan dinleyicilerden de güzel dönüşler alıyoruz. Dolayısıyla canlı performansımızın oluşturduğumuz ses dünyasına girişe olanak sağlıyor olması bizim için sevindirici.” dedi.
YENİ YILDA YENİ ALBÜM GELİYOR
Reverie Falls On All, bir yandan da yeni albümün hazırlığına başlamış. Barkın Engin, “2025 yılında albümü dinleyicilerle paylaşabilmek ve konserlerimize devam edebilmek temel hedefimiz.” dedi. Burak Tamer yeni albüm çalışmalarıyla ilgili şunları aktardı: “Yeni albümde, elektronik seslerin varlığı devam etmekle birlikte, oldukça yoğun gitar partisyonlarının da yer aldığını ekleyebilirim. Her albümde, yeni kompozisyonda müziğimizde biraz daha derinleştiğimizi, ifademizi kuvvetlendirdiğimizi düşünüyorum. Dinleyicilerle paylaşmak için oldukça heyecanlıyız.”