Grup Terminal ve Puding müzik gruplarında, özellikle yaptığı beste çalışmaları ile isminden söz ettiren Serkan Niyaz Ciner, 28 yıllık müzik hayatına ilk solo albümü “Artık Kalsak Ya Baş Başa” ile devam ediyor. Akustik rock tarzında hazırlanan ve söz-müziği sanatçının kendisine ait olan single albüm dijital platformlarda yerine aldı.
Biz de bu vesileyle Ciner ile söyleştik.
Sizi tanımayanlar için müzikal kariyerinizi paylaşır mısınız?
1996 yılında müzik hayatıma başladım. Bireysel ve ekip olarak çeşitli organizasyonlarda sahne aldıktan sonra 2001 yılında Grup Terminal’i kurdum. Gitar-back-vokal olarak , Grup Terminal ile 2001 - 2009 arasında çok sayıda konser, festival ve organizasyonlarda yer aldım. Grup Terminal sahnelerinde kendi bestelerine yer veren Türkçe Rock grubudur. Bu dönemlerde beste yapmaya, söz-müzik yazımına, tiyatro müzikleri, Jingle çalışmalarına ağırlık verdim. 2014 yılında ise Ska-Rock tarzında tiyatral bir müzik yapan Puding grubunu kurdum. Puding grubunda bas gitar - vokal olarak yer aldım. Puding ile 2 albüm ve 2 single çıkarttık ve çok sayıda konser ve özel organizasyonda yer aldım. 2022 yılında ise vokal olarak yer aldığım Bi Uyusam Geçer isimli elektronik-rock tarzındaki müzik grubu ile “Kurtar Beni Kendimden” isimli bir single çıkarttım. Şu anda ise çeşitli organizasyonlarda bireysel ya da ekip olarak sahne almaya devam etmekteyim.
“KENDİ BESTELERİMİ KENDİ DİLİMLE PAYLAŞMAK İSTEDİM”
Bu gruplar duruyor mu? Siz dahil misiniz hâlâ?
Grup Terminal pasif olarak devam etmekte. Grubun geçmişten bugüne bilinen ve sevilen çok fazla besteleri var ancak bunları geçmişte albüm olarak yayınlama fırsatı bulamamıştık. Yakın zamanda bu hayali gerçekleştirmek için tekrar toplanarak, eski şarkılarımızın yeni versiyonları ile Grup Terminal’i tekrar dinleyicisi ile buluşturacağız. Puding de müzikal yolculuğuna halen devam ediyor. Pandemi ve son yıllarda yaşanılan gündemler, Puding gibi eğlence amaçlı kurulan bir müzik grubunu da doğrudan etkiledi. Sahne ve konser çalışmalarımıza bir süredir ara verdik ancak beste ve yeni albüm çalışmalarımıza yoğunlaştık. Kayıtları tamamlanmak üzere olan Puding’in yeni albümü kısa sürede dinleyicisi ile buluşacak.
Neden grup müziği yerine bireysele geçmeyi tercih ettiniz?
Aslında grup müziğini bireyselliğe ya da bireyselliği grup müziğine seçmedim. Bunu sadece bir süreç olarak görüyorum. Bir grubun parçası olmak, birlikte kafa yormak, aynı sahneyi paylaşmak her zaman benim için çok büyük bir tutku. Sadece zamanın beni kendi adıma bir şeyler yapmaya çağırdığını hissediyorum.
İlk kez müzik yoluna tek çıkmak nasıl bir duygu?
Korkutucu… Heyecanlı… Tam olarak kendi yapmak istediğiniz müziği yapma hissi çok ayrı bir duygu. Tabi ki single hazırlama sürecinde fikirlerine başvurduğum çok değerli müzisyen dostlarım oldu ama işin sonunda kendi kararlarımı vermek de çok güzel. Bu süreçte beğenilme, beğenilmeme, az ya da çok dinlenilme gibi kaygılarım olmadı. Ben sadece kendi müziğimi, kendi bestelerimi, kendi duygularımı kendi dilimde paylaşmak istedim.
“MÜZİK HAYATTAKİ EN BÜYÜK MOTİVASYONUM”
2015’te Puding için yaptığımız röportajda "Müzikten asla para kazanamayacağımız bir gerçek." demiştiniz. Bu hala böyle mi? Müziği iş olarak yapmak mı hobi olarak yapmak mı diye sorsam ne dersiniz?
Müzik benim asıl mesleğim değil. İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu İngilizce öğretmeniyim ama yıllar içinde kendimi reklam ve tasarım sektörünün içinde buldum. Grafik tasarım ve sosyal medya yöneticisi olarak çalışmaktayım. Müzik benim için profesyonel bir hobi. Müziği çok ciddiye alıyorum. Hayatımın kesinlikle vazgeçilmez bir parçası. Ancak gerçekten sevdiğiniz müziği yaparak özellikle günümüz ekonomik koşullarında yaşamanız çok zor. Müzikten tabi ki para kazanabilirsiniz ancak kendi inandığınız müziği yaparken bu oldukça zorlu bir süreç. Müziğin hobi olarak kalması ona gönülden bağlanmanızı sağlar. Beklentileriniz olmadan, piyasa kaygısı olmadan, sadece kendi sevdiğiniz müziği yapmak bence en keyiflisi. Tabi bu durumda da ekonomik anlamda hayatınızı sürdürmek için de başka mesleklerde çalışmanız gerekiyor. Müziğe her zaman olabilecek en fazla zamanı ayırmaya çalışırım, çünkü müzik hayattaki en büyük motivasyonum.
Yine o röportajda aranjör filan sevmediğinizi söylemiştiniz. Bu albümü nasıl yaptınız? Yapım şirketi var mı yoksa kendi imkanlarınızla mı kaydettiniz?
O günlerden bugünlere değişen pek bir şey yok aslında. Değer verdiğim müzisyenlerin fikirleri ve yakın arkadaşlarımın düşünceleri benim için çok önemli. En önce onlara danışırım. Kendi müziğinizi en iyi siz anlayabilirsiniz. Ne yapmak istediğinizi sadece siz anlatabilirsiniz. Dolayısıyla ikinci-üçüncü bir kişinin benim kendi müziğime karışması çok da istediğim bir durum değil. “Artık Kalsak Ya Baş Başa” NYM Müzik etiketi ile yayınlandı. Şarkının kayıtlarını PROFCAT Medya’da aldık. Mix ve Mastering ise NYM Müzik’te yapıldı. Single tüm dijital platformlarda dinlenebilir.
Bundan sonraki müzikal hedefiniz ne?
Bu yıl içinde 10-12 şarkılık, yine kendi bestelerimden oluşan bir albüm çıkartmak için çalışmalara başladım. Mümkün olduğunca singledan ziyade albüm çıkartmayı tercih ediyorum. Bundan sonraki albüm süreçlerimde de müziğimi en iyi şekilde nasıl yapabilecek isem o şekilde kayıtlarını alacağım. Tabi ki hem sound olarak hem kayıt olarak en iyi sonuca ulaşmak istiyorum.