Deneysel bir Martı yorumu; Treplev
Çehov’un Martı’sından uyarlanan Treplev adlı oyun, Suadiye’deki bir sanat mekanında etkileşimli bir tiyatro deneyimi sunuyor
Ünlü Rus oyun ve kısa öykü yazarı Anton Pavloviç Çehov’un "Martı" eserinden hareketle ve Treplev karakterinin gözünden yeniden kurgulanan, interaktif ve dinamik tiyatro deneyimi "Treplev", Decollage Art Space’de hayat buluyor.
Genç ve yeni nesle sanatı sevdirme, sürdürülebilir ve kolay ulaşılabilir bir sanat ortamı oluşturma hedefiyle yola çıkan Decollage Art Space, “Treplev” tiyatro oyunuyla, benzersiz bir sanat deneyimiyle sanatseverleri ağırlıyor. Ümit Erlim ve Başak Kıvılcım Ertanoğlu'nun tasarladığı tiyatro oyunu, Suadiye’deki bu sanat kompleksinin üç ayrı katında sergileniyor. Böylelikle klasik bir tiyatro deneyiminden farklı olarak üç bölümlü bir performans serisi olarak izleyicilerin karşısına çıkıyor. Her bir katta, oyunun farklı bir bölümü, mekânın atmosferine özgü bir şekilde sunuluyor. 90 dakikalık canlı ve hareketli yapıt, izleyiciyle etkileşime girerek, sergilenen katlar arasında dolaşmasını sağlıyor ve etkinliğin içinde yer almasını hedefliyor. 20 Şubat'tan itibaren her hafta sahnelenen oyun yaz döneminde de gösterimlerine ara vermiyor. Oyunu 30 Ağustos günü izlemek mümkün.
TREPLEV’İN AŞIRI ACIKLI GÜLDÜRÜSÜ
Ümit Erlim, “Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet”, “Romeo ve Jüliet” ve “Yaşlı Çocuk” oyunları, “Pis Yedili” ve “Yeşilçam” dizisi, “Nadide Hayat” filmindeki performanslarıyla genç kuşağın dikkat çeken ödüllü oyuncularından biri olarak sahneye çıkıyor. Tiyatro ve sinemada yazar, yönetmen ve oyuncu olarak iz bırakan; "Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin" ile En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmış olan Başak Kıvılcım Ertanoğlu ise oyunun yönetmenliğini üstleniyor.
Erlim ve Ertanoğlu, Aposto’ya verdikleri röportajda, “Decollage’ın yapısıyla bizim yaratmak istediğimiz şey çok örtüşüyor, iç içe geçiyor. Çehov’un Martı oyunu sanatla ilgili bir derdi olduğu için de bizi çok cezbetti. Treplev’in derdi bizim derdimiz, Belki de işini geliştirmek isteyen, 2024’te tiyatroyla ilgili ne yapabiliriz diyen herkesin derdi. O yüzden 1800’lerde söylediği şeyler hâlâ karşılığını buluyor. Treplev’in aşırı acıklı güldürüsüne bekleriz.” diyor.