Türkiye’de sinemanın imajını değiştirmeyi arzulayan bir grup sanatçı tarafından yönetilen, ülkenin ilk avangard ve deneysel film festivali “İstanbul Uluslararası Deneysel Film Festivali” bu yıl ikinci kez yapılacak. Eserlerini estetik ve felsefi kaygıları gözeterek üreten sanatçı ve film yapımcılarıyla, verimli bir iletişim ağı ve sergileme alanı oluşmasını sağlamayı amaçlayan festival, 13-17 Kasım tarihleri arasında bir kez daha günümüz deneysel si̇nemasının özgün eserlerini İstanbullu si̇nemaseverlerle buluşturacak.
Bu yıl Beyoğlu’nun yanı sıra Kadıköy’de de düzenlenecek olan festivalde 18 ayrı başlık altında, 30 ülkeden 128 kısa ve uzun metraj film gösterilecek. Festival kapsamında, 8 farklı mekânda paneller, söyleşiler, performanslar düzenlenecek. Festivalin gösterimleri bu yıl Beyoğlu’nda SALT, Vault34 Yeşilçam Sineması, İtalyan Kültür Merkezi ve Soho House İstanbul ile Kadıköy Sineması’nda yapılacak.
GÜNCEL ESERLER ‘YARIŞMA’ SEÇKİSİNDE
Bu yıl yarışma seçkisini Deneysel Uzun Metraj, Deneysel Kısa Metraj, Deneysel Belgesel, Deneysel Animasyon, Yeni Soluk, İlk Deney ve Müzik Videoları olmak üzere toplam 6 kategori üzerinden değerlendirmiş olan festival, neredeyse tamamı Türkiye’de ilk defa gösterilecek 6’sı dünya 9’u Avrupa prömiyeri olan toplam 85 filme yer veriyor. Bu kategoriler altında yarışmaya katılan filmlerin bağımsız festival jürisi tarafından değerlendirilmesi sonucunda 17 Kasım Pazar günü düzenlenecek olan ödül töreninde En İyi Deneysel Uzun Metraj, En İyi Deneysel Kısa Metraj, En İyi Deneysel Belgesel, En İyi Deneysel Animasyon, En İyi İlk Deney, En İyi Anlatı, En İyi Kurgu, En İyi Ses dallarında ödüller sahiplerini bulacak.
Festivalin jüri başkanlığını bu yıl Home Movies – İtalyan Amatör Film Arşivi’nin kurucu direktörü Paolo Simoni’nin yapacağı jüri; sanatçı, yönetmen ve akademisyen Terry Flaxton, Protocinema’nın kurucusu ve küratör Mari Spirito, SALT Araştırma ve Programlar Yardımcı Direktörü Fatma Çolakoğlu ile sinema yazarı-akademisyen Ayça Çiftçi’den oluşuyor.
SINIRLARI AŞAN ETKİNLİKLER
Bu yıl yarışma seçkisinin yanı sıra festival, forum başlığı altında tüm dünyadan deneysel film festivalleri, film arşivleri, bağımsız küratör ve sanatçılarla kurduğu ortaklıklar sonucu, deneysel sinemanın kimliğine ve sinema sanatının geleceğine dair sosyo-artistik bir tartışma ortamı oluşturmayı hedefliyor. İçeriğini panorama, genleşen sinema, özel gösterim, panel, deneyim şarkıları, premierler gibi başlıklar altında toplayan İstanbul Experimental Forum, sinemaseverlere bir dizi film gösterimi, söyleşi, performans sunuyor.
Festival Yönetmeni Yavuz Gözeller, “İyiyi ve güzeli olduğu kadar kötüyü ve çirkini, kusursuzu kadar kusurluyu, başarılıyı kadar da başarısızı gösteren, seven, bağrına basan festivalimizin bu ikinci yılında festivali ana sponsorumuz olmadan, ama bizi yalnız bırakmayan kurum, kuruluş, kişi ve izleyicilerimizin desteğiyle gerçekleştiriyoruz. Gücümüz yettiği, heyecanımız daim olduğu sürece sizleri filmsiz, partisiz ve sohbetsiz bırakmayacağız.” diyor.
DÜNYA PRÖMİYERİ KADIKÖY’DE
Festival kapsamında Kadıköy Sineması iki filme ev sahipliği yapacak. İlki, 14 Kasım Perşembe akşamı saat 19.00’da gösterilecek olan “Luminous Void: Docudrama” adlı film olacak. Rouzbeh Rashidi’nin yönetmenliğini yaptığı, 2019 İrlanda yapımı filmin dünya prömiyeri gerçekleştirilecek. Experimental Film Society altında üretim yapan bir grup yönetmenin garip üretim pratikleri ve fantezileri ile başlayan 71 dakikalık film, bir ışık ve ses manifestosu etrafında şekil alıyor. Sinemayı kozmik bir ritüel ve erotik bir hezeyan olarak algılayan bu göz kamaştırıcı seyir, izleyiciye medyumun kendisine dair nevi şahsına münhasır bir övgü sunuyor. Rashidi’nin gösterişli görsel stili, vizyon sahibi sahnelerden oluşan bir geçiş törenini serbest bırakan film büyüsünü ateşli bir halüsinasyon olarak yeniden tanımlıyor.
Aynı gün 21.30 seansında da perdede “Letters To Paul Morrisey” filmi olacak. 2018 İspanya yapımı film, festivalin 2019 Uzun Metraj Yarışması’nda yarışan filmlerden biri. Armand Rovira’nın yönettiği 78 dakikalık film; Amerikalı ünlü ressam, film yapımcısı ve yayıncı Andy Warhol’un Fabrikası’nın ortağı, ABD’li yönetmen Paul Morrisey’le ilişkili, birbiriyle ilişkisiz beş ayrı hikâyeden oluşuyor. Hikayelerin temelini oluşturan ve uyuşturucu, vampirizim, varoluşsal krizler ve dönemsiz melodilerin tanımladığı karakterlerse; kefaretini arayan bir adam, lanetli iki âşık, başarısız bir aktris, döneminin yeraltı sinemasının seks ikonu ve gizemli bir hastalığa yakalanmış bir Japon’dur.