Dergi ve gazetelerde kitap tanıtmak neden önemli?

OKUYAY Platformu’nun 10’uncu toplantısının konusu “Dergi ve gazetelerde kitap tanıtmak”tı. Okuma konusunda farkındalık yaratmak için çalışanların buluştuğu toplantıda gazetemiz de yer aldı

02 Eylül 2020 - 12:15

Okuma Kültürünü Yaygınlaştırma Platformu (OKUYAY), pandemi nedeniyle toplantılarını çevrimiçi olarak yapmaya devam ediyor. Onuncu toplantısını ise 18 Ağustos’ta gerçekleştirdi. Toplantıya gazetelerin kitap ekleri ile dergilerin editörleri, kitap yazıları yazan gazeteciler ve halka ilişkiler uzmanları katıldı. Adalet Çavdar, Elif Tanrıyar, Bahar Çuhadar,

Nazlı Berivan Ak, Metin Celal, Banu Zeytinoğlu, Hande Harmandalı, Melis Karlı Çolak, Yasemin Okcebe, Bahar Balkan, Yeliz Tingur’un katıldığı toplantıda gazetemiz yazı işleri müdürü Semra Çelebi de yer aldı.

Okuyay Platformu’ndan Sevengül Sönmez’in yönettiği toplantıda Okuma Kültürü Araştırması 2019’dan bilgiler paylaşıldı. Sonrasında ise katılımcılar, çalıştıkları yayın organlarında kitaplara ve okumaya ne kadar önem verdikleri, kitapları ve yazarları nasıl tanıttıkları, yayıncılık sektöründen yeterli bilginin gelip gelmediği gibi soruları yanıtladı.

“TAVSİYE ETMEK ÖNEMLİ”

Farklı gazete ve dergilerde uzun zamandır kitap tanıtımı yapan, okuma konusunda farkındalık yaratmak için çalışan kişilerin biraraya geldiği toplantıda, Okuma Kültürü Araştırması 2019’da da öne çıkan “tavsiye etme”nin önemi bir kez daha vurgulandı. Günümüzde giderek sayısı ve sayfası azalan bu tür yayınların kitapların ve okumanın görünür kılınmasındaki katkısının büyüklüğünden söz edilen toplantıda bu tür tanıtımların dijital mecralara kayması ve buradaki dinamikler hakkında da görüş bildirildi.  

Katılımcıların hepsi basılı gazete ve derginin işlevini bir ölçüde yitirdiğini bunların yerini aplikasyonlardan indirilen dergilerin, dijital okumaların almaya başladığını da belirtti. Çağın ihtiyacı olan bu türden hızlı uygulamaların daha çok kişiye erişilmesi açısından önemli olduğu, okunma oranını da olumlu yönde etkilediği gözlemleniyor. 

Yine bu mecralarda gündemi yakalayacak, dizi, film vb. ile ilişkilenecek içeriklerin paylaşılması, yazar röportajları, kitapları farklı açılardan tanıtacak ilginç fikirlerin bulunmasının da önemi vurgulandı. 

Türkiye genelinde yaygınlaşan okuma kulüplerinin okuma kültürünü ve kitap sevgisini geliştirmede önemli olduğu, bunlara dair haber ve bilgiye basında daha çok Yer verilmesi gerektiği de toplantının önemli sonuçları arasındaydı.

11 YILDA OKUMA ORANI ARTTI

Okuyay Platformu, KONDA Araştırma Şirketi ile birlikte yaptığı Okuma Kültürü Araştırması 2019 sonuçlarını açıkladı. Raporda 2008’de yapılan anket sonuçlarıyla günümüz arasındaki karşılaştırmalara yer veriliyor. Bu verilere göre Türkiye’de 11 yılda okuma oranı yükselmiş bulunuyor.

Raporun dayanağı olan saha çalışması 14 ve 15 Eylül 2019 tarihlerinde gerçekleştirildi. Araştırma kapsamında, 29 ilin merkez dâhil 104 ilçesine bağlı 166 mahalle ve köyünde 2 bin 929 kişiyle hanelerinde yüz yüze görüşüldü. Her bir mahallede gerçekleştirilen 18 anket için yaş ve cinsiyet kotası uygulandı.

YÜZDE 30’DAN YÜZDE 64’E ÇIKTI

Raporda öne çıkan sonuçlar şöyle:

  • Son 3 ayda okunan kitap sayısı sorulduğunda bir veya daha fazla kitap okuduğunu söyleyenlerin oranı 2008’den bu yana yüzde 30’dan yüzde 64’e çıkmış durumda. Ayrıca bu artış tüm demografik kümelerde görülüyor. Kişilerin kendi okuma durumlarını abartarak söylemiş olduklarını düşünsek bile “kitap okuma”nın 11 sene öncesine göre çok daha olumlu bir imaj haline geldiğini iddia edebiliriz.
  •  Gençler daha fazla okuyor. Okuma ayrıca eğitim, gelir, kültür tüketimi gibi parametrelere göre de artıyor. En fazla okuyan küme öğrenciler.
  • Okuma oranın yüksekliğinde birincil etken aileden gelen destek. Aileden destek almış kişilerin okuma seviyesi birebir orantılı olarak artıyor. Toplum da bunun farkında.  Hâlâ çocuğuna kitap okumayan çok ebeveyn var. Ancak genç ebeveynler çocuklarına daha fazla kitap okuyor.
  • Dünyada gençlerin sosyal medya kullanımı artarken okuma oranı düşüyor ancak Türkiye’de sosyal medyayı yoğun kullanan gençlerin okuması da artıyor. Bu toplumsal bir avantaj olabilir.
  • Hayat pratikleri daha kısıtlı ve eğitim seviyeleri daha düşük olsa da kadınlar daha fazla kitap okuyor. Anneler de çocuklarına daha fazla kitap okuyor.
  • Türkiye, ortalamada 3 ayda 2,7 kitap okuyor. Bu sayı «okuyanlar» kümesinde 4,2 kitaba kadar çıkıyor.

Raporun sonuç bölümünde ise şu ifadelere yer veriliyor: “Türkiye’deki okuma kültürünü anlamaya yönelik gerçekleştirilen bu çok boyutlu araştırmanın sayısal verilerinin içinde araştırılacak ve incelenecek başka ipuçları da bulunabilir. Ancak bu araştırma verilerini ne kadar genel çerçevede veya derinlemesine incelersek inceleyelim Türkiye toplumunun okuma kültürüyle gelişen bir ilişki içinde olduğunu gözlemliyoruz. Avrupa ortalamasıyla karşılaştırdığımızda hâlâ yeteri kadar okumayan bir toplum olduğumuz düşünülebilir, ancak okuma oranları artan ve kuşaklar arasında bu konuda çok gelişme kaydeden bir toplum olduğumuzu da araştırmadan net bir şekilde gözlemliyoruz. Önceki senelerde yapılmış araştırmalarla karşılaştırdığımızda “okuyorum” diyenlerin çarpıcı biçimde artmış olması bu konuda olumlu bir gösterge. Ancak sadece bu araştırma bile Türkiye toplumunun okumanın önemini benimsediğini, okumanın gelişmesi için yapılması gerekenlerin ne olduğunu anladığını ve bu doğrulara göre hareket etme eğiliminin arttığını gösteriyor.”

Raporun tümüne ulaşmak için: http://okuyayplatformu.com/wp-content/uploads/2020/02/okuma-kulturu-arastirmasi.pdf


ARŞİV