Bahariye Caddesi’ne çıkan sokaklardan birinde, iki katlı ahşap bir Kadıköy evinde kurulan Mor Kaftan Sanat Galerisi bugünlerde özel bir ‘ilk’ sergiye ev sahipliği yapıyor: “Dize Gelmeyen Renkler, Dizeye Gelen Sözcükler”.
Türk şiirinin ve resminin ustalarından Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun eserleri, Uluslararası Ressamlar Birliği ödüllü ressam Can Ersal’ın suluboya resimleri ve bu resimler üzerine kendi el yazısı ile Sunay Akın şiirleri… Bu heyecan verici eserler ilk defa sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.
Biz de 10 Nisan Pazar günü yapılan açılışa katılarak, bu sergiyi hem düzenleyicisine, hem de sanatçılarına sorduk. Yüksek mimar ve serginin küratörü Berna Karadoğan Çalık, “Mor Kaftan, branşlarında en ünlü 50 sanatçının dâhil olduğu bir yapı. İçinden Anadolu ile ilgili hikâyeler geçen eserleri kabul ediyoruz. Gelenekten çağdaşa bir çizgimiz var. Bu sergimizi de bu anlayışla hazırladık” dedi. Çalık, sergi fikrinin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı; “Sunay Akın’ın, Can Ersal’ın resimleri üzerine şiirleriyle katkı yaptığını biliyordum. İlginç ve hoş bir birliktelik. Zaten tarihte birçok ressam ve şairin birlikteliği yaşanmış. Kadıköy’ümüzde de şiir ve resmi kendi benliğinde barındıran müthiş bir sanatçımız, Eyüboğlu’muz var. Benim de O’nun evine çok gitmişliğim, hayatını, eserlerini çok özümsemişliğim var. Meşhur ‘Kağıt Gemi’ diye bir şiiri vardır. Sunay Akın da kendisini ‘kâğıttan gemilerden emekli bir kaptan’ olarak tanımlar. Her iki şairin kâğıt gemi metaforu, çıkış noktam oldu. Ardından Sunay Bey, Can Bey ve Eyüboğlu ailesine sergi teklifini götürdüm. Bu değerli eserlerin ilk defa burada bu sergilenmesi bizim için büyük gurur.”
37 ESER SERGİLENİYOR
“Dize Gelmeyen Renkler, Dizeye Gelen Sözcükler” sergisinde 10 orijinal Eyüboğlu eseri, 15 adet Sunay Akın-Can Ersal işbirliği eser ve 12 tane de Can Ersal’ın resmi bulunduğu bilgisini veren Berna Karadoğan Çalık, “Hepsi orijinal imzalı ve kendi içinde tek olan eserler. İzleyiciler bu duygu yüklü sergide sevdalarını bulacaklar...” yorumunu yapıyor.
DOSTLUK ÜRÜNLERİ
Şair-yazar-anlatıcı Sunay Akın da, Can Ersal ile çocukluk dostu olduklarını, birlikte pek çok sanat projesine imza attıklarını anımsatarak, “Zaman içinde benim yoğunluklarım artınca Can ile daha az bir araya gelir olduk ama hiç kopmadık. Oyuncak Müzesi’ndeki buluşmalarımızdan birinde her buluşmamızda Can, dosyasında yaptığı suluboya resimleri çıkarıp bana uzatıyor, bir şeyler yazmamı istiyordu. Ben de yazıyordum büyük bir istekle çünkü onun resimlerini görmek bana iyi geliyor. Bu böyle yıllarca sürdü. Bir gün ben bir resmin üstüne şiir yazmakla kalmayıp, her kitabımı imzalarken yaptığım gibi bir de kâğıt gemi çizdim. Sonra bir de güneş, derken martılar... Can bunu görünce heyecanlandı, çok hoşuna gitti. Ben de ‘Abartma Can, yalnızca birkaç martı çizdim’ diyordum. Ama O, yıllar öncesinden bugünkü sergiyi görmüştü bile. O martılar Can’ı aldı götürdü buraya…” diye konuştu. Bu resim-yazı birlikteliğinin yıllarca sürdüğünü, sonra bir gün Can Ersal’ın elinde tüm resimlerle kendisine geldiğini anlatan Sunay Akın şöyle devam etti; “Can bana gelip ‘Bak bunlar sergi olacak’ dedi. Çok hoşuma gitti benim de. Yapalım dedik ve bu sergi doğdu. 50’li yıllarda sergileri çokça olurdu. Behçet Necatigil, Melih Cevdet Anday, Necati Cumalı gibi isimler ressamlarla biraya gelerek böyle sergiler yapmışlar. Ancak onların direkt amacı sergi açmaktı. Can ile benim ise öyle değildi. Bu serginin özel yanı bir zorlama olmaması. Bu eserler, iyi dost bir şair ve ressamın biraya gelip mutlu olduğu anların ürünü…”
Sunay Akın, sergide Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun eserlerinin yer almasının çok harika bir fikir olduğunu vurgulayarak, “Kendisi en sevdiğim sanatçılardandır. Şiir ve resim geleneğini iç içe geçiren isimlerden biri. Eyüboğlu benim öz akrabamdır, Can da adeta kardeşimdir. Ne mutlu ki bu sergi benim aile sergim oldu…” ifadesini kullandı.
KADIKÖYLÜYE SANAT HİZMETİ Ressam Can Ersal: Buradaki tüm eserlerin hepsinin yapım sürecinin üstüne bir 30 yıl eklemek gerek. Çünkü bunlar iki kişinin bir araya gelip de bir anda yapabileceği şeyler değil. Uzun bir zaman ve köklü bir dostluğun ürünü… En başlarda sergi hiç aklımızda yoktu ama Berna hanımdan böyle bir teklif gelince ve bir de Eyüboğlu ismi duyunca heyecanlandık. Eyüboğlu, Sunay ve ben hepimiz Kadıköylüyüz ve Kadıköylülere böyle bir sergiyi sunmamız gerektiğine inandık. Bunun için de eski bir Kadıköy evi olan Mor Kaftan Galerisi çok uygun oldu. Ancak hayalimiz bu sergiyi daha da genişletmek. Bunu bir nabız yoklama sergisi kabul edelim. 100 küsur daha eserimiz var. Daha geniş halini, Kadıköy Belediyesi aracılığıyla Caddebostan Kültür Merkezi’nde açmayı istiyoruz.