Documentarist’te son gün!
Türkiye’de belgesel sinema için bir vaha işlevi gören Documentarist, 10. yılında gösterimleri Kadıköy’e de taşıdı
17-23 Haziran günleri arasında gerçekleşen Documentarist 10. İstanbul Belgesel Günleri, son gününde dört özel filmi Kadıköylü izleyiciyle buluşturuyor. Barış Manço Kültür Merkezi’nde 23 Haziran Cuma günü gösterimi yapılacak filmler şunlar:
Yüklem ve Gelincik / 14.00
Şövalyeler gösterilerini düzenlerken bilinmeyen bir uçan obje havada süzülür ve oda bir anda içinden çıkılması imkânsız bir labirente dönüşür. Bu, beş genç öğretmenin Paris’in varoşlarında alelade bir okuldaki ilk iş günlerini nasıl deneyimlediklerinin tarifi... Okulda neler olduğunu kelimelere dökmek bile zorken, Jeanne Paturle ve Cécile Rousset ikilisi, bu umutsuzluk, anarşi ve kaos karışımını görselleştirmek için zengin canlandırma tekniklerine başvuruyorlar. Görsel dünyasını yanı sıra film, eğitimin acınası hâline yas tutmayı reddediyor ve öğretmenlerin kendilerini öğrencilerin yerine koyduğunda okul kâbusunun bir özgürlük alanına dönüşebileceğinin altını çiziyor.
250 Gram: Radyoaktif Bir Vasiyet / 14.30
En basit haliyle bu film, tek çocuğunu beyin kanserinden kaybeden bir babanın hikâyesi. Ancak yankıları daha derin çünkü bu baba nükleer bir elektrik santrali tasarlamakta, hem de güçlü bir kanserojen olan plütonyum üretecek bir santral. Güvenli depolama yöntemleri olmamasına karşın, nükleer elektrik santralleri, hey yıl yüzlerce ton kanserojen üretmeye devam etmekte. Plütonyumun çevre üzerindeki ölümcül etkisi 500.000 yıl boyunca ortadan kalkmıyor.
How Long Not Long / 16.00
Martin Luther King Jr.’ın Selma yürüyüşü sonrası yaptığı konuşması çoğunlukla “How Long, Not Long” ismiyle anılır. Aynı adlı kısa film ise hoşgörüsüzlüğün, milliyetçiliğin ve zenofobinin hayli yaygınlaştığı bir dönemde kendini şehirler, bölgeler ve ulusal sınırlarla tehdit etmeyen evrensel aidiyet üzerine düşünmeye davet ediyor.
Ceviz Ağacı / 16.30
Yaşlı bir adam uzaktaki ata toprağını anımsar, oraya geri dönmek istiyordur. Pakistan ordusu ve Taliban arasındaki savaş nedeniyle yerinden yurdundan edilmiş bu aile, yerleştirildikleri kampta geçmiş hayatlarının anılarıyla bugünün güvensiz koşulları ve belirsiz gelecekleri arasında kalmıştır.