Onu herhangi bir dizide, film ya da gösteride izlemedik ama instagram videolarını yüz binler izliyor. Özellikle dolar kuru ile ilgili olan videosu neredeyse izlenme rekoru kırdı. Selensu tiplemesiyle tanınmaya başlayıp, ilişkilere, hayata, gündeme dair bir dakikalık skeçleriyle güldüren ve ziyadesiyle düşündüren Miray Karabulut ile konuştuk
Henüz yayınlanmış bir röportaj yok. “Kim Bu İnsanlar” isimli bir instagram hesabı kısa bir röportaj yapmıştı onun dışında bir gazeteyle yok. Siz ilk olacaksınız.
(Gülüyor) Teşekkür ediyorum hem takip ettiğiniz hem de söyleşi yapmak için aklınıza beni getirdiğiniz için. Öncelikle adım Miray (gülüyor) yani Selensu değil. 27 yaşındayım. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık mezunuyum.
Evet yapıyorum. İki üç yıl şantiye şefliği tecrübem olmuştu. Onlardan baya malzeme çıkmıştı.
Aslında süreç instagram videosu olarak başlamadı. Ben lisede de üniversite de hep kısa videolar çekiyordum ama instagrama koymuyordum. İçerikler üretiyordum ama yakın arkadaş çevremle ve ailemle paylaşıyordum. Sonra ailem ve arkadaşlarım “bizim dışımızda da insanlar görsün” diye instagram sayfası açmaya teşvik etti. Hatta Selensu hesabını arkadaşlarım açtı. İlk içerikleri onlar yükledi sonra devam ettirdim.
Video çekme, içerik üretme, skeç yazma gibi bir hobim vardı. Buna günlük hayattaki stres atma biçimim de diyebiliriz. Onu instagrama taşımış olduk.
“HERKESİN İÇİNDE BİR SELENSU VAR”
İlk koyduğum videolara bakıldığında daha mantıklı oluyor. Selensu bir tiplemeydi. Bu tiplemenin senelerce bir sürü ismi oldu. Bizim lise zamanımızda “tiki” denirdi. Şimdi Z kuşağı sanırım “popi” diyor. Okulda, ortamlarda, gece kulüplerinde aktif hayatı olan havalı kızdı. Ve videolarımı onun üzerinden kurguluyordum. Belediyede de, şantiyede de Selensu vardır. Biraz da herkesin içinde bir Selensu var. Burnu havadalık, umursamazlık tavrını istediğimiz zaman dışarı çıkarabiliyoruz. O yüzden Selensu kötü bir insan değil, tam tersi yeri geliyor Selensu olmak istiyoruz. Fakat videolar evrildikçe Selensu tipleme olarak kenarda kaldı.
O planlayarak yaptığım bir şey değil, maalesef ülke gündeminin beni sürüklediği bir şey. Bu coğrafyada yaşayıp bunları kaygı edinmeyen bir insan olduğunu düşünmüyorum. Özellikle de bir genç olarak değinmek durumunda kalıyorum.
Özellikle takipçilerimden “orası soğuktur yapma” gibi mesajlar geliyor. Ama ben ailemde de, aldığım eğitimlerde de fikirlerimi dile getirmekten korkmak üzerine yetiştirilmedim.
İnsanlar ister istemez yaptığı her işte tabii ki çok rahat bir şekilde hareket etmiyor. Ben de aynı şekilde bir kaygı yaşıyorum ama bu tepkisiz kalmalıyız demek değil. Ben gündem konularını mizah konusu haline getiriyorum, yaptığım bir şey yok. Fakat yaptığım şey insanlarda “bu kızı uyarmam lazım” diye bir korku yaratıyorsa demek ki daha çok video çekmeli, daha çok tepki göstermeliyiz. Demek ki doğru yoldayız. Ben bir vatandaşım, tabii ki güncel olaylara dair bir fikrim olacak, tabii ki bunu yansıtmak isteyeceğim.
Ben bu durumu hala şaşkınlıkla karşılıyorum. İnsanlar çok güzel tepkiler veriyor. Ailem ya da arkadaşlarımla bir yerde otururken insanların gelip konuşmasına hala şaşırıyoruz.
BEREKETLİ DOLAR VİDEOSU
Böyle olmasını gerçekten istemezdim. Bir postumun görüntülenme sayısı ülke ekonomisinden kesinlikle daha önemsiz. Ama bu kadar bereketli bir video olamaz. Çekiyorum, her gün dolar artıyor ve her gün gündem oluyor. Keşke olmasa, keşke orada bitseydi.
Daha uzun içerikler üretmeyi istiyorum. İnternet platformlarına ufak skeçlerle mini dizi senaryosu çıkarmayı istiyorum. Şu anda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip değilim. O konuda kendimi biraz geliştirmem lazım. Aynı şekilde stand-up var mı soruları çok geliyor. Sosyal hayatımın büyük bir kısmı Kadıköy’de geçiyor. Kadıköy’de çok güzel stand-up ekipleri var. Tuz Biber’i çok sık izlerim, çok başarılılar. Biraz cesarete ihtiyacım var. Eğer cesaretimi toplarsam ekiplerden birine dahil olup denemeyi istiyorum.
Şantiyede olduğum zamanlarda bu kadar çok takipçim yoktu. Pandemiyle birlikte arttı. O zamandan beri home ofis çalıştığımız için, şantiye kısmı etkisini henüz görmedim. O kısmı enteresan olacaktır. Tuhaf anlar yaşayacağıma eminim.
“HER ALANDA VAR OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cinsiyetçi, ırkçı, homofobik, ayrıştırıcı, ötekileştirici her türlü söyleme karşıyım. Çünkü insan olmak bunu gerektiriyor diye düşünüyorum. “Kadından komedyen olmaz” yargısı sadece komedyenlikte değil, bu kadının hiçbir yerde yerinin olmadığını düşünen bir zihniyet. Bu yorumları gördüğümde gülüp geçmiyorum, bu bana söylendiği için değil, hala bu noktada olduğumuza sinirim bozuluyor. Görmezden geliyor muyum hayır gelmiyorum ve gelmeyeceğim. Çünkü toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda hala bu noktadaysak ve benim yaptığım bir video cinsiyet eşitliğine inanmayan bir topluluğu rahatsız ediyorsa o zaman ben doğru yoldayım. Ben video çekmeye devam edeceğim. Çünkü bunun “dur”u yok. Kadınların belli yerlerde olmasını uygun bulmayan çok insan var, ama biz her sektörde her alanda var olmaya devam edeceğiz.
(Gülüyor) Tabii bunlar yaşanıyor. Çoğunun kaynağı benim. Hayatta, ilişkilerde yaşadığım utanç anlarından elbette besleniyorum ama arkadaşlarımın da ekmeğini çok yiyorum. Arkadaşlarım anlatırken yarısında durup “anlatıyoruz ama yarın Selensu’da malzeme olacağız” diyorlar. Buna rağmen ilk yorumu atıp beğenen genelde onlar oluyor.
Stand- upçı olarak izlediğim çok farklı isimler var. Dylan Moran çok sevdiğim bir komedyendir. Sağ olsunlar benzetiyorlar ve saçımın teli benzese gurur duyarım. Son zamanların komedi dehası olarak görülen ve kadın mizahında en başarılı isimlerden biri olan Phoebe Waller-Bridge var. Bu konuda kendime bir idol alacaksam onu almayı çok isterim.
Kimle çalışmak isterdin gibi bir soru olabilirdi belki?
Pozitif ayrımcılık demeyelim ama bunun olacağına inanmayan bir kesime rağmen, bir kadının başarısı bizi ekstra gururlandırıyor. Örnek de alıyorum diyebilirim; hem içeriği kendi üretmesi anlamında hem de yeri geldiğinde oyunculuk anlamında Gülse Birsel adımlamasında gitmeyi isterim. Zaten Phoebe Waller-Bridge, Gülse Birsel aynı tarzda insanlar. Kendileri yazıyor, kendileri yapımcılık yapıyorlar. Ben de bir gün hem kendim yazayım, hem kendim üreteyim, olursa oynayayım şeklinde üretimler yapabilirsem kendimi başarılı olmuş hissederim.
(Gülüyor) Aramadı hâlâ. Telefonlarımı açmıyor. Olur da bir gün tanışırsak çok komik bir şey olacak. Yorumların altında o kadar çok var ki. Kadına resmen baskı kuruyoruz ama henüz aramadı. Bekliyorum (Gülüyor)
KADIKÖY’DE KENDİMİ EVİMDE HİSSEDİYORUM
* Kadıköy’de yaşıyorsunuz peki Kadıköy’le aranız nasıl? Kadıköy’de neler yaparsınız? Değişimiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Kadıköy’de yaşıyorum. Kadıköy’de sosyalleşiyorum. Kadıköy’de elbette bir değişim var ama ben bu değişimi kötü bir şey olarak düşünmüyorum. Kadıköy’de çok keyifli vakit geçiriyorum. Hayatımda yaşadığım en keyifli, eğlenceli, unutamadığım anılarım çoğunlukla Kadıköy’de olmuştur. Karşıda vakit geçirdiğim oluyor ama Kadıköy sınırlarına girince bir rahatlama geliyor. Kadıköy’de kendimi evimde hissediyorum.