Dünya sanat tarihine geçen bir sanatçı: Yücel Dönmez

Ressam Yücel Dönmez, yaptığı çalışmalarla İspanyol sanat yazarı ve felsefeci Nilo Casares’in kitabına konu oldu

09 Haziran 2022 - 16:15

Sanat yaşamına 1960’lı yıllarda başlayan Yücel Dönmez, dünyada kar üzerine resimler yapan ilk sanatçı. Bu özelliği ile dünya sanat tarihinde yer edinen Dönmez, aynı zamanda görsel sanatlar alanında dijital çalışmalar yapan ilk Türk sanatçısı olarak biliniyor. Dönmez, doğa düzenlemeleriyle Türkiye’de ilk Land Art çalışmalar yapan bir sanatçı. 

“BATIYA AÇILAN KAPI”

İspanyol sanat yazarı ve felsefeci Nilo Casares, çalışmalarına hem Amerika'da hem de Türkiye’de devam eden Yücel Dönmez'in sanatıyla ilgili kitap yazdı. Casares'in İspanyolca ve İngilizce olarak yayımlanan kitabında Dönmez’den övgüyle söz ediliyor. Sanatındaki yorumu ve tanımlamaları ile Dönmez’in Türk görsel sanatlarında Batı’ya açılan güçlü bir kapı olduğu kaydedilen kitapta, Dönmez'in Türk-İslam sanatının geleneklerini Op-Art ile sentezlediği belirtiliyor.

Kitabında, “Yücel Dönmez’in, Türk asıllı bir sanatçı olarak, dünya görsel sanatlarında özel bir yere sahip olduğu mutlaka anlaşılacaktır.” görüşüne yer veren Casares, Yücel Dönmez’in sanatının neden özgün olduğunu, sanatsal ve felsefi argümanlarla anlatıyor.

“BENZERSİZ BİR ÖZGÜNLÜK”

Casares, “Yücel Dönmez resim, dijital çalışmalar, heykel ve arazi sanatıyla belli bir sanat kavramını takip etmiyor, o kendisini ortaya koyarak benzersiz bir özgünlük yarışına girmiş durumda ve Yücel Dönmez’in sanatı dünya sanat kavramları arasında ayrı bir kavram olarak yer alabilir düşüncesindeyim.” tespitine yer verdiği kitabında, Dönmez’in sanatını Kuantum Optik Sanat olarak nitelendiriyor. 

KAR ÜZERİNE RESİM YAPAN İLK SANATÇI

Türkiye’de çalışmalarını Moda’daki stüdyosunda sürdüren Dönmez, Sanat yaşamına 1960’lı yıllarda başladığını belirterek, “Dünyada kar üzerine resim yapan ilk sanatçıyım ve bu etkinliğimle dünya sanat tarihinde yer alıyorum. Türkiye’de Land Art (Arazi sanatı) konusunda da ilk sanatçıyım. 1974 yılında Kaçkar dağlarının 11 kaya heykel yaparak, Doğa Düzenlemesi adını verdim. Düzenleme sanatı Enstalasyon ise sanatta bir kavram olarak 90’lı yıllarda yapılmaya başlandı. Yani 1974 yılında Türkiye’de görsel sanatlar konusunda yeterli duyarlılık ve bilgi olsaydı, belki de Enstalasyon sanatının adını ilk defa telaffuz ederek etkinlik yapmış olacaktım. O zamanlar Milliyet Sanat dergisinde Zeynep Oral imzasıyla yayınlanan röportaj bu konuda sağlam bir belgedir.”

“TEKNİĞİMİ YÜZBİNLER ÇALIŞIYOR”

Birincilik ile girdiği Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nu 1974 yılında bitiren Dönmez, “Türkiye’de ilk sergim 1975 yılında Veb Galeri’de oldu. Farklı disiplinlerde çalıştığım için, arazi sanatına o yıllarda daha fazla ağırlık vererek, ülkemizin ilk çağdaş sanat etkinliklerini gerçekleştirmiş oldum. 1975 yılında Chicago Public Library galerisinde heykel sergim açıldı. 1980 yılında sanat çalışmalarımı Amerika’da devam ettirdim ve Chicago’da birçok sergiler açtım. Dünya görsel sanatlarında kendi tekniğim ve üslubum ile çalışmalarımı yapıyorum ve dünyanın birçok yerinde tekniğimin ilk dönemlerini çalışanların sayısı yüzbinleri buluyor” ifadelerini kullandı.

Görsel sanatlarda Türkiye’nin ilk dijital sanatçısı olan Dönmez, “1988 yılında Chicago’da Corel Draw programı ile başladığım dijital kolaj sanatımı video yerleştirmeler ile sürdürdüm. 2001 yılında Berlin Elektronik Fuarı’na katıldım ve fuar boyunca video çalışmalarım uluslararası izleyicilere izlettirildi. Ayrıca dijital çalışmalarımı protest sanat alanında da kullanarak, sosyal meselelere sanatım ile eleştiriler getirdim” dedi.

İŞTE ARAŞTIRMAM GEREKEN SANATÇI”

Dönmez, öznel çalışmaları ile ünlü İspanyol sanat yazarı ve sanat felsefecisi Nilo Casares’in kitabına da konu olmasını şöyle anlattı:“Nilo Casares’in bienallere geldiği bir yıl benim çalışmalarımı tesadüfen görmüş. ‘İşte Türkiye’den hakkında araştırma yapmam gereken bir sanatçı’ diyerek, hakkımda gerekli bilgileri edinmiş. Önceki yıl Türkiye’ye gelerek İslam Eserleri, Sabancı, Pera, İstanbul Modern ve Elgiz müzelerinde inceleme yapan Casares, geleneksel sanatlardan nasıl etkilenerek çağdaş sentezler ortaya koyduğumun izlerini bulmaya çalıştı” dedi. 

“SANAT PİYASAMIZDA GRUPLAŞMALAR VAR”

Türkiye’de görsel sanatların algı yaratarak ön plana geçmenin örnekleri ile dolu olduğunu söyleyen Dönmez, “Bugüne kadar sanat piyasasında ön planda gözüken sanatçıların neden önemli olduklarını ele alan pek yok gibi. Yani hangi sanatçının eserleri iyi fiyata satılıyorsa sanki o sanatçı iyiymiş gibi algı yaratılıyor ve bu da görsel sanatlarımızda ülkemizin önünün açılmasını engelliyor. Örneğin Nilo Casares’in kitabı ile ilgili haber sanat piyasamızdaki insanların yüzde 80’i tarafından görüldü ve biliniyor fakat sosyal medyada ilgi sıfır. Çünkü bencillik, kıskançlık ve ayırımcılık had safhada. Sanat piyasamızda sadece gruplaşmalar var ve her grup kendi çevresindeki isimlerle ilgilenir, diğerleri onlara göre yok hükmündedir. Bugün İstanbul’un kamusal alan koleksiyonunu çağdaş eserlerimle yapılandırdım ve gelecekte mutlaka o eserlerimin her biri kurulabilecek gerçek sanat müzelerinde yer alacaktır veya olduğu yerde çok iyi korunacaktır” ifadelerini kullandı.

 

 

 

    


ARŞİV