Duvarda sanat var!
Kadıköy Belediyesi’nin davetiyle ilçeye gelen farklı ülkelerden sanatçılar, Kadıköy sokaklarını dev duvar resimleriyle süslemeye devam ediyor
Kadıköy Belediyesi’nin davetiyle ilçeye gelen farklı ülkelerden sanatçılar, Kadıköy sokaklarını dev duvar resimleriyle süslemeye devam ediyor
Gökçe UYGUN
Artık Kadıköy sakinleri şu manzaraya alışkınlar sanırız; hava sıcak, güneş tepede. Yüksek bir apartmanın yan duvarına vinç yardımıyla yükselmiş bir genç... Elindeki boyalarla duvara bir resim yapıyor ki bu resme de mural deniyor.
Kadıköylülerin büyük kısmının aşina olduğu bu durumu, bilmeyenler için özetleyelim; Kadıköy Belediyesi, 3 yıldır çok ‘renkli’ bir işe imza atarak Mural-İstanbul Duvar Boyama Festivali’ni gerçekleştiriyor. Dünyanın çeşitli yerlerinden sanatçıları Kadıköy’ davet ederek, ilçenin duvarlarını hayal güçleriyle süslemelerine ön ayak oluyor. Sanatçılar, muralleri gönüllü olarak yapıyor. Belediye sadece seyahat, konaklama ve malzeme masraflarını karşılıyor. Yerli-yabancı graffiticiler de Kadıköy’ün duvarlarını dev tablolara dönüştürüyor. Yıkık dökük, gri duvarlar yerine bu dev tablolara bakmak da hepimizin şansı haline geliyor.
BELEDİYE DE MURAL’LANACAK
İlki 2012 yılında gerçekleşen Mural-İst kapsamında 3 yılda Yeldeğirmeni’nde 16 duvar 7 yerli ve 9 yabancı sanatçı tarafından boyandı. Festivalin dördüncüsü ise geçen Haziran ayında, Moda Ağabey Sokak Emek Apartmanı’nın boş yan cephesinde başladı. Bu senenin ilk muralını ise Rusya-Tataristan gelen ressam Rustam Qbic çizdi. Sonra sırasıyla Haziran sonunda İspanya’dan gelen Deih, Hasanpaşa’da; Temmuz başında Türkiyeli Cins, Moda’da; Temmuz ortasında ABD’li Kristy Sandoval & Levi Ponce, Yeldeğirmeni’nde muraller yaptı. Mural İstanbul Fesivali, Eylül ayında bir sürprizle sona erecek. Türkiyeli üç sanatçı; Nuka, Esk Reyn ve Wicx, Kadıköy Belediyesi’ni renklendirecek. Sanatçılar, belediyenin Hasanpaşa’da bulunan ana binasının üç cephesine muraller çizecek. Böylece İstanbul’da ilk kez bir kamu kuruluşu ‘renklenmiş’ olacak.
Kadıköylülerin büyük kısmının aşina olduğu bu durumu, bilmeyenler için özetleyelim; Kadıköy Belediyesi, 3 yıldır çok ‘renkli’ bir işe imza atarak Mural-İstanbul Duvar Boyama Festivali’ni gerçekleştiriyor. Dünyanın çeşitli yerlerinden sanatçıları Kadıköy’ davet ederek, ilçenin duvarlarını hayal güçleriyle süslemelerine ön ayak oluyor. Sanatçılar, muralleri gönüllü olarak yapıyor. Belediye sadece seyahat, konaklama ve malzeme masraflarını karşılıyor. Yerli-yabancı graffiticiler de Kadıköy’ün duvarlarını dev tablolara dönüştürüyor. Yıkık dökük, gri duvarlar yerine bu dev tablolara bakmak da hepimizin şansı haline geliyor.
BELEDİYE DE MURAL’LANACAKİlki 2012 yılında gerçekleşen Mural-İst kapsamında 3 yılda Yeldeğirmeni’nde 16 duvar 7 yerli ve 9 yabancı sanatçı tarafından boyandı. Festivalin dördüncüsü ise geçen Haziran ayında, Moda Ağabey Sokak Emek Apartmanı’nın boş yan cephesinde başladı. Bu senenin ilk muralını ise Rusya-Tataristan gelen ressam Rustam Qbic çizdi. Sonra sırasıyla Haziran sonunda İspanya’dan gelen Deih, Hasanpaşa’da; Temmuz başında Türkiyeli Cins, Moda’da; Temmuz ortasında ABD’li Kristy Sandoval & Levi Ponce, Yeldeğirmeni’nde muraller yaptı. Mural İstanbul Fesivali, Eylül ayında bir sürprizle sona erecek. Türkiyeli üç sanatçı; Nuka, Esk Reyn ve Wicx, Kadıköy Belediyesi’ni renklendirecek. Sanatçılar, belediyenin Hasanpaşa’da bulunan ana binasının üç cephesine muraller çizecek. Böylece İstanbul’da ilk kez bir kamu kuruluşu ‘renklenmiş’ olacak.
DEV BİR DUVAR HALISI!
Bugünlerde ise sıra İspanyol sanatçı Aryz’de. Gerçi siz bu satırları okuduğunuzda o işini bitirmiş olacak. Size de Moda Sarraf Ali Sokak’a yolunuzu düşürüp, bu eseri görmek kalacak.
Barcelona sakini 27 yaşındaki Aryz, daha önce turist olarak ziyaret ettiği Kadıköy’e, bu kez mural yapmak için geldi. Çalışmasını bitirmesi 7 gününü aldı. Sıcağa aldırış etmeden, mola süresini bile kısıtlı tutarak, sıkı bir disiplinle boyadı duvarı. O da tıpkı pek çok mural sanatçısı gibi takma isim kullanıyor. Gerçek ismini vermekten de, fotoğraf çektirmekten de röportaj yapmaktan da imtina ediyor. Kurduğu kısa cümlelerden anlayabildiğimiz kadarıyla mural yapmaya, terkedilmiş yerlerdeki küçük duvarları rulo ve sopalarla boyayarak başlamış. Sonra 2009’den itibaren sanatına seyahatlerle devam etmiş.
İlk duvar resimlerini ‘devasa tuhaf’ diye tanımlayan Aryz, bir işi hayal edip kâğıda çizdikten sonra genelde kimseye göstermiyor. Neden peki? Yanıtlıyor; “Çünkü bu çizerken bana esneklik veriyor. Ruh halime ya da çizim esnasında yaşadığım, gördüğüm bir şeye göre resimde ufak dokunuşlar, değişiklikler yapabiliyorum böylelikle.’’
İnsan figürünü daha derinlikli alanlarda tercih ettiğini anlatan Aryz, şunları söylüyor; “Kadıköy’deki bu sokakta öyle bir derinlik hissi olamayacağı için daha figüratif çalıştım. Bir de şunu düşündüm; bu duvarın karşısındaki evlerde yaşayanlar, her gün bir insan yüzü ile karşılaşmak isterler mi acaba? Bunu kendime sordum. Ve renkli, hareketli, büyük bir duvar halısı gibi olan bu işi yaptım.”
Bugünlerde ise sıra İspanyol sanatçı Aryz’de. Gerçi siz bu satırları okuduğunuzda o işini bitirmiş olacak. Size de Moda Sarraf Ali Sokak’a yolunuzu düşürüp, bu eseri görmek kalacak.
Barcelona sakini 27 yaşındaki Aryz, daha önce turist olarak ziyaret ettiği Kadıköy’e, bu kez mural yapmak için geldi. Çalışmasını bitirmesi 7 gününü aldı. Sıcağa aldırış etmeden, mola süresini bile kısıtlı tutarak, sıkı bir disiplinle boyadı duvarı. O da tıpkı pek çok mural sanatçısı gibi takma isim kullanıyor. Gerçek ismini vermekten de, fotoğraf çektirmekten de röportaj yapmaktan da imtina ediyor. Kurduğu kısa cümlelerden anlayabildiğimiz kadarıyla mural yapmaya, terkedilmiş yerlerdeki küçük duvarları rulo ve sopalarla boyayarak başlamış. Sonra 2009’den itibaren sanatına seyahatlerle devam etmiş.
İlk duvar resimlerini ‘devasa tuhaf’ diye tanımlayan Aryz, bir işi hayal edip kâğıda çizdikten sonra genelde kimseye göstermiyor. Neden peki? Yanıtlıyor; “Çünkü bu çizerken bana esneklik veriyor. Ruh halime ya da çizim esnasında yaşadığım, gördüğüm bir şeye göre resimde ufak dokunuşlar, değişiklikler yapabiliyorum böylelikle.’’
İnsan figürünü daha derinlikli alanlarda tercih ettiğini anlatan Aryz, şunları söylüyor; “Kadıköy’deki bu sokakta öyle bir derinlik hissi olamayacağı için daha figüratif çalıştım. Bir de şunu düşündüm; bu duvarın karşısındaki evlerde yaşayanlar, her gün bir insan yüzü ile karşılaşmak isterler mi acaba? Bunu kendime sordum. Ve renkli, hareketli, büyük bir duvar halısı gibi olan bu işi yaptım.”