Ekim, filmler ve Kadıköy…

Filmekimi’nin Kadıköy gösterimlerinden 5 filmi seçtik…

02 Ekim 2019 - 13:57

18. Filmekimi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl TV+ işbirliğiyle 4-13 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Sinemaseverler Filmekimi’ni İstanbul Beyoğlu’nda Atlas Sineması, Beyoğlu Sineması, Nişantaşı’nda Cinemaximum City’s ve Kadıköy’de Rexx Sineması ve Kadıköy Sineması’nda, takip edebilecek.

Yıl boyunca festivallerde adından söz ettirmiş, heyecanla beklenen filmleri sinemaseverlerle buluşturacak olan Filmekimi, Cannes, Venedik ve Toronto başta olmak üzere günümüz sinemasına yön veren festivallerde ödüller almış filmleri Türkiye perdesine taşıyacak. İstanbul’da 10 gün sürecek olan bu film maratonunda Kadıköy de tam 82 filme ev sahipliği yapacak. Rexx ve Kadıköy sinemasında gösterilecek filmlerden 5’lik bir seçki yaptık:

  • Acı ve Zafer

Hem İspanya’nın en özgün sinemacısı Pedro Almodóvar’ın hem de fetiş oyuncusu Antonio Banderas’ın muhteşem dönüşünü müjdeleyen Acı ve Zafer, Cannes’da eleştirmenlerin yıldız tablosunda en tepeye yerleşti ve izleyicilerin de olağanüstü övgüsüyle karşılandı, ülkesinin Oscar adayı oldu. Oyuncularının hayranlık uyandıran performanslarının yanı sıra, canlı renklerin öne çıktığı görüntü yönetimi, aile bağlarının anlamıyla aşkın derinliğini işleyen sıcacık hikâyesiyle de gönüllerin Altın Palmiye’sini kazandı. Almodóvar’ın kendi yaşamından esinlenerek senaryosunu yazıp yönettiği film, yaşlandıkça eski şaşaalı günlerinin özlemini daha sık çeken dünyaca ünlü bir yönetmenin 1960’lardan günümüze yaşam öyküsünü çok duygusal ve çok kişisel bir bakış açısıyla anlatıyor. (4 Ekim Cuma/16.00/Rexx)

alsancak escort
  • İlk Aşk

Sinemanın en aşırı, en ele avuca sığmaz, tartışmalı yaratıcılarından Takashi Miike’nin Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde gösterilen son filmi, yönetmenin 90. yapıtı. İzleyiciyi şaşırtacak ve sarsacak sürprizleri filmlerinden esirgemeyen Miike, manga, samuray, korku ve canavar filmlerinden bu kez aksiyon-macera-yakuza diyarına geçiş yapıyor. Tek bir gece boyunca Tokyo’da geçen İlk Aşk’ta, beyin tümörü teşhisi konan bahtsız bir boksör, masum bir telekıza âşık olur. Ama kötü adamlar tabii ki peşlerini bırakmaz. Mafya ve kara film öğeleri, şiddet, romantizm ve komik sekanslarla dolu bu amansız “ucuz roman” akıl almaz cinayetler, hayaletler, animasyon bölümlerle çok hareketli, çok eğlenceli ve çok kanlı! (5 Ekim Cumartesi/21.30/Kadıköy)

  • Diego Maradona

Asif Kapadia’nın yeni filmi Diego Maradona, 10 numaralı formanın daimi sahibi, efsane futbolcu Diego Armando Maradona’nın yaşamını anlatıyor. Film, doğduğu Arjantin’deki gecekondu mahallesinden dünyanın tepesindeki altın tahtına rakipsiz bir süperstarı 1980’lerden başlayıp özellikle Napoli takımındaki yıllarına odaklanarak ele alıyor. Diego Maradona, uyuşturucu bağımlılığından saha dışındaki türlü skandallarına medyanın gözünden hiç kaçamayan, şöhreti omuzlayamayan, ama her düştüğünde yeniden ayağa kalkan, mücadeleci bir ikonu tarafsızca gözler önüne seriyor. Arjantinli efsane sporcunun da onay verdiği, daha önce hiç görülmemiş 500 saati aşkın görüntüsünden kurgulanan film, ilk gösterimini Cannes’da yaptı. (9 Ekim Çarşamba/19.00/Rexx)

  • Cadı Üçlemesi 13+

İlk uzun metrajlı filmi Kaygı ile tanıdığımız Ceylan Özgün Özçelik’in “Cadı Üçlemesi”nin ilk halkası olan 13+, İstanbul prömiyerini Filmekimi’nde yapıyor. Korku dram türündeki kısa film 13+ ilk gösterimini Sitges Fantastik Film Festivali’nde yaptı. Dünyanın dört bir yanında, dans eden tüm cadılara ithaf edilen üçlemenin gelecekte çekilecek diğer filmleriyse orta metrajlı deneysel/belgesel 15+ ve uzun metrajlı fantastik kara komedi 18+ olacak. (9 Ekim Çarşamba/19.00/Kadıköy)

  • Üzgünüz, Size Ulaşamadık

Ken Loach, Newcastle’da sözleşmeli çalışanların sıkıntılarından yola çıkıyor ve yine gözyaşlarımızı zorlayacak acı-tatlı bir dramı beyazperdeye aktarıyor. “İşçi sınıfının yönetmeni” olarak birçok başyapıta imza atan Loach, bu kez iki çocuklu bir aileye odaklanıyor. Filmde, telefon app’leri çağında kendi kamyonetini almak isteyen Ricky’nin bu hamlesi, evlere bakıcılığa giden eşi Abby’nin düzenli çalışma hayatını sekteye uğratıyor. Loach’un uzun yıllardır birlikte çalıştığı Paul Laverty’nin senaryosunu yazdığı Sorry We Missed You, mayıs ayında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarıştı. (12 Ekim Cumartesi/16.00/Rexx)


ARŞİV