Çektiği ve çekemedikleriyle Sabahattin Ali

Kadıköy Belediyesi, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın katkılarıyla, bilinen ilk faili meçhul cinayete kurban giden usta edebiyatçı Sabahattin Ali...

02 Şubat 2012 - 12:26

Kadıköy Belediyesi, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ın katkılarıyla, bilinen ilk faili meçhul cinayete kurban giden usta edebiyatçı Sabahattin Ali’nin kendi çektiği ve yakınları tarafından çekilen fotoğraflarını CKM’de Kadıköylülerle buluşturuyor.

Kadıköy Belediyesi ve YKY Kültür işbirliğiyle 3 Şubat Cuma günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde, özellikle edebiyata ilgi duyanların kaçırmayacakları bir sergi açılıyor. Kürk Mantolu Madonna ile Türkiye edebiyatına adını kazımış, Markopaşa’yla ölümsüzleşmiş, öykü ve romanları hala yeni baskılarını yapan ve klasikler arasına giren Sabahattin Ali, kısacık ömründe çekilen kendi fotoğrafları ve çektiği fotoğraflarla “Bir Fotoğraf Camı”nda hayat buluyor. Toplam 59 fotoğraftan oluşan serginin açılışına Sabahattin Ali’nin kızı Prof. Dr. Filiz Ali de katılacak.
Sabahattin Ali, fotoğrafa tutkuyla bağlı bir yazar olarak uzun yıllar ailesini, dostlarını, yaşadığı yerleri ve kendisini objektifiyle ölümsüzleştirdi. Bu fotoğraflar, yazarın kısa hayat hikâyesine tanıklık eden başkalarının çektiği fotoğraflarla harmanlanarak sergileniyor. Sabahattin Ali’nin çektiği fotoğraflar kendi metinleriyle, başkalarının onu çektiği fotoğraflarsa anılar ve mektuplarla birleştirilerek izleyiciye yeni bir okuma ve anlama alanı oluşturuyor. Sabahattin Ali’nin yaşamını “Bir Fotoğraf Camı”nda seyretmek isteyenler, 3 Mart’a kadar Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nde bu sergiyi görebilirler.
 
41 YILLIK ‘UZUN’ BİR ÖMÜR
25 Şubat 1907’de Gümülcine’de doğan Sabahattin Ali, İstanbul İlköğretmen Okulu’nu bitirip Yozgat’ta bir yıl öğretmenlik yaptı ve 1928 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nca Almanya’ya gönderildi. 1930’da döndükten sonra Aydın, Konya ve Ankara ortaokullarında Almanca öğretmenliği, Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü’nde memurluk ve Devlet Konservatuvarı’nda dramaturgluk yaptı. 1945’te Bakanlık emrine alındı, İstanbul’da Markopaşa adlı mizah gazetesini çıkardı. 1948’de bir yazısı yüzünden tutuklandı, üç ay kadar hapis yattı. Sürekli izlendiği için yurt dışına kaçmak istedi, fakat para karşılığı anlaştığı Ali Ertekin adlı kaçakçı tarafından jandarma karakolunda katledildi, daha sonra da cesedi 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında şaibeli bir şekilde bulundu. Sabahattin Ali'yi öldürdüğünü itiraf eden ve Milli Emniyet mensubu olduğu iddia edilen Ali Ertekin, dört yıla hüküm giydi ancak birkaç hafta sonra çıkartılan aftan yararlanarak serbest kaldı.
Sabahattin Ali, şiirler, hikâyeler, romanlar yazdı, çeviriler yaptı. İlk yazıları Balıkesir’de Irmak dergisinde çıkmıştı (1925/26). Sabahattin Ali 1930’lu yıllarda öyküye gerçekçi ve yeni bir soluk getirmişti. Öykülerinde; tanımlamakta güçlük çektiğimiz kimi duyguları ustalıkla anlatan Ali, insanın zavallılığını ve gücünü aynı sarsılmaz üslupla, zaman zaman masalsı ve destansı bir biçimde yansıtmayı başarmıştı. Öykü kitapları: Değirmen (1935), Kağnı (1936), Ses (1937), Yeni Dünya (1943), Sırça Köşk (1947). Halk şiirinden esinlenerek yazdığı şiirlerini Dağlar ve Rüzgâr’da toplamıştı (1934). Sabahattin Ali, romanlarında da insanın ruhuna ayna tuttu ve gerçeğe bu aynadan baktı. Kuyucaklı Yusuf (1937), İçimizdeki Şeytan (1940), Kürk Mantolu Madonna (1943) adlı romanlarında, okurların gerçekliği daha derinden algılamasını sağladı. Romanlarından İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolo Madonna ve Kuyucaklı Yusuf Fransızca’da da yayımlandı.

ARŞİV