Emek'in emek mücadelesi…

Kadıköy’deki Emek Sahnesi, ‘emek’ adının patentinin alınmış olması nedeniyle isim değişikliği yapmak zorunda kaldı. Sahnenin kurucusu Pınar Yıldırım, “Kadıköy Emek Tiyatrosu olarak biz yine devam ediyoruz. Bizi biz yapan ne varsa sürecek…” dedi

10 Kasım 2016 - 16:54

Gökçe UYGUN
Beyoğlu’ndaki hızlı dönüşüm, dolaylı da olsa Kadıköy’deki sanat hayatını da etkiledi. İstiklal Caddesi’ndeki yılların sembolü Emek Sineması’nı yıkarak Grand Pera Emek Sahnesi’ni kuran inşaat firması, Hasanpaşa’da 5 yıl önce kurulan Emek Sahnesi’ne tebligat göndererek isim değişikliği yapılmasını istedi. Emek Sahnesi de adını ‘Kadıköy Emek Tiyatrosu’ olarak değiştirmek zorunda kaldı. Detayları sahnenin kurucusu, oyuncu Pınar Yıldırım’a sorduk.

 • Süreci bize özetler misiniz?
5 yıl önce kurduğumuz ‘Emek Sahnesi’ isminin patentini alan Grand Pera’dan bize 27 Ekim’de bir tebligat geldi. İsim değişikliğine gitmediğimiz takdirde dava açılacağına dair. Hukuki bir süreç başlayıp davayı kaybettiğimiz anda sahnemizden olma, içindekilere el koyma ve yüklü bir tazminat gibi sonuçları içeriyordu. Kamuoyuna açıklamadan önce ekip olarak avukatlarla yakın çevremizle sayısız toplantı yaptık ve bunca yıllık emeğimizin bir anda yok olmasını istemedik. Sonuçta isim değişir ama içinde üretilenler tarihe kazınır dedik. Zor günlerdi ama bitti…

 • ‘Emek’ isminin patenti Grand Pera AVM’yi yapan şirketin elinde miymiş?
Emek Sahnesi, Emek Sineması, Emek Salonu isimlerinin patentlerini almışlar. Avukatlar aracılığıyla ‘Emek’ isminin kullanılamayacağına dair bir söylemleri oldu. Biz tabi ki ilk anda ‘Nasıl olabilir? Emek kuaför olsak yine mi dava açma hakları olabiliyor?’ gibi sorular sorduk. Fakat aynı alanda iş yapma gibi durum söz konusuymuş, hukuki açıdan hakları varmış.

 • Şirketin bu girişimini nasıl yorumluyorsunuz? Sizce neden böyle bir şey yaptılar?
Anladığım kadarıyla AVM’nin içerisinde tiyatro da yapacaklar. Kendilerinin söylediği ‘karışıklık olmaması’ yönünde. Algıyı bölmek istemediklerini belirttiler. Seyircinin bilet alırken kafası karışıyormuş.

• Bu girişim sizce sadece ‘basit bir isim hakkı davası’ mı yoksa oynadığınız oyunlar, tavrınız hasebiyle size yönelik bir gözdağı, siyasi bir girişim olduğunu düşünüyor musunuz?
Ben şimdi kendi kendime ‘duruşumuz, oyunlarımız, söylemlerimiz’ dersem yanlış olur. Evet, başta öyle düşünüyordum hatta avukatlarla görüştüğümde de aynı şeyi belirttim(k). Ama cevaben ‘Büyük firmaların kendileri ile aynı ya da yakın alanda çalışma yapan kurumlara bunu yaptıklarını’ aldık. Zaten kimsenin gücü emeği bitirmeye yetmez. Bunu kendi sahnemizin ismi üzerinden söylemiyorum. Kelime anlamıyla emekten bahsediyorum. Öyle bir siyasi girişimde bulunanlar yenilmeye hep mahkûmdur. Tarihe baktığımızda en büyük kavgaların emek sömürüsünden çıkıp, çığ gibi büyüdüğünü görüyoruz. Meczuplar dışında kimsenin böyle bir siyasi girişimde bulunacağını düşünmüyorum. Bizim açımızdan şöyle bir durum var; 5 yıl ‘emek’ vererek ürettiğimiz tüm oyunlarımızın altında ‘Emek Sahnesi’ imzası var. Bunca yıl didinip bir yere taşıdığımız ismimizi internette arattığında karşınıza biz çıkıyoruz. Rahatsızlık vermişse kendilerine belki bu durum vermiştir. Ama afakî konuşuyorum, gerçekten bilmiyorum.

• Emek adı neden bu kadar önemli?
“Emek” adı bizim gibiler için çok kıymetli. Bizim sahnemizde bir araya gelen sanat insanlarının hayattaki duruşu emekçi-emek veren, hak, eşitlik, insan, sömürü karşıtı, anti-kapitalizm üzerine kurulu. Biz yıllar önce bir araya geldiğimizde birbirimize bir söz verdik; maddi-manevi kimsenin emeğini sömürmeyeceğimize ve yaptığımız tüm işlerde bu minvalde bir söylemimiz olacağına dair.

• Siz zamanında bu sahneyi, kapanan Emek Sineması’na ithafla koymuştunuz değil mi?
Emek Sineması eylemine giderken annem önermişti bu ismi, bizi çok iyi yansıtıyor diye. Bizim de içimize sinmişti, böylelikle adımız ‘Emek Sahnesi’ olmuştu. İçinde sinema yok ama ruh var, yok edilemeyecek bir ruh... Adı ne olursa olsun yaşanmışlıkların izi hep kalır.

• Resmi olarak ‘Kadıköy Emek Tiyatrosu’ adını alacaksınız değil mi? Sorun çözüldü. İçinize sindi mi?
Emek Sahnesi yerine artık Kadıköy Emek Tiyatrosu olarak unvanımız değişecek. ‘Emek” öyle ya da böyle bizde. İstanbul’u bilmem ama semt bizim (gülümsüyor). En çok içimize sinen ‘umut’ oldu. Çünkü bu süreçte çok destek gördük. Birlikte ses olup bağırdığımızda ne kadar güçlü olduğumuzu ve başarabildiğimizi gördük yine.

 • Bu bir tür uzlaşma oldu değil mi? Olmasa idi tazminat ödemek ve sahneyi kapatmak zorunda kalacaktınız…
Uzlaşma çağrısını biz yapmadık. Emek Sanat ve Kültür Vakfı yetkililerinden bu talep geldi. Biz zaten bambaşka bir isimle yolumuza devam etme kararı almıştık. İçimizdeki bu aşka ket vurmak zor. Yakın tarihimizde onlarca tiyatro kapatıldı, sansürlendi. Radyolar, televizyonlar, dergiler, gazeteler… Sonuç; başka bir şekilde yeniden yeniden ama hiç bitmeden. Bitemez de zaten sanat da doğa gibi. Üstüne beton dökersin o ağaç yine bir yerden filiz verir.

• Bundan sonrasına dair ne söylemek istersiniz? İsim tadilatıyla Emek yoluna devam edecek herhalde…
Bizi biz yapan ne varsa tadilatsız devam edecek. Resmi evraklar değişecek o kadar. Kadıköy Emek Tiyatrosu olarak biz yine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

 

ARŞİV