İkinci şiir kitabı “Gizler”i de çıkaran Öztuna, geçtiğimiz hafta Beşiktaş Deniz Müzesi’nde “Düşlerim Gerçeklerim” adlı kişisel resim sergisini açtı.. Kalabalık bir davetli grubunun katıldığı açılış kokteylinde, söyleştiğimiz Nur Öztuna, “Nereye gittiğini bilen insana bütün dünya yol verir derler. Ben de bu sanat yolculuğunda düşledim, hayal ettim, emek verdim; renklerle, çizgilerle harmanlayıp, içimdeki duyguları gerçeğe dönüştürdüm.Resimlerim benim içimin yansımasıdır. Duvarın öte yüzündeki yaşamı görebilmek, görünür kılmaktır. Renklerle hissedebilmektir.Kırmızı, bir domatesin sıfatı olabilir; ama çığlıkla bir araya geldiğinde, bir çığlıktır o ya da bir aşk veya yanmaktır; kor olmaktır, kül olmaktır, yok olmaktır.Tuvalde kalan bir devinimin sıcaklığıdır o, hırstır, ihtirastır…” diye konuştu. “Aramak bulmaktır. Aradığın şeyi hissettirebilmek, tattırabilmek, koklatabilmek, gösterebilmektir” diyen Öztuna, sergisi hakkında bilgi verdi: “İnsanın ıssızlığına renk katabilmektir… Çalışmalarımda renklerin uyumuyla, çizgilerin çağrışımlarıyla; ıspatulanın verdiği görsellik ve derinlikle, karışık teknikle değişik malzemeler kullanarak izleyenlerin hayal güçlerine dokunmak istedim. Hayat, sesini duyurabilmektir. Eğer ben sesimi duyurabildiysem ne mutlu bana…” Öztuna ,tuvallerine çiçekleri, soyutlamanın sınırına çekerek özgün bir yapı oluşturmuş. Yarı kübik bir anlayışla geometrik yapı çerçevesinde sağlam bir etki oluşturan kurgulamaya yönelen Öztuna’nın resimlenirindeki espas; bilinen gerçekliğin ötesinde, soyut resmin espas diline yaklaşarak açık-koyu ve dolu–boş alanların harmanlanmasıyla oluşmuş.