Ersan Erdura ile “Her Yerde Kar Var”

“Bizim kuşak sevgi dolu, incelikli, duygusunu aktarabilen, romantik yapıya sahip bir nesil olduğu için sözleri anlamlı, güzel mesajlar veren, nitelikli bestelere ilgi duyardı” diyen Ersan Erdura bugün ise çabuk tüketilen bir müzik akımı olduğunu söylüyor

23 Aralık 2021 - 16:18

Yaşı 40’ın üzerinde olan hemen herkesin yüzünde “O bakışın senin/ Bayramlık gözlerinin/ Çocuk gibi bakan/ Güneş gibi yakan/ Hep içimde saklasam” sözlerini duyduğunda eski bir tanıdığı ile karşılaşmış gibi bir gülümseme belirir. Ersan Erdura’nın söylediği “Çocuk Gözler” bir dönemin en çok dinlenen ve sevilen şarkılarından biriydi. Erdura’nın sesi ve gözleriyle bütünleşen şarkı yıllara meydan okuyor. Ersan Erdura da öyle…

“Yerli Elvis” ismiyle tanınıp sevilen sanatçı son olarak sözleri Fecri Ebcioğlu’na, müziği Salvatore Adamo’ya ait olan “Her Yerde Kar Var” isimli single ile dinleyiciyle buluştu. Erdura ile müzikle geçen yılları, derde deva şarkıları ve zamanımızı konuştuk.

  • * Önce en merak ettiğim sorudan başlayayım. Çocuk Gözler ve sizin gözleriniz öyle uyumlu ki bu şarkının hikâyesi nedir?

Menajerim Orhan Şevki çok iyi şarkı söylediğimi devamlı dile getiriyordu. “Türk halkının seni tanıması için sana özel bir şarkı lazım, bu şarkıyı araştıracağım” dedi ve “Çocuk Gözler”i buldu. İsmail Murat Akman’ın bir bestesiydi. Sözler Özdemir Arkan’a aitti. Parçayı söyledikçe daha çok sevdim, üstüne çok çalıştım. Stüdyo günü Öncü Plak’la anlaşmayı yapmıştık; artık Öncü Plak’ın sanatçısıydım. “Çocuk Gözler”i Sıtkı Acim stüdyosunda bir kere de söyledim, çalışmanın verdiği başarıydı. Çok güzel bir şarkı olmuştu. Kemanların çaldığı melodi şarkıya harika yakışmıştı. Aranjör Zafer Dilek’i hatırlıyorum, ona çok sevgilerimi yolluyorum. “Çocuk Gözler” şarkımızı Türk halkı da çok beğenmişti. Bir yıl boyunca Hey Dergisi’nin liste başında kalmıştı. Önemli bir başarıydı bu, hala da dinlenen bir şarkıdır, müzikseverler çok seviyorlar.

“YERLİ ELVİS”

  • * Ersan Erdura deyince aklımıza hemen Elvis Presley de geliyor. Yerli Elvis ismiyle anılmak nasıl bir duygu?

Elvis Presley’e olan fiziksel benzerliğimin yanı sıra sesimin, müzik ruhumun ve tarzımın benzemesi ile Türk halkının bana yakıştırdığı bir benzetmedir. Bu bana büyük mutluluk ve onur veriyor; çünkü Elvis gibi dünyada kral unvanına sahip bir sanatçının şarkılarını layıkıyla yorumlamak ve Yerli Elvis unvanını almak her sanatçıya nasip olacak bir durum değil. Ayrıca halkımız tarafından layık görülmesi ayrıcalık. Dinlediğim diğer sanatçıların yorumlarından  esinlenerek kendi üslubumu oluşturdum ve Ersan Erdura olarak şarkılarımı dinleyicilerimle buluşturdum. Bir sanatçının kendi üslubu olması çok önemlidir.

  • * Yaklaşık 60 yıllık bir müzik hayatından bahsediyoruz. Bu yıllar içinde Türkiye çok farklı dönemler, süreçler yaşadı. Müzik tarihinde de farklı gelişmeler oldu.  Geriye dönüp bakacak ve kısaca özetleyecek olursanız 60 yıl sizin için nasıl geçti?

Her zaman müziğin içindeydim. Başladığım dönemlerde ülkemizde yabancı pop müzik dinleniyordu. Okulda arkadaşlarla toplanıp, parçaları söylemeye çalışırdık. Halen beraber çalıştığım gitaristim Vedat Biçkin ile Boğaziçi Orkestrası’nı kurduk. Yabancı pop müzik söyleyerek 1965 yılında Son Saat gazetesinin yapmış olduğu yarışmada en iyi orkestra ve en iyi solist ödülünü aldık. Bu ödülden sonra Türkiye’de sevilen orkestralar arasında yerimizi aldık.1960’lı yılların sonlarına kadar orkestramla sinemalarda filmden önce showlarda müzik yaptık. 1967 yılında Hafta Sonu Gazetesi’nin yaptığı Altın Ses yarışmasında birinci olarak Altın Ses Kralı unvanımı aldım. Gazino günleri benim müziğin içinde popüler olduğun döneme denk geliyor. Hemen hemen bütün gazinolarda sahne aldım. Bilhassa matineler çok renkli ve güzel geçerdi. Keyif aldığım mutlu olduğum dinleyicilerimle buluştuğum özel anlardı.

1993 yılında kendi bestelerimin yer aldığı “Çivi Gibi Çak” albümümü çıkardım. Tek parçadan oluşan çok sayıda single çalışmalarım oldu. İdealist bir sanatçı olduğum için bu yıllar içinde yaptığım ve imzamı attığım her eserimle gurur duyuyorum. Dinleyicilerimle ve sahnede olmak hayatımı renklendiren, keyif aldığım anlar.

  • * Söylediğiniz şarkıları nasıl seçiyordunuz?

Hep melodi yapısına, ritmine, interval yüksekliğine, armoni akışına ve kalitesine inandığım şarkıları tercih ettim. Şarkı sözlerinin derinliği ve anlamlı olması da dikkat ettiğim konuların başında oldu.

“POP MÜZİĞİ BİTMEZ”

  • * Peki geçen süreçte müzik piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünle bugün arasında sizin dikkatinizi çeken şeyler neler?

Bizim kuşak sevgi dolu, incelikli duygusunu aktarabilen romantik yapıya sahip bir nesil olduğu için sözleri anlamlı, güzel mesajlar veren, nitelikli bestelere ilgi duyardı. Filmler, kitaplar, tiyatro oyunları; yani sanatın her dalı naif yönümüzü çok etkilemiştir. Zaten bir sanatçı yaşadığı dönemi ve o döneme ait duyguları anlattığı için bizim şarkılarımız oluşmuştur. O dönemde şarkılar stüdyoda her enstrüman canlı çalınarak ayrı ayrı kayıt edilirdi. En son ses kaydı yapılırdı. Şu anda elektronik kayıtlar yapılıyor. Bu iki yöntemin farkı sanatçının, verdiği konserlerde ve canlı performanslarda ortaya çıkıyor.

  • * Artık her şeyin çok çabuk tüketildiği eleştirisi var, buna müzik de dahil. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Duygudan yoksun, değer yargılarımızdan uzak, ritmin hakim olduğu, romantizm içermeyen ve çabuk tüketilen bir müzik akımı var. Kaliteli besteler üretilmediği için birbirine benzeyen şarkılar dinlemekteyiz.

  • * Pop müzik artık bitti değerlendirmelerini de zaman zaman duyuyoruz, siz ne dersiniz?

Katılmıyorum. Pop müzik çizgi değiştirebilir; ama bitmesi mümkün değildir.

  • * Müziğe başladığınız ilk yıllardaki kitle ile şimdi sizi dinleyen kitle arasında nasıl bir fark var sizce?  Müzik dinleyicisindeki değişimi nasıl yorumlarsınız?

Bizim kuşağın dinleyicileri iyi müziği seçerdi. Yabancı müzik dinledikleri için kaliteyi ayırt edebiliyorlardı. Bizim kuşak sanatçılarının başarılı olma nedeni bu kriterlere uymalarıydı. Yıllar geçtikçe oluşan müzik türleri, değişen müzik dinleyicilerini yarattı. Ne sunarsanız o dinleniyor. Bazı dinleyicilerin seçiciliği devam ettiği için, yeni yapılan şarkıların istenen kalitede olmamasından dolayı, müzikte geriye dönüşü görmekteyiz.

HER YERDE KAR VAR

  • * Son tekliniz Her Yerde Kar, Ossi Müzik etiketiyle çıktı. Yeni düzenlemeyi sizin sesinizden dinlemek heyecan verici. Bu şarkıyı seçmenizin nedeni ne?

Bilindiği gibi Adamo’nun sevilen şarkısına Fecri Ebcioğlu söz yazmıştır. Bu şarkıyı seçmemin nedeni yabancı şarkıların üzerine yazılan ilk Türkçe sözlerden biri olması ve ülkemizde çok sevilmesidir. Ayrıca sahnede repertuvar olarak kullandığım bu şarkının tekrar hatırlanmasını istedim. Pandemi nedeniyle 1 buçuk yıl ertelemeyle sevgili Hakan Eren ile projeyi hayata geçirdik. “Her Yerde Kar Var” şarkısının önemine gelince, yabancı şarkıların üzerine yazılan Türkçe sözlerle oluşan şarkılar o tarihlerde Türkçe sözlü pop müziğin başlangıcıdır. Bu çalışmaların çoğalması Türk bestecilerini de etkileyerek Türk pop müziğinin gelişmesine neden olmuştur.

  • * Siz yeni isimlerden kimleri dinliyor, kimleri beğeniyorsunuz?

Gençlerden beğendiklerim var. Yarışmalarda dinlediğim güzel sesler bulunuyor; fakat gençler de bu akımın içerisinde kayboluyorlar. İstediklerini gerçekleştirmeleri için inandıkları müzik anlayışından vazgeçmemelerini diliyorum. Sistemin içinde fedâkarlık yapmaları gerekse de daha iyi bir müzik kalitesine ulaşabilirler.

“KADIKÖYLÜLERE SELAM OLSUN”

  • * Biz de Kadıköy’ün 22 yıllık gazetesiyiz, siz Kadıköy’ü nasıl bilir, Kadıköy’de nereleri seversiniz?

Kadıköy’ün kalitesiyle, halkıyla iç içe yaşanacak bir ilçe olduğunu düşünüyorum. En sevdiğim yerleri Moda, Bahariye, bir Fenerbahçe taraftarı olarak Fenerbahçe, Suadiye ve Kadıköy’ün denizle buluştuğu her yer. Kadıköylülere selam olsun.


ARŞİV