Eşyalar canlanıyor, çocuklar eğleniyor!
Kuklacı-pantomimci Mehmet Erbil, her hafta İstanbul Oyuncak Müzesi’nde çocuklarla yaratıcılığın doruklarında oyunlar oynuyor
Süzgeçten köpek, sabunluktan horoz, pinpondan göz, süpürgeden hırsız… Mehmet Erbil’in mutfakta elini attığı her şey, masal kahramanına dönüşüyor. Eşyalar, Bremen Mızıkacıları’nın maceralarında canlanıyor. Çocuklar kahkahalarla, alkışlarla, şarkılarla keyifli bir yolculuğa çıkıyor.
Hayalbaz Oyun Atölyesi’ni bir grup arkadaşıyla 2004 yılında Adana’da kuran Erbil, tamamen alaylı olarak başladığı işi okulunu okuyarak profesyonelleştirmiş bir oyuncu. İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Pantomim Bölümü’ne devam ederken çocukluktan beri yaptığı kuklacılığı geliştirmiş, çocuk oyunları üzerine çalışmış.
Projelerini hayata katıp Sunay Akın’a izletince, İstanbul Oyuncak Müzesi’nde beş yıldır devam eden gösterilerin de temeli atılmış. Akın’ın bu oyunları desteklemesinin en büyük nedeni çocukların yaratıcılığına katkı sunduğuna inanması.
Bremen Mızıkacıları oyununu, salonu dolduran her yaştan çocuğun neşeli cıvıltıları arasında izledikten sonra Mehmet Erbil’e bu işin sırrını soruyoruz. Cevabı basit: “Bizi önemli kişiler izliyor sloganıyla yola çıktık çünkü çocuklar bizim için çok önemli.”
TEK KİŞİLİK ÇOCUK OYUNU
Alışık olduğumuz kalabalık, bol müzikli, kostümlü bir oyun değil bu. Fakat yine de çocuklar mutlu ayrılıyor oyundan. Mehmet Erbil tek başına çocuklarla bir hayal dünyası kuruyor ve bunu şöyle açıklıyor: “Hayallerim var ve önce bunları gerçekleştirme derdindeyim. Tek kişilik çocuk oyunu da hayalimdi. Gerçekleştirdim ve izleyiciden de karşılığını aldım.”
Alışılageldik çocuk oyunlarını eleştirmekten de geri durmuyor Erbil: “Çocuk, kendi kendine bir oyun oynadığı zaman eşek kostümü giymiyor. Siz, çocuklar oynarken kostümlerle mi oynadıklarını sanıyorsunuz? Onlar hayal gücüyle oynuyorlar. Yaratıcılıklarını beslemek zorundayız. Sonuçta gördük ki tencere tabakla da oluyor bu iş! Aslında kukla tasarımcılığı da yapıyorum ama elimizin altındaki eşyaları kullanmayı istedim bu oyunda. Çocuğun gözü önünde mutfak eşyalarından kuklalar yaparak yaratıcılıklarına katkı sunmak istedim”
KARAGÖZ’E DEVAM
Mehmet Erbil, Karagöz ile Hacivat tasvirlerini yapan ender tiyatroculardan. Zaten İstanbul’a geldikten sonra ilk oyunu da “Karagöz’ün Diş Ağrısı” oluyor. Erbil, “6 yaşında TRT’de Tacettin Diker’i izlemiştim ve sonrasında çocuklara basit bir düzenekle karagöz oynatmaya başladım. Daha sonra Taco Baba ustam oldu. Bana deriden Karagöz tasvirleri yapmayı öğretti. Bu sanatın ölmemesi için Karagöz yapmaya ve oynatmaya devam edeceğim” diyor.
Karagöz ile başlayan serüven ‘Evvel Zaman İçinde’, ‘Bremen Mızıkacıları’, ‘Kırmızı Burnun Yolculuğu’ ile devam ediyor. Şimdi sırada Küçük Prens ve ilk yazdığı oyunu Don Kişot Masalı’nı farklı bir konseptte sahneye koymak var.
ÇOCUKLAR İÇİN SALON
Mehmet Erbil oyunlarını tek başına oynasa da çıkan sonuç bir ekibin ürünü. Melih Serhat Soyyiğit oyunların müziklerini yapıyor ve bazılarında sahnede Erbil’e eşlik ediyor. Ömür Saka ise tiyatronun sanat yönetmeni. Kadıköy Sanat Tiyatrosu (KAST)’ın “Serbest Düşüş” oyununda da oynayan ve şu an “III. Richard”ın provalarını yapan Erbil, hiçbir şekilde çocuk oyunlarından vazgeçmeyeceğini belirtiyor. En büyük hayaliyse sadece çocuk oyunlarının sahneleneceği, çocuklara özel bir tiyatro salonu açmak.
SÖMESTRDE HAYALBAZ
-24 Ocak Cumartesi-Saat 12.00 ve 15.00: Bremen Mızıkacıları / Kozyatağı Kültür Merkezi (Kozzy)
-24 Ocak Pazar-Saat 14.00: Bremen Mızıkacıları / İstanbul Oyuncak Müzesi
-28 Ocak Çarşamba-Saat 13.30 : Bremen Mızıkacıları / İstanbul Oyuncak Müzesi
-29 Ocak Perşembe-Saat 13.30: Evvel zaman İçinde / İstanbul Oyuncak Müzesi
-30 Ocak Cuma-Saat 13.30: Kırmızı Burnun Yolculuğu / İstanbul Oyuncak Müzesi
-31 Ocak Cumartesi-Saat 15.00: Bremen Mızıkacıları / Caddebostan Kültür Merkezi
-4 Şubat Çarşamba-Saat 13.30: Evvel Zaman İçinde / İstanbul Oyuncak Müzesi
-5 Şubat Perşembe-Saat 13.30: Karagözün Diş Ağrısı / İstanbul Oyuncak Müzesi
-6 Şubat Cuma-Saat 13.30: Bremen Mızıkacıları / İstanbul Oyuncak Müzesi
-7 Şubat Cumartesi-Saat 13.30: Kırmızı Burnun Yolculuğu / İstanbul Oyuncak Müzesi
-8 Şubat Pazar-Saat 14.00: Evvel Zaman İçinde / İstanbul Oyuncak Müzesi