Fikir İsveç’ten, dans Kalamış’tan!
İstanbul Tasarım Bienali kapsamında Kalamış'a yerleştirilen “DansBana!” projesi, İsveçli tasarımcıları ve Türkiyeli dansçıları biraraya getirdi
Kalamış’taki “DansBana!” yerleştirmesinin tasarımcıları Anna Fridolin, Teres Selberg ve Anna Pang İstanbul’a geldi. İsveçli tasarımcıların katıldığı etkinlikte, dansçı Melih Kıraç, Pınar Akyüz, Kamola Rashidova, Selim Cizdan ve Canan Yücel Pekiçten halka açık olarak doğaçlama dans performansı gerçekleştirdi.
“İSVEÇ’TEN İSTANBUL’A TAŞIDIK”
5.İstanbul Tasarım Bianeli kapsamında, 2021’in Nisan ayında Kalamış’a yerleştirilen ve kalıcı hale gelen “Dans Bana! Kalamış” enstalasyonu ile ilgili Bienal Direktörü Deniz Ova şunları söyledi: “Kadıköy Belediyesi işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz bir proje oldu. Empatiye Dönüş adlı bir temamız vardı ve Yeni Yurttaşlık Ritüelleri adı altında, özellikle açık alanlarda tekrar bir araya gelebileceğimiz alanlar yaratmak istedik. İsveç’ten üç tasarımcı ile çalıştık. Onlar da Dansbana! Kalamış dedikleri dans pistini ve yanındaki hoparlörü tasarladılar. Burası özellikle genç insanlar için, genç kadınlar için bir alan yaratmak amacıyla tasarlandı. Aslında tasarımcılar bir araştırmadan yola çıkarak böyle bir fikirle geldiler. Daha önce İsveç’teki araştırmalarına göre açık alanlarda daha çok erkek çocukları ve erkekler kendilerine yer buluyorlar, kadınlar için daha az alan var. Bu sebeple kamusal alanlara teşvik etmek için farklı yerleştirmeler gerçekleştirdiler. Bu manada fikri İsveç’ten İstanbul’a taşımış olduk.”
“DEVAMININ GELMESİNİ UMUYORUM”
Hem dansçı hem de eğitmen olan Pınar Akyüz, 31 Ekim Pazar günü gerçekleşen doğaçlama dans etkinliğiyle ilgili, “Çok organik bir şekilde organize olduk. Nasıl bir şeyler yapabiliriz diye birkaç kere konuştuk ve burada bir araya geldik. Hepimiz doğaçlama performanslar yapan insanlarız ama Kalamış’ta ilk defa bunu yaptık. Bu doğaçlama dans performanslarının devamının gelmesini umuyorum” dedi.
Dansbana! Kalamış; Kent içinde dans alanı
Dansbana! Kalamış, kent içinde dansa alan açıyor. Kadıköy Belediyesi ve yerel dansçılarla diyalog içinde geliştirilen bu tasarıma, Boğaz kıyısındaki bölgenin sualtı dünyası ve jeolojik zenginliği ilham verdi. Bluetooth hoparlörlerle donatılmış bir dans platformundan oluşan müdahale alanı, isteyen herkese her gün sabahtan akşama kadar dans etme fırsatı sağlıyor. Dansbana! Kalamış, İstanbul’da her tür dansçı için bir buluşma alanı yaratma amacıyla hayata geçirilmiş bir kalıcı enstalasyon.
İstatistiklere göre futbol sahaları ve kaykay rampaları gibi açık hava etkinliklerine ayrılmış kamusal alanlar ağırlıklı olarak genç erkekler tarafından kullanılıyor. Kamusal alan kullanıcıları arasında genç kadınların temsili oldukça düşük ve Dansbana! bu durumu dans aracılığıyla değiştirmeyi hedefliyor. Dansçıların arka planı için tasarlanan deniz kabuğu Sandro Botticelli’nin meşhur eseri Venüs’ün Doğuşu’nu hatırlatırken, kadınları boyunduruk altında tasvir eden bu resim yerine daha etkin, daha güçlendirici bir temsil öneriyor.