Fotoğrafmetre, Kadıköy’ün gece ritmini kadrajlıyor

Fotoğrafmetre Derneği, 17 Kasım 2012’de 21 arkadaşın birlikteliğiyle kuruldu ve şu an 100’ün üstünde üyesiyle Kadıköy’ün bilinen tek fotoğraf derneği... Şu sıralar ise hummalı bir şekilde Kadıköy’ün gecesini fotoğraflıyorlar

01 Kasım 2019 - 10:53

İstanbul Anadolu yakasının ve Kadıköy’ün bilinen ilk fotoğraf derneği olan Fotoğrafmetre, Türkiye’de fotoğraf, film sanatları ve gezi kültürünü yükseltecek her türlü sanatsal etkinliğin merkezi ve öncüsü olma vizyonu ile 2012’de kuruldu. Ticari kaygı taşımadan faaliyetlerini geliştirme kararı alan dernek, ünlü fotoğrafçılarla söyleşilerden eğitimlere, sergilerden çeşitli projelere kadar birçok çalışma yürütüyor.

SERGİ, 28 KASIM’DA AÇILIYOR

Her salı günü toplanan dernek üyeleri, ayda da iki kez perşembe günleri de bir etkinlik organize ediyor. Buluşmalarını Barış Manço Kültür Merkezi’nde gerçekleştiren fotoğrafçılar, bu günlerde 28 Kasım’da açılacak ‘Kadıköy Gece’ sergisine hazırlanıyor. Bu sergi için bir yıldır hazırlanan dernek üyeleri, gündüz saatlerinin biterek gökyüzünün kızıla büründüğü, sonra mavileştiği sonra da siyaha döndüğü saatlerde Kadıköy ve semtlerini fotoğrafladı. 28 Kasım’da Kozyatağı Kültür Merkezi’nde açılacak sergi için projenin yürütücüsü Yüksel Altun, “Bu çalışmayla Kadıköy’e dair bir belgesel oluşturmak istedik.” diyor.

Derneğin, ‘Kadıköy Gece’ dışında iki projesi daha var. Dernek Başkanı Şevki Silan şöyle anlatıyor: “Bu dönem üç projeye başladık. Bir tanesi Kadıköy Gece adlı projemiz zaten. Diğeri her sene açtığımız, sekiz yıldır devam eden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel bir proje çalışması. Sonuncusu ise Marmara Üniversitesi’nden Prof. Oktay Çolak’ın geliştirdiği ‘Yaşamın İçinden’ adlı proje. Ocak’tan itibaren de yeni projelere başlayacağız. Kadınlar için yaptığımız projeyi önemsiyoruz. Sergimiz 1 Mart’ta açılacak. Sekiz yıldır farklı isimlerle kadınlara özel fotoğraf sergisi açıyoruz. 1 Mart’ta açılacak sergimizin ismi de ‘Kadın ve Sanat’ olacak.”

“ÖNEMİNİ KAYBETMEDİ, YOLLARI DEĞİŞTİ”

Fotoğrafın önemini kaybetmediğini ancak fotoğraf çekmenin yollarının değiştiğini söyleyen Silan, “Akıllı telefonların yayılmasıyla birlikte dijital ortamda yer kaplayan kirlilik var. Maddi şartlar yüzünden, doların yükselmesiyle, objektifi değişebilir fotoğraf makineleriyle başlamak isteyenler için de maddi anlamda sıkıntı var. Şüphesiz, nitelik kaybı da var. Sanat ve estetikten uzak fotoğraflar üretilebiliyor” dedi.

Fotoğrafa nasıl başladıklarını ve çalışmalarını nasıl gördüklerini dernek üyesi fotoğrafçılara sorduk ve şu yanıtları aldık:

İlknur Günertürkün: “Yüksel Hocadan ders almıştım, hobi olarak yapıyorum. Beraber hareket etmek çok daha yararlı, bireysel olarak daha zor. 8-9 karma sergide yer aldım ama tek başıma asla böyle bir şeyi yapamazdım.”

Sülen Kırgezen: “2004 yılında başladım çocukluğumda da fotoğrafı seviyordum. Derneğe birlikte fotoğraflar çekmek ve çalışabilmek için katıldım. Ne olursa olsun birilerine gösterme ihtiyacı duyuyorsunuz. Kurucularından olduğum dernek, bu ihtiyacımızı karşıladı.”

Nuray Çipli: “Dernek sayesinde birçok konu öğrendim, okumaları ve dersleri oldukça faydalı geçiyor. Sanatla ilgili konular hak ettiği değeri bulmuyor. Bizim ülkemizde başarısız görülen kişiler, yurt dışına gidip başarı kazanabiliyor. Fotoğraf da yeterli değeri bulmuyor. En büyük sorun bu.”

GENÇLER DE GELSİN

Fotoğrafmetre Derneği Başkanı Şevki Silan, fotoğrafla uğraşan insanların belli yaşın üstünde kişiler olduğunu belirterek “Fotoğrafla uğraşan genç arkadaşlar da var ama derneklerde durum böyle oluyor. Bizim 100 üyemiz varsa 20-25 yaş ve altı gruptan kimse yok. Onları nasıl çekebiliriz, bunu düşünüyoruz.” diye konuştu.

“KADIKÖY’DE IŞIKLANDIRMA AZ”

Nuray Çipli, “İstanbul’un genelinde olduğu gibi Kadıköy’de de ışıklandırma az. Önemli yerler ve tarihi binalar aydınlatılmıyor. Hem görüntü açısından kötü hem de bizim açımızdan fotoğraf çekilemediği için kötü oluyor” derken tüm dernek üyelerinin ortaklaştığı konu şuydu: “Bir fotoğrafçı olarak nereye baksanız, fotoğrafı düşünüyorsunuz, film izlerken bile fotoğraf kareleri olarak görüyorsunuz. Ben bunu nasıl çekerdim, fotoğrafı nasıl oluştururdum diye düşünüyorsunuz sürekli…”


ARŞİV