Genç müzisyenler Süreyya'da

Genç müzisyenlere eğitim desteği sağlayan duayen piyanistler Güher-Süher Pekinel, “Biz onlara müzik dünyasının kapıları açıyoruz, fakat bu kapılardan geçmek kendi ellerinde…” diyor

31 Mart 2016 - 17:12
Gökçe UYGUN
Kadıköy, 4 Nisan günü özel bir konsere ev sahipliği yapacak; başarılı ve genç beş müzisyen, ustalarının sahne aldığı Süreyya Operası’nda bir konser verecek.
Bu gençleri müzik dünyasıyla tanıştıran ise ünlü ikiz piyanistler Güher- Süher Pekinel. Pekinel kardeşler 6 yıldır “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” (DSGM) adında bir proje yürütüyor. Genç müzisyenlerin eğitimlerini dünyanın en saygın pedagog ve müzisyenleriyle gerçekleştirmelerini sağlayan DSGM, bu gençlerin isimlerini dünya sahnelerinde duyurmayı amaçlıyor. Bugüne dek projeden yararlanan onlarca genç, kısa sürede eriştikleri üstün performans ve yorumları sayesinde, uluslararası saygın ve tanınmış yarışmalar platformunda başarılar elde ettiler. Süreyya konseri öncesi Pekinellere DSGM projesini sorduk.

Sizler uluslararası deneyimli müzisyenler olarak; genç müzisyenlere yönelik “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesini gerçekleştirmeye nasıl karar verdiniz?
Kariyerimiz boyunca konser vermek üzere Türkiye’ye her gelişimizde, müzik eğitiminde gözlemlediğimiz açıklar nasıl kapatılabilir duygusuyla çözümler üretmeye çalıştık. Ve 45 yıllık uluslararası deneyim ve birikimlerimizi genç müzisyenlere aktarma hedefiyle, 2010 yılında “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesini hayata geçirdik. 2013’ten bugüne TÜPRAŞ sponsorluğu altında yürütüyoruz.

 Gençlere nasıl destek oluyorsunuz mesela?
Amacımız sıra dışı genç müzisyenlere öz sanatçı kimliklerini geliştirme ve derinleştirme imkânı vererek, dünya standartlarında rekabet edebilmelerini sağlamak. Solistlik ve oda müziği eğitimlerinin ve karşılıklı enerji ve müzikal paylaşımın yanı sıra, kendilerine sağlanan 18. ve 19. yüzyılın kaliteli enstrümanlarıyla çalışmalarına her yönden olanak yaratarak, yurtdışında devamlı takip ettiğimiz en iyi müzisyen ve pedagoglarla hem üst düzey eğitim mevkilerinde yer almalarını, hem de dünya çapında kariyer yapmalarını hedefliyoruz.

Türkiye’de müzik eğitimi yeterli mi?
Biz ilkokuldayken okulda ciddi müzik dersleri vardı, fakat şimdiki sistem Avrupa’daki standartlarla kıyaslandığında maalesef çok yetersiz kalıyor, dolayısıyla çoğu çocuk ruhsal zenginliğini yaşayamadan, müzikten soğuyor. Bu olumsuzlukları göz önünde bulundurarak, DSGM dışında iki farklı sosyal sorumluluk projesi daha yürütüyoruz.

Bu proje bana 1948 tarihli “Harika Çocuk Yasası”nı anımsattı. Siz ne dersiniz?
Haklısınız. Genç Müzisyenlerimizin elde ettikleri başarıları doğrultusunda arzumuz ve hedefimiz, 20 yıl önce iptal edilen ‘Harika Çocuk Yasası’nın, tekrar yürürlüğe girmesini sağlayarak, Türk müzisyenlerimizin dünya isimleri ile anılmasını mümkün kılmak. Zira uluslararası platformda aldıkları dereceler, DSGM projesinin her üstün yeteneğin doğru yönlendirildiği takdirde başarıya ulaşacağının güçlü bir göstergesi.

Genç müzisyenlerle olmak, deneyimlerinizi onlara aktarmak nasıl bir duygu?
Hayat bir eğitim süreci. Değişik dönemlerin katkılarını değerlendirerek birikimleri paylaşmadıkça günümüz gereksinimlerinde dengeli ilerlememiz mümkün değil. Paylaştıkça var olmanın derinliğine inerken, değişik yaratıcı yönlerimizi keşfediyor, geliştirerek aktarıyor ve paylaşıyoruz.

Bu projede yer alan gençler sabit mi yoksa değişiyor mu? Yaş aralığı nedir?
Yaş aralığı 16-21. Genç müzisyenlerimizin bursları genelde 2 ila 6 yıla kadar sürüyor. Bu süreç içerisinde beklentilerimizi karşılayamadıkları vakit, bizim için çok zor olsa da desteğimizi daha erken sonlandırmak veya azaltmak mecburiyetinde kalabiliyoruz. Zira bursa ihtiyacı olan o kadar çok yetenekli müzisyenler var ki, bursu hak edenlere ve azimle çalışan gençlere karşı bir sorumluluk taşıyor olmamız, bursiyerlerimizi titizlikle seçmemizi gerektiriyor.

Bu genç müzisyenlerden biri olabilmenin kriterleri nedir?
Kontenjanlarımız müsait oldukça, dinletilerle seçmeler düzenliyoruz. Bu seçmelere katılabilmeleri için, adayların sıra dışı yetenekli olmalarının yanı sıra, uluslararası ustalık sınıflarına ve yarışmalara katılmış ve bu yarışmalarda ödül kazanmış olarak, girişimciliklerini ve yüksek performanslarını kanıtlamış olmaları gerekiyor.

Bugüne dek projeden yararlanan genç sayısı nedir?
Türkiye’nin farklı şehirlerindeki konservatuarlardan seçilen üstün yetenekli 15 müzisyen.

Bu gençler konserlerde sahne alıyorlar, albümler çıkartıyorlar sanırım.
Müzisyenlerimizin tecrübelerini genişletmek ve isimlerini duyurmak adına bugüne dek iki CD/DVD gerçekleştirdik. Son olarak Zürich Tonhalle Kammersaal’de yapılan konserin canlı film çekimi, saygın “Lila Plak” firması tarafından Kasım 2014 tarihinde piyasaya sunuldu. Akabinde genç müzisyenlerimiz Türkiye’nin prestijli konser salonlarında ve orkestraları ile düzenli olarak konserler veriyorlar.

SÜREYYA’DA SAHNEYE ÇIKMAK…
“Süreyya'daki bu oda müziği konserinde bursiyerlerimizden Veriko Tchumburidze, Dorukhan Doruk, Yunus Tuncalı, Can Çakmur ve Doğa Altınok yer alacaklar. Programda H. W. Ernst, J. Brahms, A. A. Saygun, D. Shostakovich gibi bestecilerin eserleri yer alıyor. Aynı programla ertesi akşam saat 20:00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonunda da sahne alacaklar.
Anadolu Yakası’nın tek opera salonu olmasının yanı sıra, Süreyya Operası ayrıca İstanbul’un müstesna yapılarından biri. İdil Biret, Borusan Kuartet gibi Türkiye’nin seçkin sanatçılarının yanı sıra, uluslararası sanatçıların yer aldığı böyle prestijli bir salonda konser vermek, her genç müzisyen için bir onurdur. Dolayısıyla müzisyenlerimizin burada düzenli olarak yer almaları, eriştikleri yüksek ve profesyonel seviyenin güçlü bir göstergesi.”

ARŞİV