Güneş saati ve filizlendirme dolabı Kadıköy’de

İstanbul sokaklarına ve dijital dünyaya yayılan 5. İstanbul Tasarım Bienali kapsamında ‘Körlerin Güneş Saati’ni Moda sahilde, ‘Filizlendirme Dolabı’nı da Fenerbahçe Parkı’nda ziyaret edebilirsiniz

11 Kasım 2020 - 12:59

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, VitrA sponsorluğunda ve TC Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle düzenlenen, Borsa İstanbul’un Yüksek Katkıda Bulunan Kuruluş olarak destek verdiği 5. İstanbul Tasarım Bienali, sergiler, açık hava yerleştirmeleri, dijital atölye ve sohbetler, film gösterimleri ve çocuk atölyeleriyle sürüyor. 

Küratörlüğünü Mariana Pestana’nın Sumitra Upham ve Billie Muraben ile birlikte yürüttüğü “Empatiye Dönüş: Birden fazlası için tasarım” başlıklı bienal, sergi mekânları Pera Müzesi ve ARK Kültür’de, İstanbul sokaklarında ve dijital ortamda farklı ülkelerden ve disiplinlerden katılımcıların projelerine ev sahipliği yapıyor. Sergi mekânlarındaki projeler 15 Kasım’a dek  ziyaretçilerini beklerken; şehirdeki müdahaleler, araştırma projeleri ve video serileri ise 30 Nisan 2021’e kadar gelişerek devam edecek.

KÖRLERİN GÜNEŞ SAATİ

Bu yıl İstanbul sokaklarına yayılan bienalin Kadıköy ayağında ise üç iş var. Bunlardan biri ‘Körlerin Güneş Saati’. Moda’dan ve semtin tarihinden ilham alan, tasarımcı Eli Bensusan'ın imzasını taşıyan bu eser, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kadıköy Belediyesi’nin desteğiyle hazırlandı. Körlerin Güneş Saati, Moda Sahil Parkı’nın güney burnunu Kuzey Yıldızı’yla birleştirerek ziyaretçileri bulundukları mevkii tekrar değerlendirmeye davet ederken bir yandan da eserin sergilendiği antik Khalkedon kentinin gizli coğrafi, tarihi, kültürel ve mitolojik katmanlarını hatırlatıyor. Gnomon’un (güneş saatinin yeryüzünün eksenine paralel yerleştirilmiş kısmı) gölgesini takip edip üzerine düştüğü hattı saptayarak saati söylemek mümkün. Bunun için doğrudan güneş ışığı gerekli olduğundan, bu sadece gün doğumuyla günbatımı arasında yapılabiliyor. Sabah saatlerinde gölgeler Gnomon’un batısına, öğleden sonra ise doğusuna düşüyor. Geceleri ise saatin üzerine oturup mermer kürenin işaret ettiği Kuzey Yıldızı’nın etrafında dönen gök küresini gözlemleyebilirsiniz. Antik Khalkedon kenti, Delfi Kâhini’nin (gün ışığının, şiirin, müziğin ve şifanın tanrısı) Apollon tapınağında dile getirdiği bir kehanette “körlerin şehri” olarak anılır. Bu yüzden nesneye yerleştirilen ipuçları Braille alfabesiyle yazılmış ve gözlemciler tarafından yeniden düzenlenmeyi bekliyor. Tasarım, ziyaretçileri yakın ve uzak cisimler ile mitlerle tekrar ilişkiye sokmanın aracı olarak kullanılıyor ve günümüz Kadıköy’ünün zamansal ilişkileri aşan, çok katmanlı bir imgesini üretiyor.

ÇİMLENDİRİCİ FENERBAHÇE’DE

Diğer bir iş ise ‘Filizlendirme Dolabı’. Bu dolap; Ek Biç Ye İç, Pláka Porto ve Kadıköy Belediyesi’nin desteğiyle, Portekizli mimarlık atölyesi SKREI ile yine Portekiz’den, Lizbonlu seramik sanatçısı Sofia Magalhães ve sürdürülebilir yaşamı merkeze alan konulara odaklanan tasarımcı Francisca Sottomayor tarafından yapıldı. Çimlendirici, Saint-Joseph Özel Fransız Lisesi Permakültür Kulübü’nün  Fenerbahçe Parkı Topluluk Bahçesi’nde bulunuyor. Projenin prototipi 15 Kasım'a kadar her cumartesi 11.00-17.00 arasında ziyarete açık. Tamamlanmış hâli ise Nisan 2021'de ziyarete açılacak.

Çimlendirici, düşük ısıda pişmiş çömlek parçalarından yapılma, kendi kendini sulayan bir tohum çimlendirme sistemi, kamuya açık bir filizlendirme dolabı. Kolay kullanımlı ve düşük ücretli Çimlendirici, yurttaşları kaliteli tohumların çimlendirilmesi ve yetiştirilmesi süreci hakkında bilgilenmeye ve bu sürece katılmaya davet ediyor. Burada üretilen tohumların topluluğun besin kaynağı olarak kullanılması ve kendine yeten besin kaynaklarının üretimini teşvik etmesi bekleniyor, böylece insan yapımı enerji kaynaklarına bağımlılığın azaltılması hedefleniyor. 

KALAMIŞ’TA DANSA DAVETLİSİNİZ

Kamusal dans alanları tasarlayan Stockholm çıkışlı bir organizasyon olan Dansbana!’nın “Dansbana! Kalamış” adlı pisti, kent içinde dansa alan açıyor. Kadıköy Belediyesi ve yerel dansçılarla diyalog içinde geliştirilen bu tasarıma, Boğaz kıyısındaki bölgenin sualtı dünyası ve jeolojik zenginliği ilham verdi. Bluetooth hoparlörlerle donatılmış bir dans platformundan oluşan müdahale alanı, isteyen herkese her gün sabahtan akşama kadar dans etme fırsatı sağlıyor. Dansbana! Kalamış, İstanbul’da her tür dansçı için bir buluşma alanı yaratma amacıyla hayata geçirilmiş bir kalıcı enstalasyon. İstatistiklere göre futbol sahaları ve kaykay rampaları gibi açık hava etkinliklerine ayrılmış kamusal alanlar ağırlıklı olarak genç erkekler tarafından kullanılıyor. Kamusal alan kullanıcıları arasında genç kadınların temsili oldukça düşük ve Dansbana! bu durumu dans aracılığıyla değiştirmeyi hedefliyor. Dansçıların arka planı için tasarlanan deniz kabuğu Sandro Botticelli’nin meşhur eseri Venüs’ün Doğuşu’nu hatırlatırken, kadınları boyunduruk altında tasvir eden bu resim yerine daha etkin, daha güçlendirici bir temsil öneriyor.

(Fotoğraflar: Kayhan Kaygusuz)


ARŞİV