Sekiz yıl önce İstanbul’da kurulan The Ringo Jets, Tantana Records’tan çıkan son albümleri “Open Sesame” ile sevenleriyle buluştu. Tarkan Mertoğlu, Deniz Ağan, Lale Kardeş’ten oluşan grup, rocktan bluesa kadar yeni tınılarla rock’n roll severlere selam çakıyor. Kadıköylü müzikseverlerin de yakından takip ettiği grup üyeleriyle söyleştik.
Fotoğraf: Fethi Karaduman
“YENİ BAŞLIYORUZ”
Sizi ilk kez ekranda Gezi sonrası yaptığınız klip ile tanıdık. Bu klip ki hayli değişik ve ilgi uyandırıcıydı. 5 yıl öncesine baktığınızda “vay be ne yapmışız” dediğiniz oluyor mu?
Deniz Ağan: Çok da uzun bir zaman değil 5 yıl. Tabii ara da vermedik, sürekli üretimdeydik. Başka kayıtlar yayınladık. Şimdi ikinci albümümüz daha yeni çıktı. Oturup “Vay be neler yapmışız” diyecek pek bir an olmadı. Daha çok şimdi ne yapabiliriz modundayız.
Lale Kardeş: “Vay be neler yapmışız” demeyi çok yıl sonra, yaşlılığıma bırakıyorum. Daha bunun kat kat fazlasını yapmak niyetindeyim. Yeni başlıyoruz.
Tarkan Mertoğlu: Evet ben de geriye bakmıyorum, daha çok şimdi ve ileride neler yapacağımıza odaklıyım.
GÜRÜLTÜ VE ENERJİK
Peki, grup üyeleri nasıl biraraya geldi. Biraz da grubun öyküsünü anlatır mısınız?
Deniz Ağan: Tarkan’ın garage, beat, rockabilly temelli Kraker isimli grubunda biraraya geldik. Birlikte çaldığımız zaman oluşan enerji ve daha gürültülü şeyler yapma isteğimiz The Ringo Jets’i doğurdu. İlk hafta bir hücum kayıt aldık, sonraki ay da epey kaydetmiştik galiba. Sonrası çok hızlı gelişti.
Şarkılarınızın hepsi İngilizce, sizi dinleyince “buralardan” olduğunuzu kestirmek güç. Dil seçimi özel bir tercih mi?
Deniz Ağan: Yaptığımız müziğin bütün iyi örnekleri İngilizce. En nihayetinde blues temelli bir şey yapıyorduk. O müzik o dille özdeşleşmiş. Biz de oradan devam ettik. Yaparken düşünmedik de aslında. İlk iki beste öyle çıktı, hoşumuza gitti, o şekilde devam ettik.
Tarkan Mertoğlu: Aynı zamanda İngilizce söz yazmak ve bu formattaki müziğe yedirmek çok daha kolay oluyor.
Fotoğraf: Cem Gültepe
Başka dillerde söyleyecek misiniz, yoksa İngilizce ile devam mı?
Deniz Ağan: Bir süredir başka diller için neden olmasın diyoruz. Denemek isteriz.
Tarkan Mertoğlu: İlla İngilizce olacak gibi bir kaide yok. Türkçe çıkarsa Türkçe de söyleriz, benim ana dilim aslında Almanca. Almanca da söylemek isterim.
Fotoğraf: Cem Gültepe
DAVULDA LALE KARDEŞ
Benim ilgimi çeken bir başka konu da davulda bir kadının olması. Bu soruyu Lale Kardeş'e sormak istiyorum: Davul çalmaya ne zaman başladınız, bu haşinlik nereden geliyor?
Lale Kardeş: Bilgi Müzik Jazz Davul bölümüne 1999’da girdim, birkaç sene sonrasında da kendi grubum oldu, asıl davul çalmaya o zamanlar başladım diyebiliriz. Haşin değilim, müzik neyi gerektiriyorsa onu çalıyorum. Open Sesame’nin son şarkısı Pengo Pengo’yu fırça bagetlerle çaldım mesela.
Son albümde (Open Sesame) bu coğrafyanın nota dizilerine ve tınılarına daha çok yer vermişsiniz. Bunu neden tercih ettiniz?
Deniz Ağan: Aslında her kayıtta bu tip şarkılar çıkıyor. İlk kayıtlarımızdan beri var. Gitar müziğine çok yakışan sesler, ritimler var buralarda. Şarkıyı yaparken elimiz, kulağımız oraya gidiyorsa, şarkı istiyorsa biz de o motiflerin üstüne gitmeye başlıyoruz. Bu albüme özel bir tercih yok yani, zaten alışık olduğumuz, zevkle yaptığımız şeyler.
Tarkan Mertoğlu: Deniz’e katılıyorum, tabii ki Türk motifleri var, ama bunu ilk olarak Open Sesame’de kullanmadık. En ilk EP’den beri varlardı. Mesela “Dirty Hasan” en Türk parçamız diyebilirim.
Fotoğraf: Cem Gültepe
“SADECE ROCK’N ROLL GRUBU DEĞİLİZ”
Yaptığınız müziği nerede konumlandırıyorsunuz?
Tarkan Mertoğlu: Geniş yelpazeden bakarsak, sonuçta bir Rock grubuyuz ve bir çok Rock grubunda da olduğu gibi, çeşitli öğeler taşıyor müziğimiz.
Lale Kardeş: The Ringo Jets ilk çıktığında düz mantık bir Garage grubuydu, çünkü enerjimizi atmaya ihtiyacımız vardı, zamanla dinlediğimiz diğer müzikleri de şarkılara vermeye başladık. Yani artık “sadece bir Rock’n Roll grubu” değiliz. Fazlasıyız.
Fotoğraf: Cem Gültepe
JIMI HENDRIX, BEATLES...
İlham aldığınız sanatçıları merak ediyorum doğrusu. Sizi çocukluk ve ilk gençlik yıllarınızda etkileyen sanatçılar olmuştur illa ki.
Lale Kardeş: Üçümüzün ortak hafızası olan gruplar var; The Beatles, The Who, Jimi Hendrix misal. Sonrasında kişisel zevklerimiz de giriyor konu içine. Benim Motown, Blues, kısaca siyahi müzik eğilimim vardır genelde. İsim çok ama Stevie Wonder’ın ağır fanıydım, hala da öyleyim.
Tarkan Mertoğlu: Deniz ve ben de Blues severiz. Bunun haricinde beni çocukluktan etkileyen isimlerden birkaçı; Wes Montgomery, Jimmy Smith, Kiss, Judas Priest, Depeche Mode, Black Flag, Grand Master Flash, Run DMC, Sigue Sigue Sputnik, Kraftwerk ve Van Halen, Dokken gibi saç gruplarını severdim. Bu arada Santana’nın ilk üç albümünü de özellikle çok severdim.
Yakınlarda bir konser var mı?
Lale Kardeş: 24 Ocak’ta bir konserimiz oldu Kadıköy’de. Turne tarihleri çerçevesinde yeni konserlerimiz de olacak, onları da duyurmayı planlıyoruz.