HamXlet şirketinde neler oluyor?

30 yıldır sahnede tozu dumana katan Bizim Tiyatro, 30. Yıl şerefine Shakespeare’in ünlü eseri Hamlet’i Hamxlet yaptı, 400 yıl önce intikam hırsıyla dolu olan karakterin, günümüzde...

07 Aralık 2010 - 14:01

30 yıldır sahnede tozu dumana katan Bizim Tiyatro, 30. Yıl şerefine Shakespeare’in ünlü eseri Hamlet’i Hamxlet yaptı, 400 yıl önce intikam hırsıyla dolu olan karakterin, günümüzde, çokuluslu bir şirkette iktidarı ele geçirmek için neler yapabileceği sorusunun yanıtını arıyor. Bizim Tiyatro’nun mesken tuttuğu Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’nde Zafer Diper’le söyleştik.

Bizim Tiyatro, 30 yıldır sahnede. 1981 yılında 12 Eylül askeri darbesinin hemen ertesinde kurulan tiyatro grubu o günden beri muhalif bir tavırla sahneliyor oyunlarını. İlk kez William Shakespeare’in Hamlet oyununu sahneleyen tiyatro grubu, sonrasında Bertolt Brecht’in “Halkın Ekmeği”, Manuel Puig’in “Örümcek Kadının Öpücüğü”, Nazım Hikmet’in “Şeytanistan”, Franz Kafka’nın “Dava”, Victor Jara’yı anlatan “Ölümsüz Şarkı” ve işkence sürecini anlatan “Ölüm Uykudaydı” gibi tiyatro dünyasında büyük ses getiren oyunlara imza attı. Ancak sanırız Bizim Tiyatro’yu kitleler nezdinde en çok tanıtan ve bilinir kılan 1986-2009 arası tam 24 yıl Zafer Diper’in tek kişilik müthiş bir performansla sahneye koyduğu “Yargı” oyunu oldu. Yargı, Vukhov’un yaşadığı olağanüstü deneyi anlatıyordu; savaş sırasında Nazilere tutsak düşmesi ve Sovyet ordusunun yaklaşması üzerine Almanların kaçıp, tutsak Rus subaylarını kapalı bir hücrede aç ve susuz bırakmaları, onların da sağ kalabilmek için birbirlerini çiğ çiğ yemeleri üzerine bir oyundu ve tek başına oldukça zor bir işin altından başarıyla kalkıyordu Zafer Diper.
25. yılında intihar olgusunu “Özkıyım” adıyla yine tek kişilik bir performansla oyunlaştıran Diper, 30. yıl şerefine ise Bizim Tiyatro’nun ilk oyunu Hamlet’i taşıyor perdeye ancak çok farklı bir yorumla! Shakespeare’in 400 yıl önce bir krallıkta geçen Hamlet oyunu bu sefer Hamxlet adındaki çok uluslu bir şirkette geçiyor ve intikam hırsının yanı sıra iktidar hırsını anlatıyor. Zafer Diper, geçtiğimiz yıl sahneye koyduğu yine Shakespeare oyunlarından tiradlarla süslü “Bana William Deyin” oyunun sonunda kuliste müthiş bir heyecanla anlattığı projesini böylece hayata geçirmiş oldu. “Hamxlet” 10 Aralık Cuma günü saat 20.30’da prömiyerini yapacak, 11 ve 12 Aralık’ta da sahnelenmeye devam edecek. Haberi alır almaz yıllardır Bizim Tiyatro’nun mesken tuttuğu Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’ne gittik ve Diper’le söyleştik. Söyleşimize oyunda Hamlet karakterini oynayan Zafer Diper’in 9 Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nü yeni bitirmiş oğlu Memetcan Diper de eşlik etti.

-30. yaşına basan Bizim Tiyatro için Hamlet’in özel bir önemi var mı?
Tiyatronun ilk kuruluş oyunuydu. 30 yıl önce yine Hamlet’i sahneleyerek tiyatro dünyasına adım atmıştık. Cumhuriyet dönemi Türk tiyatrosu için 30 yıl hiç az bir zaman değil. Bu anlamda 30. yıl şerefine yine Hamlet’i sahneye taşımak istedik. Çok çağdaş, çok günümüze taşıdığımız bir oyun oldu. Hamlet biliyorsunuz krallıkta geçiyor bizim oyunumuzda ise uluslararası bir şirkette günümüzde geçiyor. Yer yer Shakespeare ama yer yer Shakespeare olmayan yanları var.

-Ne kadar zamandır hazırlanıyorsunuz bu oyuna?
30 yıldır! Şimdi 30 yıllık tecrübemizle sahneliyoruz Hamxlet’i. Geçen yıl biliyorsunuz Shakespeare’i yine tavaf ettik. Prof. Dr. Özdemir Utku hocamız Bizim Tiyatro için Shakespeare’in oyunlarından derlemeler yaptı ve “Bana William Deyin” diye bir oyun sahneye koyduk. Ama tabi şimdi Shakespeare’in bir oyununa Hamlet’e odaklandık. Hamlet üzerine yazılanlar, çizilenler, oynananlar, filmler yani 30 yıldır yapılan ne varsa okuduk, izledik. Bir sürü de Shakespeare oyunu oynadık geçmişte ama son iki yıldır sadece Shakespeare üzerine çalışıyoruz. Ama Shakespeare’den uzak durduğumuz çok yerler de var. Örneğin son oyunumuz Hamxlet bir şirkette geçiyor doğal olarak bu kısımlarını biz yazdık. Tabii Shakespeare’in oyun örgüsünden, kurgudan oldukça yararlanarak çıkardık bu oyunu.

-Bizim Tiyatro’nun muhalif duruşunu bu Hamlet yorumunda da görecek miyiz?
Tabii ki. Çünkü çokuluslu şirketler, kürselleşmiş dünyanın altını oyuyorlar. Dünyayı çok uluslu tekeller yönetiyor. Bu anlamda oyunu tamamen siyasal bir zemine oturtmak yerine var olanın siyasal bir zeminden dolayı var olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Bugün dünyada Kafka’nın Dava’sı, Shakespeare’in Hamlet’i, üzerine hala yazılan çizilen eserler. Hamlet üzerine uzmanlaşanlar var. Hamlet bir derya! Bu nedenle de “Ben Hamlet’i yaptım, Hamlet budur” demek anlamsız. Oyunda gerçekten çok sakat yerler var. Bence Shakespeare’in en kötü oyunu, hatalar anlamında. Ama bunun yanında en ilgi çekici, en yoruma açık eseri aynı zamanda.
Bizim yaptığımız yorumda bir iktidar meselesi var. Biz sadece Hamlet’in intikam hırsını değil iktidar hırsını da sahneye taşıyoruz. Bilinçaltındaki iktidar tutkusu daha sonra yüzeye de çıkıyor. Oyunumuz sadece Hamlet’in oyunu da değil ayrıca, Hamxlet şirketinin oyunu. Ve çark devam ediyor, sistem kendi içinde yine kendini var ediyor. Oyunun sonunda da şirket yıkılmıyor, devam ediyor.

-Yine soruyu seyirciye bırakıyorsunuz yani, diğer Bizim Tiyatro oyunlarında olduğu gibi?
Biz soruyu seyirciye bırakıyoruz ama “siz düşünün karar verin” diye değil. Biraz da yönlendiriyoruz…

-Sizi tek kişilik oyunlarda görmeye alıştık ama bu sefer Hamxlet oldukça genç ve kalabalık bir kadroyla sahneleniyor…
Evet, 13 kişi sahnede müthiş bir performans sergiliyor. 4 teknik arkadaşımızla birlikte 17 kişiyiz. Bu da bir özel tiyatroyu tam batıracak bir rakam! Ama biz bunu yapıyoruz işte.

-Bu arada oğlunuz Memetcan da Hamlet’i canlandırıyor. Memetcan sana dönelim, babanın yönettiği bir oyunda yer almak nasıl bir duygu?
-Memetcan Diper: Aslında çok keyifli. Tabii ki anlaşamadığımız, tartıştığımız zamanlar oldu ama babam gerçekten çok deneyimli ve iyi bir tiyatrocu. Okuldayken birçok kere Shakespeare oyunlarında rol aldım ama ilk defa Hamlet’i oynuyorum ve oldukça farklı bir bakış açısıyla. Ekibimiz de çok deneyimli ve okullu oyunculardan oluşuyor. Gerçekten iyi bir oyun çıkardığımızı düşünüyorum.
-Zafer Diper: Oyuncu arkadaşlarımızın da oyuna çok katkıları oldu. Ben genelde alaylı oyuncularla çalışırım, belki de ilk kez okul bitirmiş oyuncularla sahneliyoruz bu oyunu.

-Oyunu tamamen siz mi yazdınız?
Evet, öyle diyebiliriz ama diğer arkadaşların da katkıları oldu, provalarda şekillendi. Oyunculardan repliklerini ezberlemeden gelmelerini istedim çünkü oyunun provalarda şekilleneceğini biliyordum. Öyle de oldu, oyunu alabora ettik.


-Hamlet nasıl Hamxlet oldu? Yani ortadaki X neyi simgeliyor?
Bunu seyircinin düşünmesini istiyoruz. Şirketi Hamlet’in babası kurmuş ve adını Hamxlet koymuş. Neden böyle koymuş düşünmek lazım. Sadece şunu söyleyebilirim; X bilinmeyendir, soru işaretidir. Ama bilinmeyen olduğu kadar bilinendir de!

-Peki, Bizim Tiyatro’nun sahnelediği ilk oyun Hamlet ile son oyunu Hamxlet arasındaki 30 yılda Zafer Diper’de nasıl bir değişim oldu?
İlk oyunumuz Hamlet de çok çarpıcı bir oyundu. Oldukça siyasaldı. Seyredenlerin büyük bölümü çarpılmıştı ama bir kısmı da nefret etmişti.

-Sizce Hamxlet’ten nefret edenler de olacak mıdır?
Zafer Diper ya da başka biri yazınca kimsenin itirazı olmayabilir ama Shakespeare’in Hamlet’inden çıkma bir oyun var ortada. Bence yine de bu açıdan eleştirmemeleri lazım. Çünkü bizimki farklı bir yorum. Bu yorumu beğenir ya da beğenmezler ama “Shakespeare böyle yorumlanamaz” dememeliler. Hamlet çok farklı şekillerde de yorumlanabilir.

-10 Aralık’ta Barış Manço Kültür Merkezi’nde prömiyeri yapılacak. Şimdiden merak ediyoruz Hamxlet’i…
Ben de çok merak ediyorum!

Semra ÇELEBİ
 


ARŞİV