Kadıköy'de yer alan Bulvar Çarşısı'nın en alt katı 10 yıldır farklı tiyatrolara ev sahipliği yaptı. Atıl bir bodrum kat iken tiyatroya dönüştürülen yerde şu an Feyman Kültür Merkezi (Feyk Sahne) çalışma yürütüyor.
“Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda tiyatro okudum. Kartal'da özel tiyatrolarda yetiştim. Amatör tiyatro kültüründen geldiğim için de özerk bir sahne açma hayalim vardı.” diyen tiyatrocu Ercan Özdal, Feyk Sahne’nin öyküsünü şöyle anlatıyor: “Biz 5-6 arkadaş sıfır bütçe ile 2022 yılının Nisan ayı başında bu işe giriştik. Kiraladığımız zaman bakımsızdı, damı akıtıyordu, zemini çürümüştü. Her yer kötü durumdaydı. Eş, dost ve sanatsever insanların maddi ve manevi desteğiyle 7-8 ay süren tadilat işinden sonra mekanı işlenir hale getirdik.”
“ÇOK KELİMENİN PEŞİNE DÜŞTÜK”
Ercan Özdal, “Çok isim düşündük. Çok kelimenin peşine düştük. İçimize sinen bir şey bulamadık. Sponsorumuzun birkaç heceyi bir araya getirmesiyle Feyman ismini bulduk. Feyman da yaptığı işte ahlaki olgunlaşmayı hedeflemek anlamını taşıyor. Biz de ahlaken olgunlaşmayı ve olgunlaştırmayı hedefleyen bir tiyatro ekibi olarak bu kelimeyi sevdik. Asıl bizi cezbeden kısaltması oldu. Feyk ‘sahte’ demek. Tiyatro hakikati gösterme sanatıdır. Böyle ironik bir ismimiz var.” ifadelerini kullandı.
“KOLEKTİF BİLİNÇLE YOLA ÇIKTIK”
Hem yetişkin hem çocuk oyunları sahnelediklerini dile getiren Özdal, şöyle devam etti: “Misafir ekipleri de ağırlıyoruz. Şubat ayının 4'ünde ilk oyunumuzu oynadık. Sonra deprem nedeniyle ara verdik. Mart ayı başında yeniden başladık. Nisan yoğun geçiyor, mayıs da yoğun olacak. Delil Yetersizliği oyunumuz devam ediyor. Yeni oyunumuz da yolda. Çekirdek bir kadromuz var. Ama geniş bir ekibiz. Gönüllü olarak destekleyen çok kişi var. Kolektif bir bilinç ile başladık. Öyle de devam ediyoruz. ”
“SANAT İYİLEŞTİRİR”
Feyk Sahne'nin gönüllü destekçilerinden biri de çevre eylemlerinin Don Kişot'u olarak tanınan Osman Akkuş. Akkuş, Feyman Kültür Merkezi ile yollarının kesişmesini şöyle anlatıyor: “Bir yıldır lenf kanseri tedavisi görüyorum. Sosyalleşmek istediğim için de kafe gibi bir yer açmak istedim. Yer için de Bulvar Çarşısı'nın alt katına bakmaya gitmiştim. El arabasıyla çimento ve kum taşıyorlardı. Ne var diye sordum. Kültür merkezi açılıyor dediler. Devralmak için gittiğim yer kafamda bitti. Buranın bir hamala ve abiye ihtiyacı var dedim. O gün bugündür buradayım. 4 ay oldu. Kantine bakıyorum. Çocukların işlerine odaklanması için angarya olarak görülen yorucu işleri omuzluyorum. Kısacası yük alıyorum. Kemoterapi görüyorum. Son bulgular iyi çıktı. Burası bana da iyi geldi. Sanat iyileştirir diyorum.”