Hayata ve yazmaya dair her şey

Yaratıcı Yazarlık eğitmeni ve yazar Yeşim Cimcoz, “Yazmak ağır bir şey olmamalı, herkes içindekileri yazıya dökebilmeli” diyor

24 Mart 2016 - 14:18

Aysel KILIÇ
Kimimiz bir mektupla içimizi döküyor, kimimiz günlük tutuyor, kimimiz de masa başında öykü ve romanlarımız için kalem tutuyor, tuşlara basıyoruz… Biz gazeteciler de haber için yazıyla iç içeyiz. Hepimizin ortak noktası bir şeyleri yazı yoluyla anlatabilmek. Daha güzel yazmak için daha çok okur, araştırır, daha çok yazı denemeleri yaparız. Ama bazen tek başımıza yetmediğimizi anladığımız olur. O anlarda kendimizi daha iyi ifade edebilmek için çeşitli arayışlara gireriz. Bu arayışlarımızdan biri belki de iyi bir atölye. İşte Yeşim Cimcoz Yazı Evi tam da bu arayışın peşine düşenlerin yeri.

HER YAŞA GÖRE ATÖLYE
Yaratıcı Yazarlık eğitmeni ve yazar Yeşim Cimcoz, kendi ismiyle Moda’da bir Yazı Evi açmış. Buradaki atölye çalışmaları her yaştan insana hitap ediyor. 9-12 yaş grubu çocuklar kendi romanlarını yazabiliyor, yetişkinler şiir ve öykü yazmanın tadına varıyor. Yazı Evi çalışanlara da hitap ediyor. Akşam atölyeleri günün yorgunluğunu ve stresini atmaya da yardımcı oluyor. Yeşim Cimcoz, “Yoğun bir iş günü sonrasında gelen insanlara mümkün olduğunca kaliteli zaman geçirtmek istiyoruz” diyor.
ÖĞRENCİLER HOCA OLDU
Yeşim Cimcoz, 51 yaşında. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları yurt dışında geçmiş. Üniversiteyi Amerika’da okumuş, yazı yazma teknikleri üzerine eğitimler almış. Birleşmiş Milletler ile çalışan bir babanın kızı olan Cimcoz, İngiltere, Nijerya ve Amerika’da geçirdiği 20 yılın ardından ailesini orada bırakıp Türkiye’ye dönmüş. Ankara Bilkent Üniversitesinde hem yüksek lisans yapmış, hem de İngilizce derslerine öğretmen olarak girmiş. Öğretim görevlisi olarak geçirdiği 17 yılın ardından da yaratıcı yazarlık eğitimlerine odaklanmaya karar vermiş. Kimi zaman ufak bir odada, kimi zaman iş yerlerinin ofislerinde, yakın çevresine yaratıcı yazarlık konusunda danışmanlık vermiş. Yazı Evi’ni açtıktan sonraki dört yıl gibi kısa bir süre içinde atölyeleri tanınmış, talep artmış ve iş kendiliğinden büyümüş.

ŞİİR, ÖYKÜ, ROMAN ATÖLYELERİ
Moda’da kendi ismiyle açtığı Yazı Evi’nde eğitmenler de yetiştirmiş. Cimcoz, şimdilerde kendi yetiştirdiği Ekin Köker ve Duygu Karataş’la birlikte yazıya giriş derslerini veriyor. Yeşim Cimcoz Yazı Evi’nde yazıya giriş, senaryo, şiir, öykü ve roman, çocuk kitapları yazma atölyeleri var. Öyküye Füsun Çetinel, Şiire Haydar Ergülen, Senaryoya Kubilay Tunçer, Zihin Haritası atölyesine Arzu Savaş, Mandala atölyesineyse Silvia Arsebük giriyor.
KADINLARIN İLGİSİ ÇOK
“Erkek katılımcımız daha az. Atölyelere daha çok kadınların katıldığını gözlemledik” diyor Yeşim Cimcoz ve ekliyor: “Yazı, biraz daha içe bakmayı gerektiriyor. Kadınlar yeniliklere ve paylaşıma daha açık olduğundan onları sanırım daha sık görüyoruz atölyelerde.”
Yeşim Cimcoz, Yazı Evi’nin asıl amacını da anlatıyor: “Amacımız sadece kitap çıkartmak ya da sizi yazar yapmak değil; yazı yazmanın keyfini çıkarmaktır. Bu süreçte zaten gelişmek isterseniz gelişiyorsunuz. Yazdıklarınızdan bir roman çıkacaksa çıkar. Burayı, hayatında hiç yazmamış ya da biraz yazmış ama ne yazacağından emin olamayan, yazmaya başlamış ama tamamlamakta zorlanan, yazma cesaretine ihtiyaç duyanlar için açtık. Yazı Evi ruhunun hep amatör kalmasını istiyorum. Hemingway bile hepimiz bu sanatın çıraklarıyız demiş. Amatör ruhla yazmak hep daha iyi olmaya çalışmak bu işin keyfi.”

“YAZMAK AĞIR OLMAMALI”
Yazmanın özel bir yetenek olmadığını, herkesin öğrenerek yazabileceğini söylüyor Yeşim Cimcoz: “Yazdığımız konular çok ağır olabilir ama yazmak keyifli, insanı tetikleyen, rahatlatan ve hafifleten bir şey olmalı.”
Yeşim Cimcoz’un, yazmaya yönelik iki kitabı var; Yitik Ülke Yayınları’ndan “Yazarak Hafifleyin”, Ceres Yayınları’ndan “Şifayı Beklerken”, yazmak isteyenler için birer rehber niteliğinde. “Şifayı Beklerken” aynı zamanda yazının terapi gücünü de anlatıyor.

 

ARŞİV