Hem caz hem sohbet!

İnteraktif müzik yapan bir grup müzisyenin ‘Jazzlı Sözlü Muhabbetler’ adlı gösterisi, dinleyiciye sohbet, kahkaha, itiraf ve şarkılar vaat ediyor

30 Ağustos 2018 - 09:57

‘Jazzlı Sözlü Muhabbetler’ adı altında bir araya gelen bir grup müzisyen, Türkiye'nin ilk tiyatral doğaçlama caz performansını yapıyor.

 Altar Büyüköner (Trompet), Ceyda Yücesan (oyuncu), Gökhan Erciş (Vokal), Barış Karasapan ( Gitar), Gökmen Erciş (Bas Gitar), Cenk Güçbilmez’den ( Perküsyon) oluşan ekip, sahnede hem eğleniyor hem eğlendiriyor. Ekip kendi ifadesiyle ‘seyircilerden aldığımız itirafları tam o an da hafif bir jazz alt yapısı ile şarkıya çevirdiğimiz bir doğaçlama performansı’ yapıyor. Sazın da sözün de doğaçlama ilerlediği gösterilerde bol sohbet, kahkaha, itiraf ve şarkılar vaat ediyorlar. Müziğin eğlenceli yönüne işaret ettikleri gibi bunu sahnede, dinleyicilerle bizzat tatbik de ediyorlar.

Kendilerinin ‘Türkiye'de bu alanda ilk olduğunu” söyleyen ekip,  “Çünkü araştırmalarımız dahilinde daha önce böyle bir performans yapılmamış. Seyircilerimiz ve programı duyan, dinleyen bir çok kişinin de yorumu bu yönde. O yüzden eminiz’’ diyor.

İTİRAFLAR ŞARKI OLUYOR!

JSM ekibinin anlattıklarına göre her bir konser biricik. Hiçbirindeki akış bir diğerine benzemiyor; “Çünkü her şey o an'da gelişiyor ve oluyor. Programı açıyoruz ve birbirimizi tanımak adına seyircilere neler yaptıklarını, o hafta başlarına gelen komik bir olayı ya da mesleklerini soruyorum ve anında şarkıya çevriliyor bunlar. Bu sırada hem bol sohbet etmiş oluyoruz. Çünkü artık kimse kimse ile samimi sohbet edemiyor… Zaten bizim de çıkış mottomuz bu idi. Sonrasında sorduğumuz sorular işle ilgili, ilişkilerle ilgili, kendimizle ilgili olabiliyor. Tamamen seyircinin enerjisi, sohbetine bağlı olarak.... Bu sohbetler sırasında ya sözlü ya da yazılı itiraflar almış oluyoruz. Yazılı itiraflar sırasında grubun yine hafif jazz alt yapısıyla hazırladıkları cover şarkılar çalınıyor. Sonrasında seyircilerin yazdıkları itiraflar anında şarkıya çevriliyor. Hayatlarında hiç şarkı sözü yazmamış bir çok kişiyle bu keyfi beraber yaşıyoruz.  O yüzden hem bol sohbet bol müzik ve itiraf oluyor. (gülüşmeler) Yani bir bakıma terapi bir gece olmuş oluyor hepimiz için... İçimizde ne varsa döküyoruz rahatça… Tamamen eğlenmek, rahatlamak ve o an içimizden ne geliyorsa onu yapmak. Aracı olarak da müziği kullanıyoruz. Bunlardan dolayı da hiç bir performans birbirine benzemiyor.’’

Seyircinin itirafları/katkısı nasıl oluyor? Komik/üzüntülü şeyler yaşanıyor mu mesela? Ekip anlatıyor; “Tamamen seyircinin yönlendirdiği bir akışımız olduğu için çok keyifli ve komik olaylar yaşayabiliyoruz. Ya da şaşırtıcı. Mesela anlık evlenme teklifleri, doğum günü kutlamaları, aşk ilanları ya da barışma yahut iş teklifleri gibi....  Seyirci bizimle iletişim halindeyken birbiriyle de iletişim haline geçiyorlar çünkü. Her şeyin an'da, samimi ve doğal bir ortamda gerçekleştiği bir performans bu çünkü...”

1 Eylül Cumartesi saat 22.00’de Kadıköy Livingroom'da sahne alacak olan ekip, şu çağrıyı yapıyor; “Sözlerini sizin itiraflarınızla oluşturacağınız doğaçlama bir jazz gecesine ne dersiniz? İtiraflarınızı veriyorsunuz biz onları şarkıya çeviriyoruz ve birlikte çok eğleniyoruz. O zaman haydi itiraflarını al gel, tüm evrene kahkalarımızı saçalım. Kurallar fora, akış fevkalede! Eğlenmek, an'ı yakalamak, sohbet etmek ve bol bol müzik dinlemek isteyen herkesi bekliyoruz. Herkesin mutlaka gün içinde, yaşam döngüsü içinde içinde kalan, söyleyemediği bir çok şey oluyordur. Hadi onları artık salmaya ve hatta güzel bir enerjiyle rahatlayarak şarkıya çevirme zamanı!”

‘’KADIKÖY EVİMİZ’’

“Biz şu ana kadar bir çok mekan da çıktık, çıkmaya devam ediyoruz ama Kadıköy Livingroom’da sık sık sahne alıyoruz. Kadıköy seyircisi de alıştı bize. Üst üste bir çok performansa gelen kemik seyircimiz bile oluştu ki bu harika bir şey. O yüzden Kadıköy bizim için ev gibi.... Livingroom ve ev sahibimiz Arda Gülyan.”


ARŞİV