"Her gün hayallerime bir yenisi ekleniyor"

Kadıköylü genç konser fotoğrafçısı Begüm Ars, “Hedefim konser fotoğrafçılığı alanından en iyi isimlerden biri olup, bu alanda fark yaratmak” diyor

06 Nisan 2023 - 14:50

Sanatın her alanında ön plana çıkan Kadıköy, her yaştan ve tarzdan sanatçıya ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri de 23 yaşındaki konser fotoğrafçısı Begüm Ars. Tüm zorluklara rağmen sevdiği işi yapmak ve hayallerine ulaşmak için çalışmalarına devam eden Ars, Müze Gazhane’de başlayan konser fotoğrafçılığı macerasını ve gelecek hedeflerini gazetemize anlattı.

Kadıköylü konser fotoğrafçısı Ars, “Hayatımda hep heyecan arayan biriyim. 18 yaşımda kendi çemberimden çıkmam gerektiğine inanıp İzmir’e yerleştim. Bir süre orada yaşadıktan sonra üniversiteye gitmek istedim fakat bu eğitim maceram ekonomik koşullardan dolayı sadece 3 ay sürdü. 1 buçuk yıl İzmir’de yaşadıktan sonra da büyüdüğüm yerin özlemi ile tekrar buraya döndüm. Şu an Kadıköy’de yaşıyorum. Gündüzleri bir kafede çalışıyorum, akşamları ise konser fotoğrafçısı kimliğim ile iş yapıyorum. Hedefim konser fotoğrafçılığı alanında en iyi isimlerden biri olup, bu alanda fark yaratmak” dedi.

“MACERAM MÜZE GAZHANE’DE BAŞLADI”

Küçük yaşlarda fotoğraf çekmeye ilgi duyduğunu belirten Ars, “20’li yaşlarımın başına kadar bu ilgi alanımın üstüne hiç düşmedim. Bir gün hiçbir bilgim olmadan bulduğum ilk fotoğraf makinasını aldım. Bu makinaya 2 yıl boyunca hiç dokunmadım çünkü bir eğitimimin olması gerektiğine inandım hep. Hala bunun pişmanlığını yaşarım fakat bir yandan da kendimi ‘zamanı değilmiş demek ki’ diyerek teselli ediyorum” dedi ve şöyle devam etti: “Müze Gazhane'de konserlerin düzenlendiği zamanlar sıkça dinlemeye giderdim. Müziğe aşık bir insanım, hep sahnede olmanın nasıl hissettirdiği hakkında düşünürdüm. Bir gün Palmiyeler konser duyurusunu gördüm. Anı olarak kalsın diye kameramı da yanıma aldım. Birkaç fotoğraf çekip gruba ilettim, güzel yorumlar gelince ufak bir araştırma yaptım, öğrendim ki bu alanda isim yapmış çok fazla insan var. Neden birisi de ben olmayayım gibi bir soru sordum kendime. Maceram bu şekilde başladı ve hala devam ediyor.”

Konser fotoğrafçılığını işten öte gördüğünü dile getiren Ars, “Müzik başladığı an dünya ile tüm bağlantım kesiliyor. Birçok şeyden de bu şekilde uzaklaşıyorum sanıyorum. Tamamen tutku diyebilirim. Müziğin akışına kendimi bırakıp anın büyüsünü yaşıyorum. En azından bana verdiği özgürlük hissi diğer fotoğrafçılık dallarından ayrı tutacağım bir his oluyor benim için. Tabii ki bu işin hem pozitif hem de negatif yanları oluyor. Pozitif yanı için diyeceğim şey şu ki, işimin bir parçası olarak sürekli yeni insanlar tanıyorum. Bu sayede iletişime açık ve daha sosyal bir insan haline geliyorum. Bu iş sayesinde hayatıma çok fazla güzel insan dahil ettim. Negatif yanı ise bu işe Türkiye’de yeterince değer verilmiyor ne yazık ki. Bunu değiştirmek için elimden geleni yapacağım.” ifadelerini kullandı.

“UNUTULMAZ ANILAR BİRİKTİRDİM”

Bu işi yaparken unutulmaz anlar yaşadığını ve güzel anılar biriktirdiğini de aktaran Ars, “Bir gün Kalben’in fotoğrafçısı olarak gittiğim konserde, sahnede ekip arkadaşlarının ismini sayarken bana da yer vermesi beni çok mutlu etmişti. O an tesadüfen ben de sahneden Kalben’i ve seyircileri kadrajıma alıyordum. Dinleyicilerle ufak bir selamlaşmamız olmuştu. Tatlı bir anıydı benim için. Bir de Balthazar kulisine değinmek istiyorum. Ben bu işe ilk başladığımda kafamda bazı şeylerin planını yapmıştım. Örneğin bir gün sevdiğim müzisyenleri kadrajıma almak istiyordum. Bu sürede Balthazar’ı dahil edip kuliste ekibin enerjisini paylaştığım an benim için unutulmaz anlar arasında.” şeklinde konuştu.

Ars, “Bu işi yani tutkumu keşfettiğim dönemde çok fazla fedakarlık yaptım. Küçükken hep hayalini kurduğum motorumu sattım. Çünkü beni ve işimi bir tık ileriye taşıyabilecek yeni bir kamera almam gerekiyordu. Şunun altını net bir şekilde çizebilirim, birazcık sitem içerisindeyim. Ülkemizde sanat icra ediyorsanız karşılığını uzunca bir zaman alamıyorsunuz. Bu sebeple herkesin tahmin ettiği gibi ekonomik olarak mükemmel bir getirisi yok bu işin. Bunu değiştirmek yine kişinin kendi elinde diye düşünüyorum. Önce sormamız gereken soru şu: Bu işi para için mi yapıyorum mutlu olmak için mi? Ama tabii keşke sadece bu işi yaparak hayatımı devam ettirebilsem. Kim istemez ki sevdiği işten para kazanıp hayatını sürdürmeyi?” dedi.

“KADIKÖY’DE SANATA ULAŞMAK KOLAY”

Ars, gelecekteki hedeflerinden ve hayallerinden de bahsetti: “Her gün hayallerime bir yenisi daha ekleniyor. İşin güzel tarafı bunları not defterime yazıp tik atarak ilerlemek. Dünyayı gezmek benim için hep en büyük hayallerimin arasında. Bunu çok sevdiğim bir grubun tur fotoğrafçısı olarak yapabilmeyi çok istiyorum. Bu isim şu an için Limperatrice.”

Kadıköy’ün sanat ve sanatçı için önemli bir konumda olduğunun altını çizen Ars, “Kadıköy’ün, sanatın birçok dalından farklı disiplinleri bünyesinde bulundurduğundan ve sanatı daha ulaşılabilir kıldığından dolayı önemli bir konumda olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple diğer birçok bölgeye nazaran sanat etkinliklerine ulaşım çok daha kolay oluyor. Tutkumu da bu sayede keşfettiğimden dolayı benim için Kadıköy’ün yeri hep aynı olacak.” ifadelerini kullandı.


ARŞİV