Hümanist Yayınevi kitabevi açtı
Hümanist Yayınevi, Kozyatağı’nda bir kitabevi açtı. Kitabevinde çeşitli söyleşi ve etkinlikler de yapılıyor.
Kadıköy’de yayın hayatını sürdüren Hümanist Yayınevi, bir de kitabevi açtı: Hümanist Kitabevi. Çeşitli söyleşiler ve etkinlikler de düzenleyen kitabevini, kurucusu Menekşe Polatcan Serbest ile konuştuk.
Hümanist’in yola çıkış hikayesi nedir?
2019 aralık ayında İçerenköy’den buraya geldik. Buraya taşındıktan sonra insanların ilgisini çekmeye başladık. Gelip kitap sormaya başladılar. Ben de burada bir kitap satışı olsa demek ki insanlar gelir diye düşündüm. Böylece bir kitapçıya dönüştük. Alt katımızı kitapçıya çevirdik, ofisimizi üst kata taşıdık. Yayınevi tarafımız kurgu dışı, iş dünyası, kişisel gelişim, sağlık kitapları alanında çalışmaya devam ediyor ama kitabevimizde özellikle edebiyat ve çocuk kitaplarına talep olunca kategorilerimizi genişlettik. Şu an burası insanların çocuklarıyla gelebildikleri, bir şeyler yiyip içebildikleri, ders çalıştıkları, toplandıkları kısaca vakit geçirebilecekleri bir ortam haline dönüştü.
Çalışma, dinlenme, okuma… hepsi bir arada?
Öğrenciler, beyaz yakalı çalışanlar, evden çalışanlar buraya gelip çalışıyorlar. Müdavim bir kitlemiz oluştu. Bundan çok mutluyuz. Artık tanıyoruz insanları bu şekilde. Kim kahvesini nasıl içer, hangi yazarı takip eder biliyoruz. Ayrıca üst katımız toplantılar, eğitimler, kitap lansmanları ve iş görüşmeleri gibi organizasyonlar için de uygun. Ücretsiz bir şekilde kullanabiliyorlar. Toplantılarını yapan birkaç edebiyat grubumuz da var. Geçen sene Yekta Kopan gelmişti. Yine geçen haftalarda Derya Uludüz geldi. Her ikisi de çok keyifli geçti. İmza günlerimiz hep sohbet şeklinde gerçekleşiyor. Klasik müzik yazarı Serhan Bali geldiğinde hem sohbet yaptık hem klasik müzik dinletisi yaptık. Bu etkinliklerimiz için de herhangi bir kontenjanımız yok ve ücretsiz.
Yakın bir zamanda etkinliğiniz var mı?
14 Aralıkta Niyet Mandalası atölyemiz olacak, 8 kişilik. Ayrıca 18 Aralık Pazar Kalben ve 24 Aralık Cumartesi Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın imza günleri var.
Aynı yerde hem yayınevi hem kitabevi, bu müşteriler açısından bir anlam ifade ediyor mu?
Kadıköy’ün belki tek yeriyiz bu konuda çünkü insanlar aslında bir yayınevinin ofisine gelip vakit geçiriyor, yayınevinin ekibiyle sürece tanık oluyor, yayınevinin günlük yaşamına dahil oluyor.
Gözlemlediğim kadarıyla insanlar bir yayınevi nasıl çalışır, bir kitap yayınlanma süreci nasıl oluyor bilmiyorlar ve bu süreci merak ediyorlar. Ayrıca kitabını yayınlatmak isteyenler gelip danışabilirler.