Uluslararası alanda dikkatleri Haydarpaşa Garı'na çekmek için, önümüzdeki günlerde gar binasında yabancı sanatçıların katılımıyla bir sergi açılacak ve basın toplantısı yapılacak.
Gökçe UYGUN
Haydarpaşa Garı'yla gönül bağı olan 3 kişi tarafından yürütülen Haydarpaşa Tren Garı Koruma Projesi, “yenilenme”' sürecine giren garın, Dünya Anıtlar Fonu'nun kültür mirasları listesinde yer almasını sağladı. Proje kapsamında önümüzdeki günlerde garda, uluslar arası bir sergi açılacak. Detayları proje sözcüsü ve restoratör Seda Öztaş Kıyan'a sorduk.
-Haydarpaşa Tren Garı Koruma Projesi nedir?
2010'dan beri Haydarpaşa Tren Garı Koruma Projesi'ni (HSPP-Haydarpaşa Railway Station Preservation Project) yürütüyoruz. Böylesine önemli bir tarihsel yapıya kayıtsız kalınmamalı fikriyle yola çıktık.
-Kimler yürütüyor projeyi?
Newyork merkezli, uluslararası bir kültürel miras organizasyonu olan, dünya genelinde kültürel miras alanlarının korunması projeleri için fon desteği sağlamak amacıyla hizmet veren Dünya Anıtlar Fonu (WMF- (World Monuments Fund) ile birlikte yürütüyoruz projemizi. Aktivist gazeteci Michael Werbowski, mimar Mete Kıyan ve ben olmak üzere kâr amacı gütmeyen 3 kişilik bir ekibiz. Bizler projenin önericileriyiz.
-HSPP ne öneriyor Haydarpaşa için?
Haydarpaşa yeniden işlevlendirilirken, planlanırken, buranın bir toplanma dağılma mekanı bir sosyal odak, ve dünden bugüne taşıdığı işlevinin göz ardı edilmediği bir işlev ile varolması gerek.
Yeni bir işlev dönüşüm planlanırken, bilimsel, mimari, sanatsal dayanağı olan çalışmalar yapılmasını öneriyoruz. Tarihi dokular, kültürel miras alanları, dokularını ve ruhlarını kaybetmeden yeniye adapte edilebilmeli. Haydarpaşa bu adaptasyonu geniş katılımlı farklı alanlar, farklı fikirler ile sağlayabilirse bundan sonraki dönüşüm projelerine bir rol model olabilir.
-Proje kapsamında neler yapıyorsunuz?
Haydarpaşa'nın, Dünya Anıtlar Fonu'nca hazırlanan Gözlem Listesi'ne (Watch List 2012) girmesini sağladık. Haydarpaşa'nın 'tehlike altındaki kültür mirası' olarak bulunduğu bu liste 2 yılda bir yenileniyor. Yani Haydarpaşa 2014’e dek listede yer alacak.
-Bunun önemi nedir Haydarpaşa için, İstanbul için?
Çalışmalarımız ile Haydarpaşa’nın İstanbul özelindeki sembolik ifadesi, sosyal anlamı 100 yılı aşkın varoluşu, ve riskleri dünya genelinde bilinir hale geldi nispeten. Bu liste sayesinde sayısız ülke medyasında Haydarpaşa mevcut durumu ve geleceği ile bilinir hale geldi.
-Yakın zamanda neler yapacaksınız?
Haydarpaşa için önerdiğimiz çalışmalar için fon sağlama çabalarımız sürüyor. Kasım ayında yerli ve yabancı sanatçıların katılımı ile Haydarpaşa temalı bir sergi olacak. “Geçmiş-Şimdi-Belirsiz Gelecek” (Past-Present-Uncertain Future) adlı Haydarpaşa gravürleri ağırlıklı bu sergiye, Kanada' ve Avusturya'dan sanatçılar katılacak. Ayrıca uluslararası basının katılımını sağlamak niyetinde olduğumuz bir basın toplantısı planlıyoruz.
-Haydarpaşa ile ilgili son süreci (planın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde onaylanması, garın Özelleştirme İdaresi'ne devri.. vb) nasıl değerlendiriyorsunuz?
Unutmamalıyız ki bilinmeyen süreçlerin tartışmaların ortasında bıraktığı bir yapının göreceği zarar, fiziki koşulların vereceği zarardan az olmayacaktır. Haydarpaşa Tren Garı dokuları sosyal anlamı yok sayılarak korunamaz. Bunlar, rant sağlama çabası ile aceleye getirilmiş kararlar. Kültürel miras alanları tek bir zümrenin topluluğun mülkiyeti olamaz, olmamalı. Garın, Marmaray hayata geçtiğinde devredışı kalacağı gerçeğinden yola çıkarsak; öncelikle Haydarpaşa zaman içersindeki önemi ile var olabilmeli, bu zaman içerisinde halkın kullanımında olan yapı en doğru şekilde kullanım kararları ile değerlendirilmeli. Bir sanat kültür alanı, bir sosyal odak olabilir. Yapı ve çevresi yeniden ele alınarak değerlendirilmeli, hemen yakınındaki yük aktarma limanı ve mevcut peyzajı ile ilgili projeler yapılmalı. Yani Haydarpaşa, çevresiyle birlikte planlanmalı. Gara yeni bir işlev vermeyi düşünmekten önce, korumaya yönelik çalışma olmalı. Geçici çatı çözüm değil. Gelecekte de trenler buraya gelip gitmeli. Burası sosyal bir odak, bir geçiş noktası, toplanma dağılma mekanı... Bu özelliklerin yok sayılmadığı bir proje ile varolmalı Haydarpaşa.
Sadece halkın bir kesimi kullansın, burası otel olsun demek doğru değil. Herkesin sözünü söyleyebildiği, şeffaf bir süreç olmalı. Mimari yarışmalar düzenlensin, çalıştaylar olsun, bilim insanları, sanatçılar, uzmanlar ve halktan insanlar bir araya gelip Haydarpaşa’yla ilgili sürece katılsınlar.