İstanbul, güzelliğiyle olduğu kadar bilinmezliğiyle hatta tekinsizliğiyle de insanları kendine çeken ve bağlayan bir şehir... Edebiyattan sinemaya, müzikten resme kadar pek çok sanat dalına ilham veren bu büyüleyici mekân, aynı zamanda karanlık hikâyelere, tuhaf sırlara ve gizemlere de ev sahipliği yapıyor.
Karakarga Yayınları'ndan çıkan “İstanbul'un Karanlığında- İki Kadın Altı Öykü” adlı kitap da şehrin karanlık yanlarına ışık tutuyor. Türk korku edebiyatının yetenekli yazarlarından Orkide Ünsür ve Zeynep Çolakoğlu’nun kaleme aldığı 184 sayfalık kitap; psikolojik gerilim, gotik, fantastik ve gizem türlerinin iç içe geçtiği 6 öyküyü bir araya getiriyor.
Lamia - Kan Bağı kitabıyla büyük bir okur kitlesine ulaşan Orkide Ünsür ve Mina, Büyülü Sözlük kitaplarıyla gotik ve heavy metal’in derin sularına dalan Zeynep Çolakoğlu bu kez İstanbul’un karanlık sularına, zaman ve mekânı aşan öykülerle dalıyor. Huzursuz hayaletler, gizemli heykeller, garip komşular, çözülmesi gereken sırlar hepsi bu altı öyküde bir araya gelerek okuru varlığından haberdar bile olmadığı dünyalara bir gezintiye çıkarıyor. Farklı üslupları, sofistike ve yaratıcı kalemleriyle bu iki kadın yazar, dişiliğin derinliğinden gotiğin dehlizlerine, mitolojinin estetiğinden psikolojinin girdaplarına sürükleyip sarsacakları kitapseverleri ilginç, keyif verici bir edebiyat deneyimi yaşamaya davet ediyor.
KADIKÖYLÜ ÖYKÜ
Kitapta Kadıköy’ü mekân olarak kullanan bir öykü de yer alıyor. Orkide Ünsür’ün “Lâl Uyanış” adlı öyküsünde Kadıköy'ün özel bir yeri bulunuyor. Ünsür, “Karakterim Zühre aslen Bergamalı olan ama Çamlıca'nın tepelerinde kötü bir apartman dairesinde kocası ve iki çocuğuyla birlikte yaşayan, 29 yaşında, sessiz, sakin ve mutsuz bir ev kadını. Fırsat buldukça kocasından gizli olarak Kadıköy ve Üsküdar sahiline inip geziyor, Balıkçılar Çarşısı'nı, Kız Kulesi'ni, denizi izlemeyi seviyor. Kadıköy Halk Kütüphanesi'nden ödünç aldığı kitapları yine ondan gizleyerek okuyor. Bir gün Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nin önünden geçerken gördüğü bir ilan ilgisini çekiyor ve o kursa yazılmayı çok istiyor… İçinde fantastik, mitolojik ve psikolojik gerilim öğelerini barındıran, kadına yönelik psikolojik, cinsel, fiziksel şiddete dair, hüzünlü ve aynı zamanda da şaşırtıcı bir öykü. Gerçek olaylardan da esinlenmiştim yazarken.” diyor