İstanbul’un Yazlık Sinemaları Tarihi

Sinema yazarı Burçak Evren’in yazdığı “Düş Bahçeleri: İstanbul’un Yazlık Sinemaları Tarihi” yazlık sinemaları sosyo- ekonomik, tarihsel ve kültürel açıdan mercek altına alıyor

14 Temmuz 2023 - 08:11

Yazlık sinemalar, Kadıköy’de, Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenen organizasyonlar sayesinde yeniden hayat bulsa da, İstanbullular eski günlerde kalan bir güzellik olarak özlemle anımsanıyor. Peki yazlık sinemalar sadece bir nostalji mi?

İBB Kültür Yayınları tarafından yayımlanan Burçak Evren’in yazdığı Düş Bahçeleri: İstanbul’un Yazlık Sinemaları Tarihi şehrin yazlık sinemalarını mercek altına alıyor. 

Kitabın temasını önsözde yazdığı “Yazlık sinemaları ayrıcalıklı yapan ya da geçmişe duyulan özlemi unutulmaz kılan ne içilen gazoz ne tahta sandalyeler ne de çitlenen çekirdeklerdi… Onları farklı kılan; perdesinde, sahnesinde sunulan gösterileri, birbirinden farklı üç kuşağı birleştirmeyi başarabilen çekiciliklerinin yanı sıra küçük bir ücret karşılığında ailecek ve mahallece izlenebilmeleridir.” sözleriyle özetleyen Burçak Evren yazlık sinemaları sadece tarihi değil, sosyo-ekonomik açıdan da ele alıyor.

Beş bölümden oluşan Düş Bahçeleri: İstanbul’un Yazlık Sinemaları Tarihi kitabında açık havadaki ilk sinema gösteriminden, yazlık sinemalara gitme ritüeli, yazlık sinemaların tanıtımları, programları, yazlık sinemaların düzenleri ve istatistiklerine dair bilgi, belge ve fotoğraflardan oluşuyor.

Sunumunda “Sinema tarihimize, memleketin ekonomik ve sosyolojik gelişimine, sinema emekçilerine ve sinemaya gönül vermiş herkese odaklanıyor. Düş bahçelerinde olmak, tarihsel bir gezintiye çıkmak istiyorsanız buyurun, aradığınız her şey bu kitapta…” sözlerinin yer aldığı kitaptan yazlık sinemalara ilişkin kısa bölümler hazırladık.

YAZLIK SİNEMALAR TARİHİ

Osmanlı'daki halka açık ilk sinematograf gösterisi, 12 Aralık 1896 tarihli The Levant Herald and Eastern Express'te Osmanlıca yayımlanan; “Beyoğlu'nda Galatasaray karşısında İspone [Sponeck] salonunda İstanbul'da birinci defa olarak Paris ve bütün Avrupa'nın mazhar-ı takdiri olmuş olan canlı fotoğraf lubiyyatı her akşam icra olunur” ilanıyla duyurulur.

Ve ardından ilk gösteri; Galatasaray dönemecinde, Avrupa Pasajı'nın tramvay yoluna açılan kapısının tam karşısında yer alan Sponeck Birahanesi'nde gerçekleşir. Bu ilk gösteriye tanıklık edenlerden biri Ercüment Ekrem Talu’dur. İkinci gösterim ise Şehzadebaşı’ndaki Fevziye Kıraathanesi’nde yapılır.

KADIKÖY’ÜN SİNEMALARI

İstanbul'da yazlık sinemaların öncülüğünü Şişli'deki Osmanlı Bahçesi'yle Kadıköy Kuşdili'nde gazinocu Hamdi Bey tarafından açılan Gülistan Gazinosu yapmıştır. Bunları ise sırasıyla Erenköy Sefa Bahçesi, Mühürdar Bahçesi, Beyazıt Bahçesi, Azak Bahçesi, Bebek Bahçesi, Beşiktaş Bahçesi, Zambaoğlu (Zamoğlu) ve Çifte Saraylar Bahçesi gibi adları "bahçe" olan yazlık sinemalar izlemiş. 

1920 yılına gelindiğinde, özellikle İstanbul'un sayfiye yerleri olan Kadıköy ve Üsküdar'da yazlık sinemaların açılışına hız verilir: Kadıköy Halitağa Mahallesi'nde, her ikisi de eski ama görkemli konakların bahçesinde olmak üzere iki yazlık sinema birden açılır. Bunlardan ilki, Kadıköy'ün ünlü tiyatro-sinema işletmecilerinden Siroçkin kardeşlerin yaptığı Mısırlıoğlu Sineması; ikincisi ise yine aynı kardeşlerin işlettiği Zamoğlu Sineması'dır. Bu sinemaların sahipleri aynı zamanda konağın da sahipleri olup sinemaya adlarını veren kişilerdir. Aynı yıllarda açılan Kadıköy’ün diğer sinemaları ise şöyle: Kuşdili Lale Sineması, Kuşdili Papazın Bahçesi, Vidalıköşk Bahçesi, Yeldeğirmeni Şifa Bahçesi, Yeldeğirmeni Zafer Sinema Tiyatrosu.

1949’da İstanbul’da yirmi olan açık hava sineması sayısı 1958’de 103’e, 1960’ta 119’a, 1963’te 122’ye çıktı. 1969’da İstanbul’da 188 açık hava sineması vardı. 1969 yılı Nezih Coş’un araştırmasına göre Kadıköy’de 32 tane yazlık sinema vardı.  İstanbul Belediyesini’nin 1974 yılında yaptığı araştırmaya göre Kadıköy’de 30 açık, 17 kapalı sinema vardı.

YAZLIK SİNEMALARIN PROGRAMI

Yazlık sinemaların çoğunda birinci vizyon, yani o mevsim kışlık sinemalarda gösterilmiş yeni olarak tabir edilen filmler gösterilirdi.

Yazlık sinemalar, semtine ve seyirci profiline göre yerli yada yabancı film oynatma açısından da farklılıklar gösterirdi. Yabancı film oynatanlar da ikiye ayrılırdı. Biri yabancı filmleri kendi dilinde ve Türkçe alt yazı ile gösterirken diğeri Türkçe dublajlı olarak gösterime sunardı. Yerli-yabancı filmleri karışık oynatan sinemalar da bulunurdu. Örneğin, Toros Şenel'in sahibi olduğu Şaşkınbakkal Çınardibi ya da Çiçek Sineması'nda yabancı filmler asla dublajlı olarak oynatılmaz, gösterime hep orijinal dilinde ve alt yazılı girer, bunun aksi olduğunda müdavimleri itiraz edip sinemayı protesto ederdi. Buna karşılık Çamlık ya Yoğurtçu Parkı sinemalarında ise yabancı filmler, alt yazılı yerine dublajlı olarak gösterilir, aksi durumlarda ise bu kez o sinemanın seyircileri ıslıklarla tepkisini belli ederdi.

YAZLIK SİNEMALARIN TANITIMLARI

Yazlık sinemaların film tanıtımları Anadolu’da İstanbul’dan daha değişik daha ilginç oluyordu. Değişikliği, tanıtım içeriğinin yöre halkının beğeni ve isteklerine göre kurgulanması; ilginçliği ise bu tanıtımlarda kullanılan araç gereçlerin çeşitliliğiydi. Çift kanatlı kartela denilen afişlerinin yapıştırıldığı tabelalar at arabası ya da kamyon üzerine konularak ya da bir kişinin boynuna arkalı önlü asılarak sokak sokak gezdirilirdi. Bunlara; çığırtanın, tenekeden yapılmış huni şeklindeki megafondan çıkan oldukça cırtlak sesi ile küçük bir çocuğun gelişigüzel çaldığı davul ya da darbukanın gürültüsü eşlik ederdi.

Yılmaz Güney çocukluk yıllarında çığırtkanlık yapıp sonradan, taşıdığı afişlere adını yazdıran sanatçılarda biriydi.

KAPANMA NEDENLERİ

Yazlık sinemaların sonunu hazırlayan en önde gelen nedenlerden biri, televizyonun ulusal düzeyde yayına geçmesidir. Televizyon önceleri “bedava sinema “olarak tanımlandı. 1984 yılında başlayan video salgınına bir de ekranların renklenmesi ve farklı kanallar eklenince yazlık sinemalar hızla kapandı.

1970’li yıllarda Kadıköy’de hemen her mahallede olan yazlık sinemalar takvimler 1987’ye gelindiğinde tamamen kapanmıştı. Kapalı sinemaların sayısı da 8’e düşmüştü.

YAZLIK SİNEMALARIN ANATOMİSİ

  • Yazlık sinemaların en önemli özelliği, sosyal statü ve sınıfsal ayrıcalıkların en belirgin ögelerini sıfırlamasından gelirdi. Sinemada herkes eşitti. Bu eşitlik, herkesin aynı giriş ücretini ödemesinin yanı sıra izleyicilerin mevkisiz, numarasız sandalyelerde yan yana oturmalarıyla da sağlanırdı.
  • Yazlık sinemaların bir diğer önemli özelliği ise alternatifsizliğinden ve en ucuz eğlence etkinliği olmasından gelirdi.
  • Yazlık sinemalar herkesin yürüyerek gidebileceği uzaklıktaydı.
  • Ailece gidebilecek yerlerdi.
  • Buluşma, tanışma ve sosyalleşme yerleriydi.

 KADIKÖY’ÜN YAZLIK SİNEMALARI

Erenköy Sineması (Sefa Sineması): Miralay Murat Bey tarafından 1914 yılında Erenköy İstasyonu’nun karşı sırasında açıldı. Kadıköy bölgesinin ilk yazlık sinemalarındandır. 1933’de adını değiştirerek Sefa Sineması ve Sefa Bahçesi oldu. Kapandıktan sonra yeri bir süre boş durdu önce Erenköy Postanesi sonra da İlim Yayma Cemiyeti’nin binası yapıldı. Şimdi yerinde apartmanlar yer alıyor.

Milli Sinema: 1915’te açıldı. Kuşdili çayırının hemen başında bugün Kadıköy İtfaiyesi’nin bulunduğu yerde olan sinema daha sonra “Kuşdili” adını aldı.

Budak Sineması: Bağdat Caddesi’nde, Santral durağının tam karşısındaydı. Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi’nin bulunduğu yerde olan sinema devasa büyüklükteydi. 2-3 bin sandalyenin olduğu sinemada film gösterimleri dışında konserler ve toplu sünnetler yapılırdı.

Ozan Sineması: Caddebostan Plaj Yolu’nda yer alan Ozan Sineması 1959’da Serseriler Kralı filmiyle perdelerini açtı. 1078 kişilik sandalye- koltuk sayısına sahipti. Aynı zamanda tiyatro olarak da kullanılıyordu.

Çamlık Sineması: 960 sandalyelik sinema adını içinde bulunduğu bahçenin çam ağaçlarından alıyordu. Erenköy tren istasyonun bitişiğinde yer alan sinemada gösterilecek filmler sokak sokak gezilerek herkesin haberdar olacağı şekilde hoparlörden duyurulurdu.

Murat Sineması: Fikirtepe’de yer alan Murat Sineması son kapanan yazlık sinemalardan biriydi. 1989 yılında kapandıktan sonra uçakta unutulan eşyaların satıldığı Pazar yeri olarak kullanıldı.

And Sineması: 1 Mayıs 1954’te And Film’in sahibi Turgut Demirdağ tarafından, babası Abdurrahman Naci Demirağ’ın köşkünün Rıdvanpaşa Caddesi’ne bakan kısmında açıldı. Orta ölçekli, ailece çoğu kez de mahallece gidilen, semtin en önemli yazlık sinemasıydı. Ses düzeni en iyi sinemalardan biriydi.

Mısırlıoğlu Sineması: 1920’de Halitağa ile Söğütlüçeşmeyi birleştiren yokuşta Mısırlıoğlu’nun konağının bahçesinde kışlık ve yazlık olarak açıldı. Konağın varisleri maddi sıkıntıya düşünce fıskiyeli havuzlu bahçeyi yazlık sinema olarak kiraya verdi. Sinemanın sahibi Yeldeğirmeni Merkez Sineması ve Apollon Sineması’nı da işleten Siroçkin kardeşlerdi.

Yazlık Süreyya Sineması: 1926-27 yılında kapalı ve yazlık olarak Süreyya Paşa tarafından açıldı ve Kadıköy’ün en eski ve görkemli sinemalarından biri oldu. Tarihi salonun arkasına yazlık olarak bahçe kısmı yapıldı. Kadıköy’ün merkezinde yer alan ve aynı zamanda yerleri numaralı olan ender sinemalardan biriydi.

Hale Sineması: Süreyya Sineması gibi Hale Sineması’nın da yazlığı vardı. Yazın gündüzleri kışlık, geceleri ise yazlık filmler gösterilirdi.

 


ARŞİV