İz bırakan kırılmalar

On öyküden oluşan öykü kitabı Kırılma Noktası okurla buluşan Oğuz Dinç, kitabını ve yazma yolculuğunu anlattı

01 Eylül 2023 - 09:21

İlkokul ikinci sınıftan beri öykü yazıyor Oğuz Dinç. Çeşitli dergilerde öyküleri yayınlandı ve yayımlanmış dört kitabı var. Beşinci kitabı Kırılma Noktası ise geçtiğimiz aylarda Aylak Adam etiketiyle okurla buluştu. Toplam 10 öyküden oluşan kitap gündelik hayat içinde herkesin karşılaşabileceği olayları ve bu olayların insanlarda yarattığı kırılma noktalarını anlatıyor.  Üç yıldır Kadıköy’de yaşayan Oğuz Dinç ile hem yazma yolculuğunu hem de Kadıköy’ü konuştuk

  • Öykü yazmaya ne zaman, nasıl başladınız?

Kitaba, kültüre çok değer verilen bir ailede büyüdüm. Okumaya müthiş bir hevesim vardı, hatta okumayı söktüğümde ailem çok rahatlamış çünkü gördüğüm her yazıyı onlara okutuyormuşum! İlk öykümü ilkokul ikide yazdım, babasının getirdiği oyuncak tren ve askerlerle oynayan Ahmet diye bir çocuğu anlatıyordu, belli ki biraz otobiyografik bir çalışma olmuş. O yıllardan beri edebiyat tutkusuyla yaşayıp yazıyorum. Kırılma Noktası, beşinci kitabım.

YAZDIKLARIMI DEMLENDİRMEYE ÖNEM VERİRİM”

  • Kırılma Noktası fikri nasıl doğdu? Kitapta yer alan 10 öykünün çoğu 2008-2010 yılları arasında yazılmış yayımlanmak için niye bu kadar beklendi?

Yazdıklarımı uzun zaman demlendirmeye önem veririm. Kitapta da yıllardır demlenen öyküler var. Araya giren projelerle, çalışmalarla vakitlerini beklediler diyebiliriz. Bazıları Varlık, Çevrimdışı İstanbul, Sarnıç, KE Edebiyat dergilerinde yayınlandı. Bir dönem öykülerimi İngilizce’ye çevirdim ve yurt dışındaki dergilere gönderdim. Uzun sürdü ama güzel sonuçlar aldım. Kitaptaki öykülerden de “Aile Bağları” ABD'nin önemli öykü dergilerinden Glimmer Train’in yarışmasında mansiyon aldı, “Vapurda” Fiction Southeast dergisinde yayınlandı. Aylak Adam yayınlarının edebiyatımızda saygın bir yeri vardır, yayınevinin sahibi değerli Erkan Aslan yazılarımı takip ediyordu. Onun davetiyle öyküleri seçip hazırladık, böylece Kırılma Noktası doğdu. Bu vesileyle yayınevime ve ekibine tekrar teşekkür etmeyi de bir borç biliyorum.

  • Kitapta yer alan öykülerden kitabın adını yani Kırılma Noktası adını taşıyan öykü yok. Adı neden “Kırılma Noktası” oldu?

Öykülerdeki karakterlerin çoğuna günlük hayatları içinde kendilerini buldukları bir virajda rastlıyoruz. Küçük gözüken anlar, olaylar içinde, bazen üzücü, hatta trajik, bazen tebessüm ettiren ve sevimli, sonuçta onları değiştirecek, iz bırakacak kırılmalar yaşıyorlar. Böyle olunca, kitabın genel hissini yansıtan Kırılma Noktası adını verdik. 

  • Yazma yolculuğunuz bundan sonra nasıl devam edecek?

Demlenmiş, vaktini bekleyen öykü dosyalarım, uzun çalışmalarım var, yeni kitaplarla yola devam edeceğim.

“KADIKÖY'DE OLMA DUYGUSUNU ÇOK SEVDİM”

  • Yazarımızın Kadıköy’le nasıl bir bağı var? Ve sizce Kadıköy bir yazar için ne ifade eder, nasıl bir yer?

Doğma büyüme Kadıköylü değilim, çocukluğum Ankara’da geçti, sonra farklı şehirlerde yaşadım. Yirmi beş yıldır İstanbul'dayım. Kadıköy'ün benim için hep çok güzel bir yeri oldu, Kadıköy'de olma duygusunu hep çok sevdim. Üç yıl önce de, artık temelli olarak, eşimle Kadıköy’e yerleştik.

Özgürlüğü, çağdaşlığı benimseyen, sanatı seven insanların mutlu olabilecekleri bir yer Kadıköy. Çok canlı, şehirli bir kültürü, ilham veren bir dokusu var. Burada edebiyat sevgimi dolu dolu yaşayabiliyorum. Orfe Moby Dick, Flaneur, Mephisto, Gergedan gibi çok değerli kitabevlerinde vakit geçirmeyi severim, sahipleri, çalışanları edebiyatı gerçekten sever ve çok iyi bilirler. Moda’da, Yeldeğirmeni’nde, çarşıda dolaşmak, kahvecilerde oturmak ruhuma çok iyi gelir. Öykümüzün bence en büyük ustası Haldun Taner’in semtinde yaşamak başlı başına bir heyecan. Kadıköy Belediyesi Feneryolu’nda, yaşadığı sokakta Haldun Taner Müze Evi’ni açarak çok değerli bir hizmette bulundu. Eşi Demet Taner’in bağışladığı eşyalarıyla ustayı daha yakından tanıyabileceğiniz, hissedebileceğiniz çok özgün bir yer oldu.

Son olarak, bence İstanbul’da yapabileceğiniz en güzel yolculuk Kadıköy – Beşiktaş arasını vapurla geçmektir. Hissederek, içinize çekerek izlerseniz, Boğaz’ın maviliği, dalgaların çırpıntısı, şehrin manzarası, ışıkları, pek çok şiire, öyküye ilham olabilir. Kırılma Noktası’nda yer alan “Vapurda” öyküsüne ilham olduğu gibi.


ARŞİV